TERÖRÜ GÜNDEMDEN DÜŞÜRMEK LAZIM

A -
A +
Turizmciler, Yunanistan'dan kaçan turistlerin ülkemize gelmesini bekliyorlardı. Komşumuz, iflastan başka sokaklarındaki kargaşayla da haberlere konu olmakta. Türkiye ise çevresinin aksine huzur adası. Ne yazık ki olumsuz gelişmeler bu manzarayı gölgeledi...
Suruç'ta 32 insanın hayatına mal olan vahşi bir terör yaşandı. HDP sözcüleri, bunu sanki devlet yapmış gibi bir algı çarpıtması peşindeler.  Konuşmalarında sürekli olarak organize olup kendilerini, kurumlarını korumaları telkin edilmekte. Bu sözleri işaret sayan militanlar da  yol kesmekte, araçları ateşe vermekteler. Suruç'ta canlı bomba saldırısı olurken bir askerimiz de Adıyaman'da şehit ediliyordu.
Daha evvel  6-7 Ekim Kobani olaylarında bir çağrısıyla 50 vatandaşın hayatını kaybetmesine sebebiyet veren Selahattin Demirtaş, aynı mahiyetteki sözlerine devam ediyor. Bunlar gençler üzerinde çok zararlı etkiler yapmakta. Halbuki makul konuşabilir, tahrikten uzak durabilir.
Maalesef böyle bir olay meydana geldi. Buna bütün Türkiye üzüldü. Sn Başbakan, hemen 3 bakanı vazifelendirdiği gibi kendisi de Suruç'a koştu.  Saldırı yaşandığında Cumhurbaşkanı, havada ve uçaktaydı. Haberi uçaktayken öğrendi. Her sene olduğu gibi bu sene de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kıbrıs Barış Harekâtı için KKTC'ye gidiyordu. Sn Demirtaş, bunu "Suruç'ta bunlar yaşanırken Cumhurbaşkanı yurt dışındaydı!" diye tuhaf bir mantıkla eleştirmekte. Bunu duyan meseleyi tahlilden uzak vatandaşlar, özellikle peşin hükmün duvarları arasında kalmış slogancı gençler, sanki sabotajdan sonra sn Erdoğan, kalkıp yurt dışına tatile gitmiş gibi anlayabilirler.
Suriye toprakları paylaşılıyor. Oradaki hesaplaşmalar, kendi topraklarımıza sıçramasın diye hep temenni ettik. Fakat bu iklim öylesine iç içe geçmiş ki büsbütün engellemek mümkün olmayabiliyor.
Şimdi hem o müessif vak'anın soğukkanlılıkla tahlil edilip güvenlik ve istihbarat zaafı olup olmadığı araştırılmalı ve hem de yeni sabotaj, intihar, katliam, kısacası terör eylemlerine karşı önleyici tedbirler alınmalıdır. Nitekim poliste senelik izinler ve mazeret izinleri bile iptal edildi.
Aklı selimin politikacılardan başlayarak sokağa kadar hakim olması şarttır. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, ileri-geri konuşunca cenaze merasiminde hemen kalaşnikoflu militanlar peydah oldu.
Bu gidişle Barış Süreci de tehlikeye girebilir. O sürecin devam edip etmeyeceği şu ân için giderek müphem hale gelmekte. Sokakta silah, sabotaj, araç yakma olunca bunlar haliyle manşetlere ve ekranlara taşınmakta, bizimle birlikte dünya medyasında da gündeme oturmakta.
Eğer böyle giderse dışardan bakıldığında Türkiye, ziyaret ve yatırıma elverişsiz ülke intiabı verecektir. Turist de yatırımcı da ürkektir. Kimse canını ve malını tehlikeye atmaz. Bu manşetler, haberler, görüntüler ve bu gerilimle 3 şey olur. Biri; yıllardır ilk defa doğu ve güneydoğuya giden iç yatırımcı sür'atle çekilir, ikicisi; turist Türkiye'den kaçmaya başlar, üçüncüsü de yabancı sermaye, bir süre bekler sonra o da kendine yeni bir huzur adası arar. Böyle bir netice de 80 milyonun her birine zarar verir...
Terör, sür'atle gündemden düşmelidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.