ÖZÜRDE ADALET

A -
A +

Bir ebeveynin çocuklarına farklı muamele yapması doğru olmadığı gibi devlet baba veya devlet ana da şehirlerine ve o şehirlerdeki  vatandaşlarına farklı muamele yapamaz. Eğer; devlet baba veya devlet ana, tarihin bir döneminde haksızlık, hatta yer yer zulüm işlediği vilayetlerden birinden yahut birkaçından özür dileyerek onların gönlünü alır, iade-i itibarda bulunur da diğerlerini seslerini çıkartmadıkları, kamu düzenini zora sokmadıkları, her haksızlığı sabırla sîneye çektikleri için yok sayarsa adaletsizlik yapılmış olur.
Oysa...
Devleti devlet kılan ana unsurlardan biri adalet tevzii yani adalet dağıtımıdır. Tek Parti idaresinde mağdur ve mazlum olan yalnızca Dersim değildir. İstanbul, Düzce, Bursa, Bilecik, Çanakkale, Isparta, Konya, Kayseri, Kütahya, Maraş, Tokat, Zile, Şebinkarahisar, Rize, El Aziz, Diyarbekir... gibi  birçok vilayet, il, kaza farklı haksızlıklara maruz kaldılar. En hafif ceza görenin ismi değiştirildi. Bunlardan İstanbul, başşehirlikten çıkartıldı, bazılarına yatırım yapılmadı, demiryolu geçirilmedi, hava meydanı inşa edilmedi, fabrika kurulmadı, kısacası devrin nimetlerinden mahrum bırakılarak fakirliğe, geri kalmışlığa mahkûm edildi.
Suçsuz ceza olmaz.
Bu şehirler ne gibi suç işlemişlerdi?
Bazıları reisi cumhur Mustafa Kemal'i beğenilir şekilde karşılamadı diye, bazıları kanaat önderlerini coşkun şekilde karşıladı diye, bazıları din adamlarının maaşlarının iyileştirilmesi isteğinde bulundu diye, bazıları heykel dikmedi diye, bazıları şapka giymedi..... diye cezaya müstahak bulundular.
Devlet, Yeni Türkiye, şimdi o haksızlıkları telafi ederek halkıyla barışıyor, yeniden çok kültürlülüğe dönüyor. Bu barışma, Kürt açılımı, Alevi Açılımı ve Şehir açılımı şeklinde cereyan etmekte.
İlk iki süreç veya açılım yeterince konuşuldu ve konuşulmakta. Şehir açılımı veya şehir süreci ise yakın tarihin karanlıklarında:
Kayseri niye ceza gördü, Rize niçin Hamidiye kruvazörüyle topa tutuldu, Dersim hangi sebeple ve nasıl bombalandı, El Aziz kime öfke duyularak önce "el Azık" sonra "Elazığ" yapıldı? Bursa'nın Kirmasti kazasının Mustafa Kemal Paşa yapılmasına kadar tek tek incelenmeli, hak ve itibarları iade edilmelidir.
Bir tek Dersim tamiriyle kalbler iyileşmez.
Dersim, Harput'un sancağıydı.
1937'de ayrı il yapılarak Tunceli adı verildi.
Çok öncelikle düzeltilmesi gereken ağır hatalardan biri El Aziz'e dairdir. Şehrin asıl adı Harput'tur. Sultan Abdülaziz zamanında ovada kurulan yeni vilayetin adı "Mamürat'ül Aziz" oldu. Ahali, "Harput" isminden asla taviz vermeden  Mamürat'ül Aziz'e El Aziz dedi. Cumhuriyet döneminde iktidar şehre önce El Azık adını verdi. Tutmadı. Elazığ diye bir kelime türetildi. Tunceli'ye Dersim ismi yeniden hayırlı olsun. Elazığ'ın da Servet Kabaklı'nın teklif ettiği gibi vilayet ismi Harput, il ismi yeniden El Aziz olsun. Böylece hem El Aziz'den hem de şehid Sultan Abdülaziz Han'dan özür dilenmiş olur. Gaye barış olduğuna göre dört başı mamur olmalı, herkesin yüzü gülmeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.