"Her şey insanın şahsında toplanıyor hocam..."

A -
A +
"Çocuklar unutmayın! Karşınıza sizi her daim sukutuhayale uğratacak insanlar çıkacaktır..."
 
 
Nuri öğretmen sınıfa bir göz gezdirdi ve sordu:
- Çocuklar mükâfatı kim kazandı dersiniz?
- Bence birinci tablo öğretmenim.
- Tabii ki ikinci resim...
- Nasıl olur öğretmenim?
- Hükümdar, bunun sebebini şöyle izah etmiş:
 "Huzur; hiçbir gürültünün, sıkıntının ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. HUZUR, bütün bunların içinde bile kalbimizin rahat edip sükûnet bulabilmesidir."
- Çok manidar öğretmenim.
- Elbette manidar çocuklar! Bir bebek emekleyebileceğini fark ettiği andan itibaren odadan odaya annesini takip eder. Onun mevcudiyetinden emin olduğunda oyuna başlar. Zamanla çocuk anne babasının yanı başında olmamasının, terk edildiği manasına gelmediğini fark eder.
- Bebekler de öyle şeylerden anlar mıymış hocam?
- Bebek deyip geçmeyin çocuklar: Biraz daha ilerleyince bilahare durup ince şeyleri anlamak için evin dışına gidebilir artık, zira döndüğünde anne ve babasının onu beklediğini, terk edip gitmeyeceklerini bilmektedir. Ayrılığa karşı tahammül, çocuğun artık bir bağ istemediği manasına gelmez, sadece o bağın sebat edeceğine duyduğu itimadı gösterir. İnsan ömrü boyunca irtibat hâlinde olmak, bağ kurmak istiyor. İnsanla kuramadığı bağı nesnelerle, eşyayla kuruyor, susuzluğunu gidereceği, sırtını yaslayacağı bir istinatgâh arıyor daima.
- Demek ki ta bebeklikten bu yana itimat edebileceğimiz bir koruyucu meleğimiz olsun istiyoruz. Bunlar yerine göre anne, baba, yerine göre kardeş ve diğer akrabalar, devletimiz…
- Hepsi de aynen öyle. Hayatta hiçbir karşılaşma tesadüf değil. Yüz yüze geldiğimiz her insan bize bir şey öğretebilir, bizi mutluluğa veya mutsuzluğa gark edebilir. Bir münasebetle eksiklerimizi, noksanlarımızı tamamlamak, bütünlemek istiyoruz. Muhatabımızın bizde eksik olan parçayı yerine koymasını, onunla bütünleşerek kusurlarımızı iyileştirebilmeyi ümit ediyoruz. Oysa tamlık ve bütünlük dışarıdan değil, kendi içimizden gelmeli.
- Her şey insanın şahsında toplanıyor hocam. İyiyse iyi olarak, kötüyse kötü olarak.
- Öyle sayılır. Sevdiğimiz bir başkasıyla tamlık arayışı; yetersiz, eksik olduğumuz ve sevgiyi, muhabbeti tek başımıza üretemeyeceğimiz düşüncesine yaslanıyor. Sevecek birini aramak yerine, niçin kendimizi daha çok sevilmeye değer kılmıyoruz? Almak istediğimizden daha fazlasını vermeye niçin talip değiliz? Bir can yoldaşı ara, bir arkadaşın hasretini çek ve özle ama bir doğru yolun da rüyasını gör. Yolu düşlemeyene yoldaş nasip olur mu? Önce sen kendini dünya için kıymetli bir hediye olarak yetiştir.
Çocuklar unutmayın! Karşınıza sizi her daim sukutuhayale uğratacak insanlar çıkacaktır, belki de onlar en büyük öğretmenleriniz olacak. Her münasebet ve ilişki ruhumuza tutulmuş bir aynadır; kendi zayıflık, üzüntü, keder ve sevincimizi çıplak gözle görmemizi sağlıyor ama görene...
DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.