ÖSS

ÖSS'nin kaldırılması lazım; ya her üniversite imtihanını kendisi yapacak veya hiç imtihan olmayacak. Birinciye Ankara zihniyeti engel, ikinciye şartlar; liseden üçte ikisi işsiz adayı bir buçuk milyon genci mezun ederek üniversite kapılarına yığdıktan sonra eleme yapılmadan talebe alınması mümkün olmamaktadır. Bu yüzden özel üniversitelerin çoğalması lazım. Ne yazık ki jakoben bazı resmi üniversite yöneticileri onlara karşılar. Biraz ufukları olsa sermayeyi yeni okullar açmaya teşvik ederler ama öyle bir kapasiteleri yok ki... Dün ÖSS 2001 yapıldı. 11-12 yıllık eğitimden ne öğrenilmiş olduğu üç saatte anlaşılmaya çalışıldı. Bir buçuk milyon, bir kere daha üç saate mahkûm edildi. Adalet, bu terazinin neresinde? O esnada çocuğun karnı ağrısa 11-12 yıllık emeğin bir değeri kalmıyor. En büyük servetimizin gençlik olduğuna dair övünürüz. Fakat o serveti de işte bu şekilde harcamaktayız. İşe yarar bir fakülte kazananlar ancak yüzde beş olacaktır. Diğerleri zaman öldürme ve avuntudur. Bu yüzden nice hayaller yıkılmakta, nice hayata küsenler çıkmakta. Kazanamayanlara, kazananlara, hem kazanan ve hem kazanmayanlara, velilere ve idareye bazı tavsiyelerimiz olacak... Kazanamayanlara... Şayet çalışmadığınız için kazanmadıysanız kimseye diyecek bir sözünüz olamaz. O takdirde bir sonraki seneye iyi hazırlanmalısınız. Eğer çalıştığınız halde kazanamadıysanız. Kendinizi iyi tartınız. Çalışır gibi yaptıysanız yine kimseye bir sözünüz olamaz. Ama hakkıyla çalıştığınız halde herhangi bir sebeple kazanamadıysanız üzülmeyiniz. Çünkü vazifenizi yerine getirmişsiniz. Bundan ötesi size ait değildir. Kazananlara.... Tebrik ederiz. Lakin, seçimi çok dikkatli yapınız. Üniversiteye girmek için üniversiteye girmeyiniz. Sevmediğiniz bir meslek ömür boyu azap sebebi olur. Mesleğinizi ne ebeveyniniz ne başkası yapacak; onu siz icra edeceksiniz. Gerekiyorsa bir sonraki sene bir kere daha imtihana girme külfetine katlanıp muhakkak kalbinize yatan bir daldan tutunuz. Bir de şunu biliniz. Anadolu'da da çok seveceğiniz üniversiteler var. İlla İstanbul yanlış. Kazanamayanlara ve kazananlara... Bugün kazanamayanlar için kıyamet kopmadığı gibi kazananların da başına altından taçlar konmadı. Gün yine 24 saat, hayat yine kederi ve neş'esi ile devam etmekte. Zaman sür'atle akıp gidiyor. Kazanmayanlar da bir gün kazanır. Üniversiteden mezun olduğunuzda aşağı-yukarı ömrünüzün de üçte biri arkada kalmış olacak. Öyleyse şu günleri çok iyi değerlendirmelisiniz. Velilere.... Çocuğu, istemediği bir yere zorlayarak kendi kompleksinizi tatmin yoluna gitmeyiniz. Mesleğini o yapacak. Belki yavrunuzun hayata atıldığı zaman siz hayatta bile olmayacaksınız. Desinler illetini terk ediniz. Varsın demesinler. Aslında o artık çocuk değil. Bırakınız şahsiyetini bulsun. Eğer, çocuk üniversiteye giremiyorsa bunu da fazlaca dert etmeyiniz. Nice ilkokul mezunu, nice seçkin üniversite mezununu yanında çalıştırıyor. İdareye... Orta öğretimin 11 yıl olması ile bir şey çözülemedi. Aynı hantal yapı, aynı dert, aynı mesele. Demek ki mesleğe yöneltmenin daha alt sınıflarda olması gerekiyor. En fazla 100 bin genç layıkıyla bir meslek sahibi olacak, diğerleri ya dışarıda kalacak veya boşuna dirsek çürütecekler. Halbuki meslek liseleri cazip hale getirilebilir. En vahimi ise imtihan haksızlığı. 60 kişilik sınıfta okuyan da, Etiler'deki de Kars'ın Rus hududundaki de öksüz, harçlıksız olanla el-bebek gül bebek ana kuzusu aynı şartlarda aynı zamanda koşturuluyor. İnsaf etmek lazım. Ve bu ÖSS meselesini yeniden düşünmek. Ağlayanı gülenden fazla olan bir memlekette herkesin iki elini başının arasına alıp çare üretmesi lazım.