Attilâ hakkında birkaç kelime...

A -
A +
Attilâ, hükümdârlığı sırasında, bütün Avrupa’ya korku ve dehşet salmıştır. Avrupalılar kendisine “Allah’ın gazabı” derlerdi.
 
 
Hazret-i Nûh (aleyhisselâm)’un oğlu “Yâfes” mümin idi. Evlâdı çoğalınca, onlara reîs olmuştu. Hepsi, dedelerinin gösterdiği gibi, Allahü teâlâya ibâdet ediyorlardı. Yâfes nehirden geçerken boğulunca, “Türk” ismindeki küçük oğlu, babasının yerini tuttu. Bunun evlâdı çoğalarak, bunlara “Türk” denildi. Bu Türkler, ecdâdı gibi, Müslümân, sabırlı, çalışkan insanlardı. Bunlar zamânla çoğalarak Asya’ya yayıldılar.
Türklerin başlarına geçen bazı zâlim hükümdârlar, semâvî dîni bozarak, puta taptırmaya başladılar. Bunlardan, bugün Sibirya’da yaşayan Yâkutlar, hâlâ puta tapmaktadırlar. Türkler, dînden uzaklaştıkca, eski medeniyet ve ahlâklarını da kaybetmişlerdi. Hele Hunlar ve onların reîslerinden Attilâ, dînsizliği ve zulmü ile “Allahın gadabı” ismini almıştı.
İslâm güneşi, Mekke-i mükerremeden doğarak, ilim, ahlâk ve her türlü fazîlet ışıklarını dünyâya saçınca, Romalıların, Asya’ya kadar yayılan sefâhet ve ahlâksızlıkları ve Asya’yı, Afrika’yı kaplamış olan dînsizlik, câhillik ve vahşet altında yetişmiş diktatörler, sömürdükleri insanların İslâmiyyeti işitmelerine, anlamalarına mâni oldular. Bu engeller kılıç gücü ile ortadan kaldırıldı. Türk hâkânları, asâletleri ve uyanık olmaları sebebi ile, İslâmiyyetin işitilmesine mâni  olmadılar...
Beşinci asırda, Avrupa’da yaşamış Hun hükümdârı Attilâ (Atilla), 395 yılında, bugünkü Macaristân’da doğdu. Babası, Avrupa Hun Devletinin kurucusu olan Muncuk’tur. Çocukluğu ve gençliğinin bir kısmı, barış rehînesi olarak Roma’da geçti. Amcası Ruga’nın ölümü üzerine (434), ağabeyi Bleda ile birlikte, doğuda Hazar Denizi kıyılarından, batıda Alpler ve Baltık Denizi’ne kadar uzanan bir İmparatorluğun başına geçti.
Birtakım göçebe kavimleri, Türkleri, Moğolları, Rusya ve Avrupa’nın diğer kavimlerini, çevresinde toplayarak büyük bir savaş devleti kurdu. Dünyânın tek hâkimi olmak istiyordu. İlk iş olarak, İmparatorluğun batı bölümünü idâre eden ağabeyi Bleda’yı öldürdü (445).
Merkezi Macaristân olmak üzere, Orta ve Güney Avrupa üzerinde çok geniş bir alana yayıldı. Tasarladığı "Dünyâ İmparatorluğu"nu kurmak için, Bizans’a (Doğu Roma’ya) saldırdı. 451 yılında, yarım milyonluk ordusuyla İtalya’ya yürüdü. Paniğe kapılan bütün Avrupa birleşti. Yapılan savaştan kesin bir netîce alınamadı. Yine 451 senesinde, Galya’ya, yani Fransa’ya girdi.  
Ertesi yıl, birçok şehri ele geçirip, Roma’ya yöneldi. Papanın ricâları ve ordusunun salgın hastalıklar yüzünden bitkin düşmesi üzerine, Roma’yı istîlâdan vazgeçti. Harâca bağlayarak geri döndü.
Ömrü savaşmakla geçen Attilâ, hükümdârlığı sırasında, bütün Avrupa’ya korku ve dehşet salmıştır. Avrupalılar kendisine “Allah’ın gazabı” derlerdi. Şemseddîn Sâmî Bey'in “Kâmûsül a’lâm”ında da, bu ve benzeri ifâdeler yer almaktadır.
İldiko isminde bir kadınla evlendiği gece, içtiği içki yüzünden, şüpheli bir şekilde öldü (453). Ölümünden hemen sonra, koca İmparatorluk dağıldı.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.