Cumhurbaşkanın
Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesi, anayasanın tanıdığı bir yetkidir.
Anayasa, icranın başı olarak Cumhurbaşkanını gösterir. Eski
Cumhurbaşkanlarından bazılarının da Bakanlar Kurulu'na başkanlık
etmişliği var. En son 15 yıl evvel sn Süleyman Demirel, bunu yapmıştı.
Mevcut
sistem, Cumhurbaşkanıyla Başbakanın haftalık mutad görüşmeleri şeklinde
işlemekte. Başbakan, haftada bir CB huzuruna çıkarak o haftaki hükümet
çalışmalarına dair malumatı arz eder. Bu malumat, Başbakanla Bakanların
faaliyetleridir. CB'nın başkanlık ettiği toplantılarda ise Başbakan da
hazır olduğu halde Bakanlar, doğrudan doğruya CB'na arzda bulunmakta ve
sorulara cevap vermekteler. Bugün bu çalışma düzenini "başkanlık
rejimine alıştırma" olarak telakki etmek de mümkündür. Sn Recep Tayyip
Erdoğan, CB seçilme sürecindeyken ve seçildikten sonra "sn Erdoğan, ayda
en az bir kere Bakanlar Kurulu'na başkanlık edecektir" demiş, CB
seçilince de "Türkiye, bugünden itibaren yarı başkanlık rejimine
geçmiştir!" tesbitinde bulunmuştuk.
Önceki Cumhurbaşkanları,
Hükümet Hey'etine başkanlık yapmışlardı ama hiç bir fevkalâdelik
olmamıştı. Sn Erdoğan dönemindeyse niyetin açıklanmasından itibaren çok
gürültü koptu. Eskilerin başkanlık rejimi diye bir fikirleri yoktu.
Halbuki Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığının ilk günlerinden beri buna
taraftardır.
Sn Erdoğan, Cumhurbaşkanlığını Beştepe'ye taşıdı.
Oraya taşımakla da kalmadı Cumhurbaşkanlığının bir külliye hâline
gelmesi için talimat verdi. Şimdi bu külliyede Cumhurbaşkanlığı'nın
ihtişamını yükselten bir saray var. Merasimlerde 16 Türk devletini
temsil eden askerler yerlerini almaktalar. Raflarında milyonlarca
kitaba sahip devâsâ bir kütüphane kurulmakta. 10 bin kişilik
bir "Cumhurbaşkanlığı Ulu Camiî" inşa ediliyor, bir büyük fuar merkezi
açılacak. Halk Cumhurbaşkanlığı Külliyesine rahatlıkla
girip-çıkabilecek.
Cumhurbaşkanı sn Tayyip Erdoğan'ın isteği,
Türkiye'nin Başkanlık sistemine geçmesidir. Ancak bunun için Anayasanın
değişmesi gerekmekte. Değişim için de AK Parti'nin Haziran 2015
seçimlerinde bu imkânı bulması lâzım. O imkân bulunamaz veya parlamento
içi ittifaklarla da bu yola gidilemezse sn Erdoğan, yarı başkanlık
sistemini işletir. O zaman Bakanlar Kurulu'nu şimdiki gibi iki ayda bir
değil, iki haftada bir veya belki de haftada bir toplayabilir. Mevcut
Anayasalı düzen CB'na meclisi feshetme salahiyetini vermemesi hariç,
yarı başkanlık sistemidir.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan,
Beştepe'de sadece mekâna dair değişiklikler yapmadı. Ayrıca 16 Yeni
Başkanlık kuruldu. Bu Başkanlıklar, Bakanların büyük faaliyetlerini
takip edecekler.
Dünkü tarihî günde "Caferi Tayyar Hava
Limanı", Yavuz Sultan Selim Köprüsü, hızlı tren, Çözüm Süreci ve Paralel
Yapı'yı bitirme planı, AB, Suriye, mülteciler ve MB'nin faiz politikası
gibi mevzular görüşüldü. Bunlardan bir çoğu devletin bekası, milletin
saadetiyle alakalı asırlık büyük dâvâlardır. Çok sıkı şekilde takip
edilmezse 2015'te 10. Büyük güç ve 2071 Cihan Devleti
Türkiye hedeflerine varılamaz.
Aziz milletimiz, sn Erdoğan ve
sn Davutoğlu, bu hedeflere sevdalıdır. Onun için teyakkuz hâlindeki
fitne çökecek, kaleler bir bir fetholunacaktır.
19 Ocak 2015 Yeni Türkiye'de yeni bir takvim başlangıcıdır.