Yerli olmak

A -
A +

Kemal Derviş için Özal benzetmesi ile manşetler atılıyor. 8. Cumhurbaşkanının anıldığı gün şortunu giyerek sokağa çıkıp vatandaşların elini sıkmış, moral vermiş. Bunları televizyonlarda tekrar tekrar gördük. Derviş'in kafasında simit tablası taşıyan çocuğa bunu nasıl yaptığını hayretle sormasını bile fark ettik. O, seyrettiğimiz sabah manzaraları sebebiyle Özal gibiymiş. Kimse kimse gibi olamaz. İnsanlar, birbirine benzeyebilir, fakat aynısının olması imkânsız. Zaten bir devlet adamının Turgut Özal gibi olması doğru da değil. O kendi devrinde geldi, vazifesini yaptı ve gitti. Mesela Özal, İnternet'i görmedi. Menderes'in renkli televizyonu, yerli otomobili görmemiş olması gibi. Fatih de ismini taşıyan köprüyü görmedi. Bunlara benzer onlarca, binlerce misal, onlarca binlerce isim sayılabilir. Bu cümleden olmak üzere verilecek hiçbir misal, hiçbir ismi küçültmez. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Özal gibi olmamalı, Özal'ı veya bir başkasını taklit etmemeli, içeriden dışarıdan herkesten faydalanmalı ama onlar gibi olmamalı. Onları aşmalı, çıtayı yükseltmeli, ufku öncekilerden zengin olmalı. Kemal Derviş, O'nun ölüm seneyi devriyesinin sabahında hakikaten Özal intıbaı vermek için yollara düştüyse gidişatının yanlış olduğunu haber vermeliyiz. Niçin? Görüntü yerli değil. Ne seçtiği spor dalı, bu halka sıcak ve ne de bir devlet adamının şortla sabahın erken vaktinde yollara düşmesi. Üstelik halinde estetik bir manzara da yoktu. Raketli, şortlu, marka spor ayakkabılı ak saçlı bir adamın sergilediği o hareketler -hadi mutlu azınlık demiyelim- elit bir zümreye mahsustur. O zümre, hep halka inmekten söz eder. Halkı güdülecek bir varlık olarak görür. Kendilerini halkla eşit görmek bir yana tepeden bakarlar. Hava eskinin etrakı biidrak/ idraksiz Türkler sözünün yeni versiyonudur. Eğer Derviş hizmet etmek istiyorsa şunun bunun gibi olmasın; kendisi gibi olsun ve sür'atle yerlileşerek yani halka benzeyerek Hak için halka hizmeti hedef seçsin. Bu ülkenin derdi, sancısı, gözyaşı ve toprağı ile yoğrulsun. Elit zümre yerli değil. Onlar ne halkı ve ne de meselelerini, bilirler. Yerli olmak, Türkçe konuşmakla Türkiye'de oturmakla gerçekleşmiyor. Derviş, nasıl gelmiş olursa olsun... O, bugün krizden kurtulmak için köylü, esnaf, işçi, küçük memur ve emekli için hâlâ en büyük ümittir. Bu ümidin harcanmaması lazım. Sayın Kemal Derviş'in 25 yıl dışarıda kalması da çok bir şey değil. Bu millet nice Sırp, Boşnak, Arnavut'u alarak önce Müslüman yapmış sonra devleti ebed müddet misyonunu ona yüklemiş sonra da onunla zaferlere koşmuş. Sokollu Mehmed Paşa, devşirildiğinde çocuk değil, yetişkin yaşta bir delikanlıydı. Sisteme bakınız ki O'na hem dil hem İslamiyet, hem örf öğretilmiş. Ve ortaya cihan çapında bir Sadrazam/Başbakan çıkmış. Eski Türkler insanı yerlileştirmiş. Beyin yoluyla... Gönül yoluyla. Veya aynı niyet, aynı yürek aynı yön. İnsanlar, yoksulluktan kan ağlarken raketli, şortlu manzaralar sadece incitiyor. Haberler her zaman doğru değildir. Gerçeği görebilmek ne kadar zor. Derviş bu zorluğu aşabilirse, başarır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.