Derviş, Time'ı yalanlamalı...

A -
A +

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanımız, dışarıya değil; bize yakın olmak zorunda. Buna mecbur. Başka türlüsü olamaz... Eğer 12 Eylül darbesi yapılmasaydı Turgut Özal, en nihayet Süleyman Demirel kabinelerinden birinde bakan olurdu. Kemal Derviş de Türkiye'de iktisadi bir buhran patlak vermeseydi Dünya Bankasında üst seviyede bir bürokrat olarak hayatını idame ettirip gidecekti. Şartlar, bütün unsurları ile hazır olmadan bir insanın öne fırlaması imkânsız. Derviş, batılıların iddia ettikleri şekilde tek adam olsaydı Cem Boyner'in partisi YDP kapanıp gitmezdi. O günlerde adı-sanı duyulmayan bir politikacı, gün geliyor birden "işte kurtarıcınız" üslubuyla takdim ediliyor. Hepimiz, Derviş'e hüsnü kabul gösterdik. O, krediler ararken bizler de kendisine krediler açtık. İyi niyetli saydık. Türkiye'nin iç barış, demokrasi, insan hakları ve benzeri meselelerine imza atacak kişi olarak bekledik. Biraz şaşkın zümreler, biraz dışarısı, biraz da kıskınçlıklar Kemal Derviş'i hayrete düşürdü. Varılan noktada ilgili portre şudur. Dışarının sufle ettiklerini içeride tatbik mevkiine koyan adam. Bu imajın yıkılması lazım. O'nu yıkacak da bizzat sayın bakanın kendisidir. Türk halkının nev'i şahsına münhasır karakteristiği vardır. Yarın Enis Öksüz'ü, Yüksel Yalova'yı layık oldukları şekilde kabul ederken Derviş'i hayal kırıklığına uğramış olarak bir kere daha hanımının köyüne yollayabilir. Kemal Derviş, bir kurtarıcı değildir. Amerikan, Avrupa hükümetleri, kime böylesi bir destek verse o kişi de 17 kanun çıkarttırırdı. Üstelik Derviş'in başarısı arzuya muvafık da değil. Yıl sonunda doların en fazla 1.100 olacağını söylemişti. Şimdiden nerelere çıktı. Astronomik artışın, uğranılan zararların hesabını kim verecek? Derviş'in dış hükümetler nezdinde, finans çevrelerinde kırılmaz hatırlarının olmasına memnun oluruz. Ancak, unutulmaması gereken gerçekler var. Derviş, Türkiye'de hükümet yönetimindedir. Eğer siyaset yapacaksa bunu da bu topraklarda icra edecek. Türkçe'de çok güzel bir deyim vardır. 'Akıllı düşman, akılsız dosttan evladır' diye. Derviş, dışarıdaki dostlarını ikaz etmelidir. Onların böylesine fütursuzca sahiplenmeleri vatandaşları rahatsız ediyor. Nedir o Time dergisinin son sayısındaki işgüzarlık! Güya Derviş'i sırtından vurmak isteyenler varmış. Dahası, bunu dost görünenler yapıyormuş. Haberdeki şu aşağılayıcılığa bakınız; Dünya Bankası Türkiye direktörü Ajan Chibber, ne diyor? Makro ekonominin yeniden yapılanması için lazım olanları Derviş'ten gayrı anlayacak kimse yokmuş... Sanki zekâ özürlüler ülkesinden söz ediyor. Yalan söyleyenin yüzü kara olsun mu? Amerikan Time dergisindeki haber, Derviş'e ölçüsüz destek, fakat Türk milletine haksızlıktır. Kemal Derviş'in bu haberi tashih etmesi, yalanlaması gerekir. Kurtarıcı değil, çalışkan, mütevazı, ayağı yere basan insanlar istiyoruz. O'nun sabah erken kalkmasını halka daha sıcak gelmişti. Şimdiyse itibarda bir gerileme gözleniyor. İlk zamanlar yüzde 50'lerde seyreden taraftar kitlesi bugün nerelere düştü acaba? Bu hava, bu imaj, bu incitici destek sürerse bir zaman sonra yapayalnız da kalabilir. Efsaneler bazen sönüp gider. Bu millet, kendisi gibi olanı sever. Tabii ki Dünya Bankasından destek ama Van dağlarındaki nineden de dua şart. Hayat, finans masası ile tenis kortundan ibaret değil. Yerli düşünce, yerli insan, haysiyetli para. İşte olanca derdimiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.