ERKEN SEÇİM HÜKÜMETİ

A -
A +
Cumhurbaşkanı sn Erdoğan, partiler arasında koalisyon kurulamazsa kanuni süre olan 45 gün dolduğunda ülkeyi seçime götüreceği kararını daha evvel açıklamıştı. 45 gün, dün doldu. 24 Ağustos 2015 Pazartesi itibariyle bugün bir geçiş dönemi başlamış bulunuyor...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ile istişare ettikten sonra meclis içinden bir ismi -muhtemelen Davutoğlu'nu- Başbakan tayin edip 25. Dönem parlamentoyu feshedecektir.
Tensip edilen Başbakan, bir "Seçim Hükümeti" teşkil ederek çok yüksek bir ihtimalle 1 Kasım 2015 Pazar günü ülkeyi seçime götürecektir. 
Vaki hadise, demokrasi tarihimizdeki ikinci meclis feshidir. İlki, Sultan Abdülhamid Han zamanında olmuştu. Memleket, parlamento içinden parçalanma gibi bir tehlike arz edince Hakan-Halife, Kanun-ı Esasi'yi mer'i bırakarak parlamentoyu feshetmişti. O tarihte bugünkünden farklı olarak memâlik-i şâhâneyi bölmek Devlet-i âli Osman'ı yıkmak isteyenler, gayrı Müslim ekalliyetten zümrelerdi.
Sultan Abdülhamid-i sâni ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yakın benzerlikler bulunmaktadır: Yahudilerin düşmanlığı, Topçu Kışlası isyanı, aynı anlama gelen müstebit ve diktatör yakıştırmalarıyla suçlanmaları, ikisine de suikastler düzenlenmesi, birinin İttihatçı, diğerinin Paralel Örgüt tezgâhlarıyla mücadele zorunda kalması, ikisine de medyanın amansız düşmanlığı, Düveli Muazzama'nın ikisini de tökezletmeye çalışması, ikisinin de İslâm âleminde çok sevilmesi, ikisinin de bayındırlık, teknoloji, refah ve kalkınmaya çok yatırım yapması vs vs. Son benzerlikse bahsettiğimiz meclis feshi şeklinde gelişmiş bulunuyor.
Reis-i Cumhur, Recep Tayyip Erdoğan, anayasadaki bir seçimin tekrarına dair şartların doğması sebebiyle kanunun kendisine verdiği salahiyetleri kullanarak seçim sistemini çalıştırmaktadır. "En kötü karar, kararsızlıktan iyidir!" Belirsiz bir ortamda savrulup durmaktansa seçime gidilmesi en doğru karardır.
Seçim Hükümeti, teröristlerin üstelik de Kürt kız ve kadınları dağa kaldırmaları, yol kesmeleri, araç yakmaları, karakollara, askerî birliklere ateş açmaları, asker ve polisi şehit etmeleri, dinamit patlatmaları ve benzeri kanunsuzlukları sürdürdükleri bir ortamda kurulmaktadır. Büyük ihtimalle sandığa da bu ortamda gidilecektir.
Seçim Hükümeti, hangi terkipte kurulursa kurulsun o, bir sorumluluk hükümeti olacaktır. Bir numaralı sorumluluk vatandaşın hiç bir yörede hiç bir tehdit yaşamadan kendi hür iradesiyle oyunu kullanabilmesini temin etmektir. Seçimlerin huzur içinde, hürriyet içinde ve milli iradeyi aksettirir bir şekilde gerçekleşmesi şarttır. Bu birinci şart. İkinci şartsa seçim müddetinde piyasaların kontrolden çıkmaması, dövizin daha da azmaması, vatandaşta yarın endişesi olmaması, yatırımların hız kesmeden devam etmesi ve terörle mücadeleden taviz verilmemesidir.
Diğer taraftan partilere de büyük sorumluluk düşmektedir.
Partilerin de mes'uliyetleri mevcut:
HDP, dürüst yolla aldığı 10.1'i hile, baskı ve tehditle alınmış yüzde 13 oydan daha kıymetli olduğuna inanmalıdır. Bu parti demokrasiyle imtihandadır. Safını seçmekten başka şansı yoktur. Ya gayr-ı kanuni oluşumlardan güç alma yoluna tevessül edecek veya milli iradeye güvenecektir. MHP'nin iktidar olabilme imkânı varken bunu reddetmesini seçmeninin nasıl karşılayacağı merak konusudur. Oylarını koruması başarı olur. CHP'deki netice, genel başkanın istikbalini de etkileyecektir. Oylarında bir kıpırdanma görülmekte.
AK Parti'ye gelince:
Anket verilerine göre bugün seçim yapılsa az farkla da olsa 276'yı aşarak tek başına iktidar olacağı görülmektedir. Fakat her parti gibi AK Parti için de iki ay sonrası bugünden kesinkes görülemez. Seçmen, 7 Hazirandaki delege listelerini beğenmedi. Eğer, aynı liste ufak değişikliklerle yine karşısına gelirse yanlış olur. Daha bir çok şey denebilir. Mutlaka söylenmesi gerekense şudur:
Sn Ahmet Davutoğlu, tecrit edilmemeli, kuşatılmamalı, etrafında duvarlar olmamalıdır. Bu sebeple yakın çevresine çok dikkat etmelidir. Dürüst insanların aldatılması kolay olmaktadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.