#}

Özür dilemek acizlik değil, azizliktir

A -
A +
Her insanda güler bir yüz, teşekkür eden bir ağız, özür dileyebilen bir dil olmalıdır. Bu insanî ve ondan da öte İslamî yüksek vasıflar geçmiş büyüklerimizin en güzel hasletlerindendi.
Bir cemiyet, devletleşip cihana dal-budak salarken bu muvaffakiyet sadece kılıç gücüyle olmuyordu. Eldeki o kılıcı besleyen imandan gelen bir mânevi yapı mevcuttu. Mevzubahis bu asil hasletlerle Osmanlı Beyefendisi/Hanımefendisi, İstanbul Beyefendisi/Hanımefendisi tipleri ortaya çıkmıştı.
Son bir asırda sömürgeci taklitçiliğin etkisiyle mânevî ve kültürel mirasımıza dair çok şeyler kaybettiğimiz gibi bu hasletleri de kaybettik. Asıl kayıp bunlardır. Tarihî bir eşyanın müzemizden çalınması bu kaybın yanında hiçbir şeydir. Eksiksiz bir şuurla idrak etmeli ki dünkü hayatımıza dair kayıplarımız, müze eşyası ve toprak kaybından ibaret değildir. İnsanı kaybettikten sonra eşya ve toprağın ne değeri kalır?
Güler yüz, teşekkür kültürü ve özür dileme inceliğinin göçmen kuşlar gibi bizden uçarak başka diyarlara gittiği, yurt dışında ilk anda müşahede edilmekte. 
Bizim medeniyetimizde "kula teşekkür etmeden Allahü teâlâya şükredilmiş olmaz!" diye kesin hüküm vardır. Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselam- "tatlı dil-güler yüz sadaka vermek gibi sevaptır" buyurur. Yine Peygamberler Peygamberi, "haklı olduğu halde münakaşa etmeyip  susana cennette köşk verileceğinin kefili benim!" buyurmakta. İrfanımız, "kalb kırmanın Kâbe-i şerifi yetmiş kere kazma kürekle yıkmaktan beter günah olduğunu haber verir.
Bu minval üzere Allah kelamı, Peygamber sözü, ve âlim, evliya cümlesiyle onlarca, yüzlerce misal verilebilir, menkıbeler anlatılabilir. Zaten eserler bu malumatlarla doludur. Buna rağmen bugün cemiyetimiz ciddi ölçülerde çatık kaşlıdır. "Selamı yayınız!" Peygamber buyruğuna rağmen selamdan yüksünür. Hele özür kültüründen hayli uzaktır. Özür dilemek yerine cinayeti tercih edenler bile çıkmakta. Zira tevazuun yerini Allahın tehdidine rağmen korkulacak ölçüde kibir almıştır.
Sadece insan insandan özür dilemez. Devlet de yeri gelince özür dileyebilmeli, iadei itibar etmeli. Özür dilmek, fazilettir, acizlik değil, azizliktir.
Özür dilemek, güler yüz, selam, insanın önce kendisiyle sonra cemiyetiyle barışık olmayı tercih etmesi demektir. Tarihteki hatalardan dolayı vatandaşlarından özür dileyen devlet, onlara ne denli değer verdiğini göstermiş olur.
Özür tevazu ve güzellik.
Kibir kabalık ve çirkinliktir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.