UZAKTA KALMIŞ ASYA

A -
A +
Kurulacak yeni Hükûmet'in Asya, Orta Asya ve Güneydoğu Asya'yla münasebetleri sıklaştırması çok yerinde olacaktır...
Tahsil yıllarımızdaki ders kitaplarında Afrika, Akdeniz'de kıyısı olan Kuzey Afrika'dan ibaretti. Orta ve Güney Afrika öğretilmediği için yetişen nesiller Afrika'dan habersiz kaldılar. Bu, sömürgeci zihniyetin bizi, tarih ve coğrafyamızdan habersiz bırakma adına maarifimizi yönlendirmelerinin hazin bir neticesiydi. Halbuki Osmanlı izleri, Orta Afrika'da zengin şekilde vardır. Afrika gerçeğini  21. asrın başında ve fakat maalesef Çinlilerden sonra keşfedebildik.
Doğu iklimlerine dair tesbitimiz de çok farklı değil. Bugün dahi İran'dan ötesi sanki Kafdağı'nın ardıdır. Yakın zamanlara kadar İran bile meçhul ülke gibiydi. Öyle ki bir zamanların iktidarları, tabii gazı Rusya'dan pahalı fiata alır, ancak "şeriat devleti" zannettikleri İran'dan daha ucuza almazlardı.
Orta Asya'ya ilk açılmamız, Atayurdla kucaklaşmamız Turgut Özal zamanında oldu. Merhum Özal, Orta Asya Türklüğüne büyük değer verdi ve kuşatıcı bir siyaseti oradaki liderleri de incitmeden çok güzel yönetti. Sonraki koalisyon dönemlerinde buralar nisyana terk edildi. AK Parti iktidarında yeni hamleler yapıldıysa da süreklilik kazanamadı. Bunun gibi mevzubahis iktidar zamanında değişik hükümetlerde Başbakanlar, Cumhurbaşkanları, Güney Asya'ya ziyaretler yaptılar. Bu ziyaretler hayli de ses getirdi. Ancak büyük saat farkı, çok uzak mesafeler ve iç gailelerin rahat vermemesi gibi sebeplerle ziyaretler devamı gelecek şekilde tekrarlanamadı.
Bundan dolayı sn İsmail Kahraman başkanlığındaki Türk Parlamento hey'etinin Endonezya, Yeni Zelanda ve Singapur seyahati çok kıymetli oldu. Buralarda Cumhurbaşkanları, Meclis Başkanları, Başbakanlar ve Genel Vali seviyesinde yapılan  ziyaretlerle dostluklar tazelendi.
TBMM Başkanı, bu ziyareti çok iyi yönetti. Hiç bir dakika boşa harcanmadı.  Yolculuğun bütün meşakkatine rağmen yüzünden gülümseme eksik olmadı. Hudutlarımız haricine çıkınca  hey'ete şunu dedi: "Arkadaşlar, şimdi hepimiz Türkiyeyiz. Hepimiz Türkiye'yi temsil edeceğiz. Burada artık partili olmak yok..." Gerçekten de öyle oldu. Vekiller AK Partili, CHP'li, MHP'liydi ama herkes gönül birliği içinde hareket etti. İstenmedik hiç bir durum yaşanmadı. Sefaretlerde vatandaşlarımızla kucaklaşmak, onlara büyük mânevi destek oldu. Biz oralarda yerine göre hiç uyumadan koştururken Türkiye'de bir gazetenin sn Kahraman için arkadan tamamen asılsız bir haber yapması, hey'etteki herkesi yaraladı.
Ruslar ve Çinliler Orta Asya'yı, Türk illerini, İngilizler, Hollandalılar, Portekizler vs de Güney Asya ve Güneydoğu Asya ile Okyanus adalarını uzun asırlar boyunca  iliklerine kadar sömürdüler. Sömürge denince bizim aklımıza hep Afrika gelir. Halbuki vahşi batının girdiği her yer, çekirge geçmiş gibi olur. Kâbe’yi yıkmaya gelen Portekizliler Osmanlı kuvvetleri tarafından Kızıldeniz'den püskürtülünce uzak Asya'ya kaçıp oralara musallat oldular. Endonezya'nın bir bölgesi olan Açe Darüsselam Sultanlığı, Avrupalı istilacı düşmana karşı yardım talep edince Muhteşem Süleyman'ın, Kurdoğlu Muslihiddin Reisle yardım göndermesi de o günlerdedir. Singapur'la münasebetlerimiz de iki asır öncesine kadar gider. Bu mekân uzaklığındaki ülkeler, Merhamet Medeniyeti'nden, paylaşma kültüründen mahrum kalmışlar. Öyle ki Avustralya yerlisi Aborcinlerde olduğu gibi Yeni Zelanda yerlileri Maorilerde de ne irade, ne dil, ne bayrak bırakılmış. Onlar, bugün, efendisinin büyük babalarını alıp getirerek Gelibolu’ya gömmüş olmasının acısını yaşamaktalar. Eski düşmanımızı teselli etmek de bizim dostluğumuza düşmekte.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.