Ramazân, oruç ayıdır...

A -
A +
“...Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır...”
 
1- Bugün 4. gününü idrâkle şereflendiğimiz Ramazân ayı, Kur’ân-ı kerîm ayıdır; bu ay, Kur’ân-ı kerîmin inmeye başladığı aydır. (Bakara, 185)
2- Hatm-i şerîflerin yapıldığı [başta Peygamber Efendimiz olmak üzere, Eshâb-ı kirâm hatim okurlardı], mukâbelelerin okunduğu bir aydır [her Ramazân ayında Cebrâîl aleyhisselâm gelerek o güne kadar inen sûre ve âyetleri Peygamber Efdendimizle mukâbele ederdi], ölülerin de sevindirildiği bir aydır.
3- Ramazân ayı, oruç ayıdır [Bakara, 183-184]. Oruç, diğer bazı ibâdetler gibi Hicret-i Nebeviyyenin 2. senesinde (hicretten 18 ay sonra) farz kılınmıştır. Zekât da o sene farz kılındı. Sadaka-i Fıtır, Kurbân ve Bayram namazları o sene vâcib oldu. Kıblenin Mescid-i Aksâ’dan Mescid-i Harâma tahvili (çevrilmesi) ile cihâda izin verilmesi de, yine 2. senede olmuştur.
4- Bu ay, Terâvîh namazının kılındığı bir aydır; bazı câmilerde de hatimle kılınmaktadır.
5- Ramazân ayı, bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesinin bulunduğu bir aydır [Kadr sûresi, 1-5].
6- Ramazân ayı, günâhların yandığı, yok olduğu bir aydır. Zâten “Ramazân” yanmak demektir. Yapılan tevbe ve istiğfârlarla, tutulan oruçlarla günâhlar affolur:
“Kim, Ramazân orucunun farziyyetine inanarak ve sevâbını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutarsa, geçmiş günâhları affolur.” (Buhârî)
Oruçla ilgili bir hadîs-i kudsî var: “Küllü ameli’bn-i Âdeme lehû illes-sıyâm…..” şeklinde başlar. Burada: “Âdemoğlunun her ameli kendisi içindir, ancak oruç müstesnâ; o benim içindir ve onun karşılığını ben vereceğim. Çünkü oruçlu, yemesini, içmesini ve şehevî arzûlarını benim için terk ediyor” buyurulmaktadır.
7- Ramazân ayı, merhamet, sabır, ikrâm, ihsân (iyilik yapma) duygularının coştuğu bir aydır. Bu ay, fakîr-fukarâ, garip-gurabânın karınlarının doyduğu, muhtaçların yüzlerinin güldüğü bir aydır. Bolca iftârların verildiği, kumanyaların dağıtıldığı, sâir iyiliklerin yapıldığı bir aydır.
8- Bu ay, sadaka-i fıtırların verildiği bir aydır. Birçok kimse de, zekâtlarını bu ayda veriyor. [Aslında zenginlik nisâbına ulaştıktan sonra 1 hicrî-kamerî sene geçince farz olur.]
9- Bu ayda yapılan nâfilelere, başka aylarda yapılan farzların sevâbı kadar sevâb verilir; bir farza da başka aylardaki 70 farz sevâbı verilir. [Bunlar, Selmân-ı Fârisî hazretlerinin rivâyet ettiği uzun hadîs-i şerifte zikrediliyor.]
10- Bu ay, bolca istiğfâr ve kelime-i şehâdetin okunduğu, Cennetin istenip Cehennemden sığınıldığı bir aydır. [Selmân-ı Fârisî hazretlerinin rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte bunlar da tavsiye buyuruluyor.]
11- Bu ayda; dargınlar, küskünler, kırgınlar barışmaktadırlar.
12- Bu ay, şeytânların zincirlere vurulduğu bir aydır. [İzâ câe Ramedânu füttihat ebvâbul-Cenne…... hadîsi malûmdur.]
13- Bu ay, hakkında, Peygamber Efendimizin: “...Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır...” buyurduğu bir aydır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.