Arjantin'le mukayese edilmek

A -
A +

Arjantin, bir güney Amerika ülkesi. 150 milyar dolar dış borçla olumsuz anlamda dünya birincisi. Veya dipteki ülke. Enflasyon almış başını gitmiş. Tarihi bir karar öncesinde. Amerikan dolarına geçmekle devalüasyon arasında gidip geliyor. Şayet devalüasyon fikri ağır basarsa korku kapıda. Zincirleme iflaslar başlayacak. Bu iflasların neye mal olacağı da açık. Diğer kararsa egemenliğe veda demek. Bayrak sembolik olacak. Toprak öylesine kalacak. Milli hakimiyet sakatlanacak. Şu bizim meşhur manda idaresi kavramının dolaylı şekilde hayata geçmesi. Bir ülkede kimin parası gözdeyse esasında onun itibarı ön plandadır. Kendi pasaportunun fazlaca değeri kalmaz. Hani "paran kadar konuş" derler ya... İşte öyle. Yalnızca şahıslar değil. Devletler de paraları kadar konuşma kabiliyetine sahip. Arjantin haberini görünce bir hoş olduk. İki bakımdan. Birincisi dünyanın bu sessiz-sedasız ülkesinin içine düştüğü zavallı vaziyet. Diğeri de Türkiye'nin O'nunla karşılaştırılan tek memleket olması. Arjantin, dün seçime gitti. Milletvekillerini yenileyecekler. Devlet başkanının karşısındaki Peronistlerin kazanma şansı yüksek. Ama mesele o değil. İlgi çekici olan yüzde 30 seçmenin hayat pahalılığını protesto için sandığa boş oy atmış olma ihtimali. İşte o aynı pahalılık bizde de var. Onun için emek platformunda "elli milyon aç adam" diye pankart taşındı. Memur ve işçiler, tencere ve tavalarla hafta sonunda sokaklardaydı. Bağırıp-çağırdılar. Fakat ne kadar seslerini işittirebildiler? Dış politikadaki büyük hareketlilik aç insanların sesini duyurmaz oldu. Ekonomideki nisbi canlanma, dış politikada denge ülke olmamız gibi sebeplerin kıymetini bilmeliyiz. Şu gün Arjantin yerine biz de aynı halde olabilirdik. Peki Arjantin değilsek neyiz? Sual karamsar olabilir. Bununla beraber doğruluk payı da görmezden gelinemez. Türkiye, 11 Eylülde doların değer kazandığı yegâne diyardır. ABD uçak saldırıları ile sarsılıp meçhule yol alırken parasının düşmesi gerekmez miydi? Hayır öyle olmadı. Aksine halk Amerikan parasına hücum etti. Bunu neyle izah edersiniz. İnanılmaz bir psikolojik kırılma. Demek ki Arjantin ve bizim gibi yerlerde insanlar, işbaşındaki iktidarlardan öte onların arkasındaki nüfuza, asıl güce itibar etmekteler. Tayin edici olmak kolay değil. Eğer rahatsızlık duyulması gereken bir keyfiyet varsa o da kötü misal olarak gösterilmemizdir. Egemenliğini terk etme veya etmeme tereddüdündeki bir ülkeyle mukayese olmaktayız. Bu kimseyi incitmiyor mu?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.