W20: Kadın İş gücünün İstihdamı

A -
A +
Dönem başkanlığını yürüttüğümüz G20 zirvesi kapsamında ilk kez Türkiye'nin öncülüğünde Kadın 20 (Women-20) açılım grubu kurulmuştur. Bu oluşum, 15-16 Kasım'da Antalya'da düzenlenecek olan G20 zirve toplantısı öncesinde, 'kapsayıcı küresel ekonomik büyüme' sürecinde kadın varlığının artırılması meselesi çerçevesinde üretilecek olan stratejileri zirvenin gündemine taşıyacaktır. İstihdam planı çerçevesinde kadınların iş gücüne katılım oranını artırma hedefi doğrultusunda oluşturulacak olan 'stratejileri belirleme' misyonunu üstlenen zirve (W20), Sayın Cumhurbaşkanının 16 Ekim tarihinde gerçekleştirmiş olduğu açılış konuşmasıyla başlamıştır.
Kuşkusuz sivil toplum örgütleri, kadınlara yönelik ayrımcılık ve şiddetin önlenmesinden, kamusal alanda kadının varlığına kadar geniş bir yelpazede kadın hareketlerinin özerk hak arama zeminlerini üretmişlerdir. Bu alanda kadın sivil toplum kuruluşları, kamuoyu oluşturmak suretiyle, politika yapıcılardan kanun koyuculara kadar süreçlerde tayin edici roller üstlenmişlerdir. Bu doğrultuda zirvede sivil toplum ayağında Türkiye Organizasyon Komitesi'ni Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) ve Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) olmak üzere üç sivil toplum örgütü yürütmektedir.
Dünyanın önde gelen en büyük ekonomik güçlerinin (dünya ekonomisinin yüzde 85'ini oluşturuyor) temsil edildiği bu küresel platformun gündemine kadın sorunlarının özgün bir oluşumun şemsiyesi altında bizzat Türkiye tarafından taşınmış olması anlamlıdır. Zirve (W20), sürdürülebilir küresel ekonomik büyümenin temini adına kadınların ekonomik yaşamda etkin biçimde var olabilmesi amacı doğrultusunda bir takım konuları tartışmaya açmıştır. Bu konulardan bazıları şunlardır: 'Küresel Kadın Ağları', 'Eğitim, İstihdam ve Girişimcilik Yoluyla Kadının Ekonomik Olarak Güçlendirilmesi', 'Kamu ve Özel Sektörde Kadının Liderliği', 'Kadınların Finansman ve Üretim Araçlarına Erişimi', 'Sürdürülebilir Kalkınma ve Yeşil Büyüme Konularında Kadının Liderliği' 'Kadın KOBİ'lerinin Desteklenmesi ve İnovasyon'...
G20'nin temel misyonu çerçevesinde meselenin 'istihdam eşitsizliği' temelinde ele alınması kuşkusuz anlamlıdır. Ancak kadın meselesinin, istihdam merkezli bir perspektiften küresel ekonomik büyümenin etkin aktörü olarak tasarlanması sorunludur. Zira bu tasarım, araçsallaştırıcı bir toplumsal cinsiyet söylemi üretmektedir. Bu söylem ve dil yapısı, küresel ekonomik düzenin insani duyarlılığı ve kültürel değerleri ıskalayan ekonomist ruhuna hizmet edici niteliktedir. Burada üretim ve tüketim ilişkileri/ağları, biçimleri ve fayda-maliyet analizleri doğrultusunda küresel ekonomi düzeninin öngördüğü büyüme idealinin başat tüketim öznesi olarak kurgulanan kadınların üretici iş gücüne talip olunmaktadır. Bu perspektifin kadın algısının merkezinde ise, modern kentli kadın profili yer almaktadır. Burada bu profilin dışında yer alan kadının adı yoktur. Bu boyutları ile istihdam meselesinin üretmesi muhtemel sosyal ve kültürel maliyetler ve/ya sorunlar hesaba katılmak suretiyle, konu zirve gündemine taşınmalıdır. Kadın iş gücünün istihdamı meselesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelinde açımlanabilecek eğitim ve sosyal dışlanma sorunları gibi bir çok sorundan azade biçimde değerlendirilemez.
Demografik yapının yaklaşık yarısını oluşturan kadınların yalnızca bir emekçi olarak değil, bir işveren ya da inovatif bir lider olarak iş gücü piyasasındaki varlığını mobilize etmek, ekonomik büyüme adına önemlidir. Ancak bundan daha da önemli olan nokta, toplumsal yaşamı dinamize edecek olan kadın enerjisinin daha etkin biçimde harekete geçirilmesidir. Zira bu enerji, kadının toplumsal yaşamda ve hak mücadeleleri içerisinde kazandığı duyarlılık, vicdan ve merhamet derinliğini ortaya çıkaracaktır. Küresel vicdan tutulmasının sarmaladığı dünyanın ve insanlığın duyarlılık ve merhamet kaybına deva olacak enerjinin bizatihi kaynağı buradadır. Bu dünyanın istihdam politikaları ile mobilize edilecek olan kadın iş gücünden daha çok, kadın enerjisine ihtiyacı söz konusudur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.