AB'nin muhtemel dağılma şekilleri

A -
A +

AB/Avrupa Birliği, daha AET/Avrupa Ekonomik Topluluğu ismini taşırken Adnan Menderes döneminde 1959'da üyelik için müracaat etmiştik. O gün, bugündür beklenmekte. Bu sisteme kısaca "Ortak Pazar" deniyordu...

1970'ler Türkiyesinde Milli Görüş partileri, "Ortak Pazar, bir Hıristiyan Kulübüdür. Bizi Hıristiyanlaştırmak için aralarına alacaklar!" diye şiddetle karşı çıkarken bugün o gözelerden su içmiş devlet adamlarının Türkiye'yi bekleten AB'yi silkelemeleri çok ilginçtir. Bu hatırlatmayı yaparken diğer bir gerçeği ihmal etmemek lazım. Ortak Pazar'a yalnızca Almanya'da tahsil yapmış Necmettin Erbakan değil, Robert Kolej mezunu Bülent Ecevit de karşı çıkıyordu. AT, Yunanistan'ı dâvet ederken Ankara'ya da teklif getirildi. Başbakan Bülent Ecevit, "onlar ortak, biz pazar olacağız!" diyerek teklifi geri çevirdi. Yunanistan ise altı yıl sonra 1981'de AB'ye girdi.
Bunlar dünde kaldı.

Bugüne gelince:

Bugün varılan yapı itibariyle Avrupa illetlidir.

Nüfus durmuş artmamaktadır. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, tırmanıştadır, terör yoklamalar yapmaktadır. Dünkü sömürgelerinin intikam duygularıyla büyümüş nesiller, şöyle veya böyle Avrupa'dan hesap sormaktalar. Yunanistan gibi iflas tehdidi altındaki üyeler, birliğin uykularını kaçırmaktadır. Eski Demirperde ülkelerinin hemen tamamı AB'ye yüktür. İtalya, İspanya, Portekiz her ân sürpriz yapabilir. Başbakan, Ahmet Davutoğlu'nun Londra'da dediği gibi Avrupa, bugün hasta adamdır. Dün son dönem Osmanlıya yakıştırmaya çalıştığı sıfat, Avrupa'nın yüzüne yansımıştır.

Bu manzaradaki bir AB'nin yaşaması güçtür.

Belki bir süre daha zar-zor devam eder.

Sonrasındaysa şu ihtimaller mümkün:
Ya; Almanya, Fransa, Hollanda, Türkiye, Belçika, İtalya ve İspanya ile 5 veya 7 üyeli yeni bir yapıya gider. Veya mevcut yapı içinden 5 ila 7 devletlik bir üye bırakıp diğerlerini terk eder. Veya üçüncü ihtimal olarak büsbütün dağılır.

Bu ihtimallerden hangisi gerçekleşirse gerçekleşsin netice kötüdür. O takdirde Avrupa, ekonomik kaos ve kargaşaya sürüklenir, işsizlik çoğalır, bunun tetiklediği öfkeyle ırkçılık ve yabancı düşmanlığı yükselir, sosyal ve ahlaki seyir daha hızlı ve büyük kırılmalar yaşar...
Ankara, AB'ye dahil olma hesapları kadar; gerileme sürecine girmiş AB'nin çökmesi hâlinde olayın bize yapacağı muhtemel etkileri, tahmini gelişmeleri ve alacağımız tedbirleri de düşünmelidir.

Bugünkü AB Bakanlığının işleri dünden farklıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.