BATI, İCRAATLARIYLA YÜZLEŞMEK ZORUNDADIR!

A -
A +
Teröre dair konuşulanlar, genellikle sonuca dair olmakta. Halbuki olaylar, sebep-netice münasebeti kurulmadan tahlil edilemez. Edilirse yanlış yere götürür. Nitekim beyanatlar, bu minval üzere birbirinin tekrarı mahiyetinde ve polisiye inceleme çerçevesinde cereyan etmektedir.

Bir meselede sağlıklı neticeye ulaşmak için sebepten başlamak gerekir. Bir çok sebepler mevzubahis olabilir. Sebep-sonuç illiyet rabıtasını incelemek, mevcut vak'ayı aydınlatmaya, doğru teşhis koymaya yarar. Bundan daha mühimi ise benzer zararların önüne geçme kabiliyetini kazanabilmektir.

Bu cümleden olarak AB ve ABD'ye yönelik terör/şiddet saldırıları üzerine kafa yorulunca ortaya şu satır başları çıkmaktadır:

-"Batı Medeniyeti" diye bir iddiaya rağmen aynı batının asla terk etmediği haçlı taassubu:

Misyonerlik çalışmaları, bunun yumuşak yüzüdür. G.W. Bush'un ilk Irak işgalini dünyaya "bu bir haçlı seferidir" sözleriyle ilân etmesi ise samimi bir ikrardır.   

-Sömürgeci zihniyet:

İspanya, Portekiz, Danimarka, Hollanda, Fransa, İtalya, İngiltere... Endonezya'dan Fas'a kadar bütün İslâm memleketlerini asırlarca müstemleke olarak sömürmüş, yer altı ve yer üstü zenginliklerini talan etmiştir. Afrikalılar ayrıca  köleleştirilmiştir. İspanya, 8 asırlık muhteşem Endülüs Medeniyetini mahvetmiştir. Rusya ve Çin'in İslâm memleketlerini sömürmesi ise Avrupalı milletlerin yaptığının bir başka şeklidir.

-Ötekileştirme:

Batılıların İslâm memleketlerine müstemlekeci olarak girip buraların kıymetli maden ve petrolüyle yer üstü servetlerini koparıp götürmesi, Afrika’nın kara renkli fakat ak kalbli insanlarına hayvan muamelesi yapması yetmezmiş gibi kendini "Beyaz Adam", "Sahip" ve "Efendi" olarak hep mümtaz, imtiyazlı, üstün ve seçkin olarak görmüş, bu kibrine inanmış ve "öteki" saydığı insanları ezme yoluna gitmiştir.

Bu mağrur, kibirli, ötekileştiren sömürgeci ruh yapısındaki batılıların muhtelif zaman ve türlü şekillerde yaptığı işgaller, işgal edilen memleketlerde değişik tonlarda öfkelere, hınçlara, düşmanlıklara yol açmış, batılı başkentlerin İsrail zulmüne verdikleri şartsız destek o hınç ateşine dökülen benzin olmuştur.

Bütün bunların toplamının adı adaletsizlik, merhametsizlik ve gayrı insaniliktir.

Bu anlamda batının kendisiyle yüzleşmesi şarttır.

Vahşi ve gaddar terörün doğma sebebi budur. Şiddetin eyleme dönüşmesi, her defasında farklı şekillerde meydana geldi. Her terör grubunun ayrı hikâyesi var. Başlangıçta bazılarını devletler, bazılarını süper güçler, bazılarını istihbarat teşkilatları kurdurdular ama hepsi de kontrolden çıktı. Zamanla varlıklarını borçlu oldukları merkezleri de vurur oldular.

Bugün AB ve ABD'de yaşanan kanlı terör, ırkçılığı tahrik etmekte, ırkçılık da daha bilenerek İslâm'dan, Müslümanlardan nefreti doğurmaktadır. Bu manzara, yarınki dünya için son derecede tehlikelidir. Onun için Batı, evvela taksiratını, vebalini kabul ve ikrar etmeli ve son 5 asırdaki icraatlarından dolayı özür dilemelidir. İkincisi de AB üye ve zihniyet yapısı olarak yenilenmelidir. Bu birlik, gizli bir hıristiyan kulübü olarak yola devam edemez. AB'nin mahallesi, köhnemiştir. Bu mahalle, ancak düşmanlık üretebilmektedir. Şu gün bütün AB  devletlerinde ırkçı partiler, tehlikeli bir tırmanışa geçmiş bulunuyor. Sadece orada da değil. ABD'de Donald Trump diye zor ciddiye alınır bir politika esnafı da İslam düşmanlığı, İslamofobya tüccarlığıyla Cumhuriyetçi Parti'de şaşırtıcı neticeler almaktadır.

Son cümle:

Sömürgeci Batı, namert harplerle, Lozan ve her yolla topyekûn üstümüze gelerek Osmanlı Barış Asrını yıktı. ABD ve AB ise onun yerine Barış asrını ikame edemedi. Bu boşluğu, Türkiye, vukufiyetle doldurmak için tekrar yola koyuldu. Doğu-Batı arasında köprü olmamız söz konusuydu. Fakat aynı Batı, hiç bir şeyden ders almamış olmalı ki yolumuza mücahitlikleri kendilerinden menkul taşeron haydutlar çıkartmakta. Şimdi o haydutlar, dönüp kendilerini de vuruyor.

Batılı devlet ve hükümet adamları, bu gerçeği göremiyorlar.
Bol laf ve büyük ürküntü dışında ortada ele gelir bir şey yok.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.