Ankara-Kâbil hattı

A -
A +

Neden MGK'dan sonra ikinci bir toplantı yapıldı? Neden Ecevit'in tarifiyle 'Amerika'dan gelen yeni bilgiler' MGK'da görüşülmedi? Salı akşam üstü 4.5 saatlik MGK toplantısından sonra liderler zirvesi, güvenlik zirvesi ismiyle değiştirilerek başbakanlıkta bu defa 3 saat süren ikinci bir toplantı yapılıyor. Dikkat çekici taraf, Genelkurmay başkanının da o toplantıya dahil olması. Sızdırılmamaya çalışılan 'yeni bilgiler' neler olduğu bilinmese de iki önemli haberle karşılaşıyoruz. Birincisi CIA'nın "dikkatli olun Üsame bin Ladin saldırabilir" ihbarı. İkincisi de ABD'nin Florida Tampa'da görev yapan Tuğgeneral Ümit Şahintürk vasıtasıyla Ankara'dan resmen asker istemesi. Şunlar sorulabilir. Neden birtakım hassas malumat için ayrıca bir araya gelme zarureti hasıl olmuştur? Hazır toplanmış MGK vardı. Bilgiler MGK bittikten sonra mı intikal etmiştir? Değilse sebep ne? Diğer soru. Amerika'nın asker istediği kamuoyuna bile intikal etmişken Cumhurbaşkanı neden bu talepten habersizdi? Cumhurbaşkanına milletvekilleri gibi icra da tavır mı koymaktadır? O kadar hayati değer taşıyan konular nasıl olur da en son Çankaya'ya bildirilir? Başka sorular da var... Saldırı ihbarını neden Amerikan resmi makamları değil de istihbarat birimi CIA bildirmektedir. Haberin asılsızlığı karşısında CIA'nın sorumluluğu nedir? Daha önemlisi CIA Ankara'yı sıcak savaşa çekmek için kurnaz taktikler mi geliştirmektedir? Amerika asker isteğini neden doğrudan değil de oradaki bir askerimiz vasıtasıyla dolaylı yoldan yapmaktadır? Ve ilginç sonuç... Daha cumhurbaşkanının haberi yokken hükumet 50 kişiye kadar askeri Afganistan'a yollama kararı alıyor. Bir başka ilginçlikse CIA'nın ihbarı üzerine birtakım ürkek yüreklerin "aman ateşle oynamayalım; Afgan zirvesi başka ülkede yapılsın!" sözleridir. Böyle cesaretsiz şahıslarla bir yere varılamaz. Hem Afgan zirvesi Türkiye'de olmalı. Hem onların emniyeti temin edilmeli. Bin Ladin'in vurması da daha ziyade senaryo. Zaten dediklerinin doğruluğu şüpheli. Saldıracağını öğrenmişler ama nereye saldıracağını öğrenememişlermiş... Asker gönderme meselesine gelince. Gidecek asker sayısı askeri terminoloji ile söylemek gerekirse birtakım kadardır. İyi yetişmiş bu subay ve astsubayların kuzey Afganistan'a gitmesi arzulanıyor. Gitmeli mi? Evet, onlar, Kuzey İttifakını yetiştirmek maksadıyla istenmektedir. Bir kara harekâtı olmadığı için zaten sıcak çatışmalara katılması söz konusu değil. Bir İslam ülkesinde, üstelik 8 milyonu Türk olan bir yerde ve Türklerin asırlarca yönettiği bir bölgede 'ameliyat' yapılırken kenarda seyirci kalamayız. Nitekim Ankara'ya gelen haberler bu ikisinden ibaret değil. Washington, prestij için harekâıtı Irak'a kaydırmayı da sayıklamaktadır. Buna Türk Genelkurmay Başkanı kararlı bir şekilde karşı çıktı. Afganistan'da kara harekâtına girişmek yerine Kuzey ittifakının desteklenmesinin daha yerinde olacağı fikri de Hüseyin Kıvrıkoğlu'na aittir. Her ân her şey olabilir. Onun için TBMM ile Çankaya, Başbakanlıkla Çankaya ve bunların birbiri arasında kopukluklar olmamalı. En azından acaba ve şüphelere yer bırakılmasın. Ankara-Kâbil hattı, Belgrad-Ankara hattının devamıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.