Sünni şefkat

A -
A +

Mevlana Halidi Bağdadi, ulu nakşi yolunun kolları dört bir yana uzamış bir ulu büyüğüdür. O'nun hayatta olduğu dönemde bu kardeş topraklar, Suriye, Türkiye, Irak ve ayrıca kuzey Irak vs diye ayrılmamıştı. Sevenleri Osmanlı iklimin her yanında mevcuttu. Girit adası düşünce buradaki müridanından 200 aileye Arjantin'e göçme talimatı vermesi ne demek istediğimizi çok sarih olarak anlatır. Bu sebeple Barış Süreci bina edilirken bu teşebbüsü aktualiteye bırakmayarak kendi ana kaidesine oturtma adına "Barışın Lideri" diye bir bir yazı kaleme almıştık. Orada Halidî gerçekliğin gerek Kürt tabanda, gerek Barzani'ler başta olmak üzere bölgede ve gerekse bizde bu barışı bina etmeye çalışanların aidiyet kaynakları itibariyle Mevlana Halidi Bağdadi muhabbetini ifade ettiğini ve o muhabbetin saydığımız bütün tarafları kalben kuşattığını ve bu itibarla barışın mânevi liderinin bu müstesna isim olduğunu dile getirmiştik.
Kardeş topraklarda Kürt ve gayrı Kürt unsurlarla barış tesis edilir, kucaklaşma yaşanırken böyle bir tasavvufi ve tarihi hakkın tesbit ve teslim edilmesi şarttı.
Şimdi teslimi gereken bir hak daha var:  
Alevi açılımı olurken gözden kaçmaması icap eden bir olay yaşanmakta. Bugün Alevinin yarasını sünni şefkat onarmaktadır. Bu güzellik de kayda girerek gelecek zamanlara armağan  edilmeli. Alevilerin mağduriyetlerini, mazlum olmalarını, bir takım haksızlıklara maruz kaldıklarını bu toprakların  Ehli Sünnet şefkati, görmüş ve rahatszılığın telafisi imkânlarını aramaya koyulmuştur. Bir başka şekilde  söylemek gerekirse;  Dersim'de alevilere zulmedildiğini, zehirli gaz ve  bombayla öldürüldüğünü Ehli Sünnet aidiyetli bir iktidar dile getirmiş ve ardından da bu yaranın tedavi yollarını aramaya koyulmuştur.  
Akıl ve mantık, Dersimli olan veya olmayan alevi vatandaşların yakın tarihten devraldıkları mirası sahiplenerek acıyı paylaşıp gereğini yapma vazifesinin ana muhalefet partisinde olduğunu göstermektedir. CHP bugün fiilen bir alevi partisidir. Birinci sebep bu. İkinci sebepse genel başkan alevidir. Alevilerin küskünlük ve kırgınlıklarını onların görüp gözetmeleri icap ederdi. Böyle olmadı ve olması da mümkün gibi görünmüyor. Çünkü Alevi katliamını yapan Tek Parti icraatıdır. Bunu kabullendiklerinde mazi inkârı söz konusu olur.  Halbuki hukukta reddi miras diye bir müessese de vardır. Buradan hareketle "partimiz  hükümetlerinin şu tarihte yaptığı bu cezalandırma faaliyetini haksız buluyor ve zulüm görmüş insanlarla onların torunlarından özür diliyoruz" denebilirdi.
CHP bunu derse parti bütünlüğünü muhafaza edebilir mi? Bilinmez. Ama bilinen bir şey var ki  Sünni/Ehli Sünnet şefkatten nasibini almış bir Recep Tayyip Erdoğan, bir Ahmet Davutoğlu devlet adına o kitleden özür dilediler.
Sünni şefkatin karşı baskılara rağmen alevinin derdine derman olması, memleketimiz adına da huzurumuz ve birliğimiz adına da büyük bir kazançtır. Şuna her Alevi kesinkes inanmalıki her sünni, Mevlana Halidi Bağdadi Hazretlerini sevdiği gibi ulu Hünkâr Hacı Bektaşı Veli Hazretlerini de sevmektedir.
Hadise, bu sevgileri kaybetmemekte, beslemekte, büyütmekte ve bu sevgilerde  buluşmaktadır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.