KÜRTÇÜLER VE KEMALİSTLER ZAMANI OKUYAMADILAR!

A -
A +

Abdullah Öcalan, "bugünkü aklım olsaydı silahlı mücadele yapmazdım" demiş. 30-40 bin insan öldükten, en az bir bu kadar insan sakat kaldıktan, 30-40 yıl heba edildikten, dış borçlarımız miktarınca hazine zarara uğradıktan sonra bu sözün ne önemi olabilir?
Silahlı mücadeleye başladıkları 1984'te kendisi ve militan arkadaşları zamanın ruhunu okuyamamışlardı. "Kürdistan İşçi Partisi" diye gayrı kanuni olarak PKK'yı kurarken sosyalist bir model, üstelik de Stalinist bir Sovyet modelini esas almışlardı. Rüyalarına göre hem Kürtleri ve hem de patronlar, ağalar elinde ezilen işçileri köylüleri kurtaracaklardı.

Bu maksatla kaçıp Lübnan'daki Bekaa Vadisinde sosyalist El Fetih militanlarından gerilla eğitimi alıyorlardı. Dillerinde aynı romantik cümleler vardı: "Yaşasın ezilen halkların kardeşliği!!!" Gerçek şuydu ki benzer rüyadaki El Fetih de zamanı okuyamıyordu. Hep beraber çağın gerisinde kalmışlardı...

PKK'nın ilk kanlı eylemini yaptığı tarihten sadece 5 yıl sonra 1989'da Berlin Duvarı yıkılacak, rol modelleri SSCB/Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yani işçilere ve köylülere dünya saadeti vaad eden komünist devlet uygulaması çökecek ve Lenin, Stalin, Che gibi komünist önderler, arşiv malzemesine dönüşeceklerdi. Bugün Rusya'da Marx-Engels, Lenin-Stalin ütopyası değil, Vladimir Putin Yeni Çarlığı gerçeği var.

Dedeleri-babaları, Kemalist mezalimden çok çekmiş bir çoğu ateist Kürt gençler, ırkçı öfkelerle komünizme sarılıyor, bağlandıkları ideoloji onlara silahlı isyanı emrediyordu. Bundan dolayı Bekaa'da idiler, bundan dolayı merhametin, insafın ve vicdanın zerresini taşımadan bebeklere varıncaya kadar sivilleri bile katlediyorlardı.

Halbuki onlar, bunu yaparken bir nefes sonra komünizm çökecekti. Bugün görülüyor ki Abdullah Öcalan ve yoldaşları, 5 yıl sonrasını okumaktan acizlermiş. PKK lideri, pişmanlığını dile getirirken aslında ikrar edemediği bu aczi, kifâyetsizliği ve ufuksuzluğudur. Demirperde yıkılırken yerleştikleri Suriye'de El Muhaberat onlara başka bir demir perde olmuştu.

Kürtçü hareketin lideri, "silahlı mücadele bitmiştir, şimdi barış zamanıdır!" derken bunu bir sabah uykudan uyandıktan sonra tesadüfi bir düşünceyle söylemiyor. 15 yıldır dört duvar arasında. Bu zaman zarfında muhakkak ki kendine, yoluna-yordamına ve söylemine kadar ne varsa hepsini defalarca hesaptan geçirdi, bir nefs muhakeme ve muhasebesi yaptı. Öcalan'ın yaptığı bu muhakeme ve muhasebeyi Kandil kadroları, bugün olmuş yapmıyor. Onlar hâlâ bellerindeki silahın verdiği kibir ve sırtlarını sıvazlayan emperyalist ellerin uyandırdığı hislerle  romantik kodlardalar. Avrupalı Kürt politik kümelenmesi ise bunu hiç yapmayabilir. Onlar, Ermeni diasporasına benzemekte. Batıdaki Ermeni diasporası nasıl ki beyaz Ermenilerse; bunlar da güdücü kadrolarıyla beyaz Kürtlerdir.

Zamanı okuyamayan, sezgi gücünden mahrum diğer kadro ise Kürt silahlı isyan hareketi başlayınca onları "üç-beş baldırı çıplak çapulcu!" diye küçümseyen Kemalist, Tek Partici Beyaz Türklerdir. Cuntacı askerler, medya, sermaye, köksüzlerle kara cübbelilerden meydana gelen vesayetçi beyaz Türk yapı, bu esnada "şeriat PKK'dan beterdir" diye abes ötesi sayıklamalar içindeydiler.

Aynı insanlar, bir zaman sonra sıkışınca "ver kurtul" demekten utanmadılar.
Kürt mücadelesi önünde çâresiz kalınca Güneydoğuyu vermeye râzı oluyor; fakat Müslümanlara haklarını vermiyor, onlarla eşit olmak istemiyorlardı. Kemalist, Tek Partici, laikçi vesayetçi Beyaz Türk yapı, mağlubiyeti hiç ummadığı bir zamanda yaşadı. Bu ülkenin gariban ama taş gibi iman sahibi köylüleri, Adnan Menderes'in açtığı yollardan kamyonlarla, dur-kalk giden kara trenlerle sırtlarında denkleri, ellerinde tahta bavullarıyla gelmiş, yerleştikleri gecekondularla aslını kaybetmiş büyük şehirleri kuşatmış ve yetiştirdikleri evlatlarıyla onları yeniden fethetmişlerdi...

Zamanın ruhu onu gösteriyor ki bugün Kemalistler de Apocular da  bütün iddia ve ideolojileriyle iflas etmişlerdir. Artık kör ideolojiler devri bitmiş, fetret devri kapanmıştır.
Yaşasın bu ülkenin her aidiyetten yerli çocukları!

Yaşasın bin yıllık ebedî kardeşliğimiz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.