"Müddei, iddiasını isbatla mükelleftir!"

A -
A +

Amerikalılar, ABD'nin 1776 senesinde Britanya İmparatorluğu'na karşı ilân ettiği İstiklâl Beyannamesi'ni imzalayan kişilere "Kurucu Babalar" derler. George Washington'un da aralarında bulunduğu "Babalar", Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en mühim simalarıdır...

AK Parti'nin de "Kurucu Babalar"ı var. 28 Şubat faşizan vesayeti'ne karşı Millet Beyannamesini imzalayan isimlerden biri de Bülent Arınç'tır. 
Sn Arınç, MSP'den itibaren Millî Görüş Hareketi'nin içinde yer almış ve 2001'deki yol ayırımında Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kuranlardan olmuştu.
Recep Tayyip Erdoğan ve diğer Kurucu Babalar ve her AK Partili, Bülent Arınç'ı hep itibara layık bir ağabey olarak telakki ettiler. Doğru olan buydu; yapıldı ve daima kadirşinaslık gösterildi. AK Parti'nin ilk meclis başkanıdır. Daha sonra da Başbakan yardımcılığı ve Hükümet Sözcülüğü gibi daima birinci sınıf mevkilere layık görülmüştür. Elhak; Bülent Bey de bu mevkilerin hakkını verdi. Temiz Türkçesi, sür'at ve intikal kabiliyeti ile sözcülüğü, iletişim fakültelerinde ders olarak gösterilecek değerdedir.
Siyasetin bu aksakalı, 25. Dönem milletvekilliği seçimleri yaklaşırken artık aday olmayacağını açıkladı. Yaşı 70'i bulmamış tecrübeli bir ismin kendisinden istifade edilecek bir vakitte çekilmesi, memleket için düşünülecek bir keyfiyetti. Bundan dolayı hem Başbakan sn Davutoğlu ve -herhalde- hem de Cumhurbaşkanı sn Erdoğan tarafından kendisine kararını gözden geçirmesi rica edildi fakat O, bunu kabul etmedi.
Hatıralarını yazması, bir veya daha çok STK'da yer alması beklenirken sn Bülent Arınç'ın yekten bir tv programında görünerek "Dolmabahçe mutabakatından sn Erdoğan'ın haberi vardı" demesi herkesi şaşırttı. Niye bugün? Neden meclis dışı olmayı beklemek?
O söz üzerine sn Tayyip Erdoğan, "benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi dürüst bir hareket değildir" diyerek mevzubahis iddiayı yalanladı...
Şöyle bir geriye çekilip bakıldığında şunun görülmemesi imkânsızdır. Dolmabahçe mutabakatı ilân edilince sn Erdoğan devreye girerek bunu lağvetmişti. Eğer; kendisi isteseydi veya iznini vermiş olsaydı neden hükümsüz kılsındı? Mantık, onu gösteriyor ki hâdise Cumhurbaşkanının malumatı dışında meydana gelmiş; O da zararlı bulunca devreye girmiştir...
Varılan yer şudur:
Sn Recep Tayyip Erdoğan'a sn Bülent Arınç tarafından izafe edilen bir iddia vardır. Aleyhine iddia isnad edilen şahıs, "benim haberim yoktu!" diyor. İddia sahibi Bülent Arınç ise "haberi vardı!" demekte.
O halde bu kördüğüm nasıl çözülür?
Av. Bülent Arınç da çok iyi bilir ki Mecelle'deki "müddei, iddiasını isbatla mükelleftir!" "İddia sahibi, iddiasını belgelemekle yükümlüdür!" maddesi, cihanşümul bir temel hukuk kaidesidir. Haliyle; iddia sahibi, iddiasını isbat edecektir. İddia sahibi, iddiasını isbat edemezse bu defa hakkında isnatta bulunulan kişi veya kişiler iftira suçu iddiasıyla "müfteri" dedikleri kişi veya kişiler aleyhine dâvâ açma hakkı kazanırlar.
Mes'ele ciddidir; galiba bir kurucu babanın hiddeti, nezaketini aşmış ve bu hal, onu cübbe giyerek paralel müdafiliği yapma fikrine kadar götürmüştür. Halbuki; Bülent Arınç'ın, Tayyip Erdoğan'ı kameralar önünde defalarca "halk kahramanı" ilân etmesi hafızalardadır. Kahramanlar, yalan söyler mi? Veya yalan söyleyene "kahraman" denir mi? Keza; Hükümet sözcüsü olarak  paralelle mücadele operasyonlarını kararlılıkla açıklamaları daha kuvvetle hafızalardadır.
Demek ki hem siyasetten çekilmesinde ve hem de bu tavrında öteden beri konuşulan "evlâdü ıyâlin" tesiri var. Böyle olmamalıydı. Doğru tektir. Yakın çevre hissiyatıyla hareket edilirse AK Parti'nin kurucu babalarından bazıları, eserlerinin başını yemeye başlarlar.
Ancak, herkesin bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı var. O "Halk Kahramanı" bu halkın duasıyla nice badireleri atlattı. Bunları da atlatır. Kaybeden öfkeyle kalkanlar olur. Hadisi şerif, malumdur. Der ki:
-Bir kimsenin, kendi kendisine ettiği kötülüğü, cümle âlem bir araya gelse yapamaz!
O meşhur deyimi de hatırlamalı:
-Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sanan insanlarla doludur.
Aklı selimin galip gelmesini temenni ederiz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.