İslâmiyette uyulması gereken dört delîl

A -
A +
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Allah’ın kitabına, Peygamberin sünnetine sımsıkı sarılırsanız, hiç sapıtmazsınız.”
 
Bilindiği üzere, mukaddes dînimiz İslâmiyette uyulması gereken dört delîl vardır: 
1- Kitâb [Allahü teâlânın mukaddes kelâmı Kur’ân-ı Kerîm]. 2- Sünnet [Resûlullah Efendimizin bildirdiği sahîh hadîs-i şerîfler, onun fiilleri ve takrîrleri (tasvîbleri)]. 3- İcmâ-ı Ümmet [Eshâb-ı Kirâmın veya Tâbiînin yahut Tebe-i Tâbiînin söz birlikleri]. 4- Kıyâs-ı Fukahâ [Fakîhlerin, Ehl-i Sünnet âlimlerinin Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerden çıkardıkları hükümler]...
Sözlükte, “Sünnet =yol” demektir. Yine “Sünnet=âdet, kânûn” manalarına da gelir. Bu terim, Kur’ân-ı kerîmde “sünnetullah” olarak geçmektedir. Âyet-i kerîmelerde “Allah’ın sünnetinde [kânununda] asla bir değişiklik bulamazsın” [Ahzâb 62, Fetih 23, Fâtır 43] buyuruluyor.
Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Benim Sünnetime ve benden sonra hidâyete ulaştırılmış Hulefâ-i râşidînin sünnetine sımsıkı sarılınız/yapışınız.” [Buhârî]
İslâmiyetin 2. temel delîli olan "Sünnet"in birkaç manası vardır:
1- “Kitâb ve sünnet” ifâdesindeki sünnet, “Hadîs-i şerîfler” demektir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Allah’ın kitabına, Peygamberin sünnetine sımsıkı sarılırsanız, hiç sapıtmazsınız.” [Hâkim]
2- “Farz ve sünnet” ifâdesindeki sünnet, “Resûlullahın emirleri” demektir.
3- “Sünnet” yalnız olarak kullanılınca, genelde “İslâmiyet” anlaşılır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: “Bir zaman gelecek ki, ortalık bozulduğu zaman sünnetime (İslâmiyet’e) tutunmak, avuçta ateş tutmak gibi olacaktır.” [Hâkim]
“Ümmetim bozulunca, sünnetime (İslâmiyet’e) uyana, şehîd sevâbı verilir.” [Hâkim]
4- “Sünnet=yol, çığır” gibi manalara da gelir. Meselâ “sünnet-i hasene=iyi çığır”, “sünnet-i seyyie=kötü çığır” demektir.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Bir kimse, sünnet-i hasene çıkarırsa (iyi bir çığır açarsa), onun sevabı ve kıyâmete kadar onunla amel edenlerin sevabı kadar sevap alır. Bir kimse de sünnet-i seyyie çıkarırsa (kötü bir çığır açarsa), onun günâhı ve kıyâmete kadar onu işleyenlerin günâhı kadar günâh kazanır.” [Müslim]
5- “Ehl-i sünnet” kurtuluş fırkasının adıdır. Tirmizî’nin bildirdiği hadîs-i şerîfte, “Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, 72’si Cehenneme gider, yalnız bir fırka kurtulur. Bu fırka, benim ve Eshâbımın yolunda gidenlerdir” buyuruldu. Bu fırkaya “Ehl-i sünnet ve’l-cemâat” fırkası denir.
Şek ve şüphe yoktur ki, Ehl-i sünnet itikâdını ortaya koyan Resûlullah Efendimizdir. Eshâb-ı kirâm, îmân bilgilerini bu kaynaktan aldılar. Tâbiîn-i ızâm da bu bilgilerini, Eshâb-ı kirâmdan öğrendiler. Daha sonra gelenler ise, bunlardan öğrendiler. Böylece, Ehl-i sünnet bilgileri, bizlere nakil ve tevâtür yoluyla geldi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.