Koray Aydın'ın istifası

Koray Aydın istifa etti. Hayırlı olsun. Gecikmiş bir karar. Buna rağmen delikanlıca oldu. Gecikmeyi milletvekilliğinden de istifayla telafi yoluna gitmiş olabilir. Milletvekilliğinden istifa Anayasa'nın 84. Maddesine takılıyorsa bu müstafi bakanın meselesi değil. Onu da daha sonra hakkında verilecek dokunulmazlığın kaldırılması talebinin yanında yer alarak izaleyle bir şeref belgesine dönüştürebilir. Koray Aydın, bir ülkücü. Türkeş zamanının genel sekreteri. Değişim adına saçını boyayıp bıyığını kesme garipliğine düşmeyenlerden. Neyse o kaldı. Böylesine makyajlar yerine kendini icraat ve hizmetleriyle ispat yolunu seçti. Doğrusu da buydu, iyi de gidiyordu. Keşke işin içine ticaret girmeseydi. Bir şeyin şüyuu vukuundan beterdir. Bizzat ortak olduğu şirketler ister bakanlığından önce kurulmuş olsun ister sonra. Neticede başını yakan unsurlardan olup çıktı. Şirketlerinin ihaleye girip-girmemesi önemli değil. İhaleye giren şirketlerin sayın Aydın'ın şirketlerinden alışverişe sevk edilmesi yeter. Asıl krizse bakanlık bürokratlarının suiistimallerinden doğdu. Trilyonluk bürokrat olur mu? Zorda kalınca bakanı itham ettiler. Ne dediler? "O talimat verdi, biz yaptık". Koray Aydın lekesiz olduğunu söylüyor. Beraati zimmet asıldır. Aksi sabit oluncaya kadar herkes suçsuzdur. Böyle de çıksın isteriz. Ne var ki bir bakanlıkta bu yolsuzluklar dönerken bakan nasıl habersiz kalır? Bu dahi büyük bir ihmaldir. Bir başka düşünülmesi gereken de şu. Suiistimalin yaşandığı tek yer bayındırlık bakanlığı mı? Koray Aydın, istifa ederken medyaya şiddetle yüklendi. Bu medya neden Koray Aydın'ı hedef yaptı. Sebep sadece ticaret ve yolsuzluk mu? Yoksa sırf meslek adına mı bu yayınlar? Buna inanmak saflık mı olur? Yoksa birtakım hususi isteklere boyun eğmeyen bir bakanın silinmesi mi söz konusu? Hatırlanacağı gibi ulaştırma bakanı Enis Öksüz de aynı metodla istifaya zorlandı. Bu metodun en bariz hususiyeti hedefteki kişiye sürekli ateş etmektir. Bu esnada lider de baskı altına alınarak bunaltılır. Bir başka iddia da şudur. Sadi Somuncuoğlu, Enis Öksüz ve Koray Aydın. Bunlar eski MHP'liler. Söylendiğine göre eski MHP'liler bir bir ayıklanmakta. Kim tarafından ve niçin? Denilenin doğruluğu ve doğruysa kim tarafından ve niçin yapıldığını izah şimdilik zor. Şu kadarı ki genel başkandan şüphelenmeye lüzum yok. Bazen hadiseler genel başkanları da aşabiliyor. O bir tarafa, zamanla da anlaşılır. Üzerinde durulması gereken bir gerçek de Koray Aydın'ın istifa ânındaki psikolojisidir. O, dünkü konuşmasıyla bir öze dönüş tavrı sergiliyordu. Uzun zamandır ilk defa bir MHP ileri geleni üzerine basa basa ülkücülüğünü dile getiriyor, onunla iftihar ediyor, mazisi ile övünüyordu. Demek ki esas sermaye asli kimliktir. Yaranarak yâr kazanılmıyor. İstifaya yol açan olaylar, MHP grafiğinde düşmelere sebep olmuştu. Bir rahatlama olacağı aşikâr. En fazla rahatlayansa Başbakan Bülent Ecevit olmalı. Böylece iktidar bir virajı daha aldı. Başbakan yardımcısı Mesut Yılmaz da memnundur. ANAP açısından "beyaz enerji" yolsuzluğu ve Cumhur Ersümer kaybı, bayındırlık bakanlığı ihaleleri ve Koray Aydın istifasıyla denklenmiştir. İstifanın son liderler zirvesinde kararlaştırıldığı ortada.