Ege'nin iki yakası

Şu ân Türkiye'de dünya siyasetçileri için bir anket yapılsa Yunanistan Dışişleri Bakanı, eminiz ki hayli yukarılarda yer alır. Yorgo Papandreu ve İsmail Cem, yeni zamanlar Türk-Yunan yakınlaşmasının iki mimarı. İkisi de hislerinden çok ortak akılla yürüyen iki devlet adamı. Halbuki; Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın babası Başbakan Papandreu'nun esas sermayesi Türk nefreti idi. Bir ulusun şoven duygularını tahrik ederek popüler kalmayı politika sayardı. İnsanlar istese de istemese de şartlar kendi kanunlarını icra ediyor. George Bush, Körfez harekâtı ile tarihe geçti. Hiçbir şey yapamamanın zafer olarak takdimine şahid olduk. Yapılan en nihayet Irak'ı Kuveyt'ten çıkartmaktan ibaret kaldı. Akabinde de bir Amerikan kurnazlığı görüldü. Bu vesile ile hem Suudi Arabistan'a girdiler, hem de savaşın mali yükünü bu ülkeye fatura ettiler. Şimdi Walker Bush işbaşında. Ne yapıp yapamayacağını zaman gösterecek. ABD'de aynı soyadından ikinci kuşaktan ikinci bir kişi Başkan. Yunanistan'daysa eski Başbakanın oğlu Dışişleri Bakanı. Kendisine bizde bile sempati ile bakılıyor. Armut dibine düşmekte. Türkiye'de siyasete sık müdahale bu tabii seyre fırsat tanımadığından Hüdayi nabit cinsinden politikacılar çıkıyor. Sonra da krizler oluyor. Oysa siyaset de geleneğe dayanır. Geleneği olmayan hiçbir meslek yoktur. Zenaat erbabının bile geleneği mevcuttur. Oğul Bush, hedef aldığı yere vardı. Yorgo Bush'un bir gün babasının oturduğu yere geçmek gibi bir niyeti var mı bilinmez ama alçakgönüllülüğü ile sağduyusu onu oraya taşıyabilir. Bu husus İsmail Cem bakımından da mevzubahis. Bülent Ecevit için emri hak vaki olduğunda delegelerin düşüneceği isimlerden biri de Cem olur herhalde. "Herhalde" diyoruz çünkü delege ile uğraşmak ayrı bir politika, hatta ucuz politikadır, çokça ayak oyunu ister. Bu yüzden de kumaşında kalite taşıyanlar bu düşüşü gösteremediğinden ekseriya başarılı olamazlar. Yorgo Papandreu'nun dediklerine gelince. İnsaf vaktidir. İtiraz kabil mi? Silaha para harcamak yerine, savaş hazırlığı yerine halkların refahı için ekonomik yatırım teklifinde bulunuyor. Bir de iyi haberi var. Yunanlıların yüzde 70'inin Türkiye ile yakınlaşmaktan yana olduğunu söylemekte. Ve sözlerine İsmail Cem'le bir çok müşterek çalışmasının devam ettiğini eklemekte. Yorgo Papandreu, sıcak mesajlarını Türkiye ziyareti öncesi Türk gazeteciler vasıtasıyla Türkiye'ye ulaştırıyor. Buna mukabil Milli Savunma Bakanımız Sabahattin Çakmakoğlu'nun sözleri üslup olarak yanlış anlaşılacak cinstendi. Sanki dost olmak için uzanan bir eli geri itiyordu. Evet; elbette, muhakkak Ege meselesi, Kıbrıs meselesi var. Ancak bunlara herkes kendi penceresinden bakıyor. Mesele asgari müştereklerde buluşmak. Çünkü Ege'nin iki yakası dost olmak zorunda. 400 yıl aynı çatı altında yaşamış iki devlet, 4 yıl savaştı diye ebediyyen düşman kalamazlar. Ülkeler de bölgeler de dünya da biraz daha fazla barışa muhtaç.