"Teslim olmamızı istiyorlar!"

 

 

General, elçiye hiç cevap vermedi. İçinden: “Siz dökülmesini istemiyorsunuz da biz döktük bir kere!” dedi, dudaklarını sıktı, hırsından mı, korkusundan mı tam anlaşılmıyordu.

- !!!

Aklına gelenlerden dolayı kendine kızan general, gördüklerine ve elçiden duyduklarına pek inanamamış, şaşırmıştı. “Ne dersiniz?” kabilinden, “imdat!” ister gibi bakışlarını, etrafındakilere çevirdi. İki ruhani keyfiyeti anlamış olmalı ki, hemen yanına geldi. Haça, İncil’e, Zebur’a yemin ederek kısa bir ayin yaptıktan sonra, generalin kulağına eğildi, fısıltıyla kanaatlerini söylediler;

- Generalim, bu küstah elçi çıkıp giderken, muhafızlara emir verin, kimse taşkınlık yapmasın! Hiçbir ziyanımız dokunmasın şimdilik. Teklifi ciddiye alacağımıza dair söz verelim, başımıza iş açmayalım! Belki yardım gelmesi için zaman kazanmış oluruz… Tecrübe bunu icap ettiriyor... Meşhur bir sözümüz vardır: “Acele hareket; sadece sinek yakalamaya yarar...”

- Ne demek istiyorsun?

- Temkini elden bırakmayalım, derim generalim! Her ne kadar kuvvetli bir ordumuz varsa da, buranın yerli Ermenilerinden tam destek alıyorsak da... Unutmayalım; dünyaya asırlarca hükmetmiş bir devletin, büyük bir imparatorluğun toprakları üzerindeyiz... Hiçbir ciddi ve haklı sebeple de...

- Sus!

- !!!

Yüzü kızarmış, gözleri yuvasından çıkacakmış gibi fıldır fıldır dönen General Loris, Türk elçisine döndü:

- Pekâlâ! … Haydi git… Biz aramızda anlaşalım, kararımızı size öğleden sonra bildiririz!

- !!!

Zaman kazanmak, yeni planlar yapmak istemişti ama elçiye refakat eden İvanlara göz işaretiyle, yukarı, en yüksek kulelere çıkarttı, oradan da karga tulumba aşağı attırıp paramparça ettirdi. Sonra etrafındakilere döndü. Şöyle bir göz gezdirdi. Omuzlarını oynattı, kollarını ileri geri çekti, düzeltti, boğazını temizledi:

- İşittiniz ya! Osmanlılar bu tiplere “ukala” der, ben küstah diyorum! Güya bizim yorgun ve yardımsız olduğumuzu anlamış ve askerimizi de beş, on bin kişiden ibaret sanmış zavallılar… Üzerimize iki yüz binden ziyade, tam donanımlı ordu ile gelmişlermiş… Teklif ettiğini duydunuz! Duymayan var mı?

- Duyduk generalim!

- Tekrar ediyorum yine de; geri dönmemizi veya teslim olmamızı istiyorlar!

Bu zillete düşmeyi kabul etmek isteyenler varsa ellerini kaldırsın!