RENKLERİN SAVAŞI

A -
A +
İspanyolların başını çektiği Avrupalı müstemlekeciler, keşfettiklerini zannettikleri yeni kıtaya vardıklarında yerli halk, onları misafir etti. Avrupalılar, yeni dünyada bir yıl boyunca misafir olarak ağırlandılar.
Bu bir yıl içinde geldikleri yerleri tanıyınca kendilerini ağırlayan insanlara "Kızılderili" diyerek onları ötekileştirdiler. Taşralı beyazlar, kendilerine iyilikten başka bir şey yapmamış Kızılderili dedikleri yerli halkı vurup öldürerek yok etmeye başladılar. İmha hareketi zamana yayıldı. Günümüze ancak bir avuç yerli intikal edebilmiştir. Onlar da uyuşturucu ve benzeri kötü alışkanlıklara müptela edilmişlerdi.
Önce Hindistan zannedip sonra yeni bir kıt'a olduğunu anladıkları topraklar, dünya yaratıldığından beri vardı. Kuzeyde "Kızılderililer" güneyde "Mayalar" ve belki daha başkaları da yaşıyordu. Sömürgeciler, Amerika’yı keşfetmemişlerdi ama ateşli silahları keşfetmişlerdi. Bu canavarlarla kendilerine kucak açan insanları yok ettiler. Ne var ki yerliler, bu iklimin asıl sahipleriydi. Onları, vatanlarında köleleştiremezlerdi. Böyle bir şey insan fıtratına yabancıydı. Bitirdikleri Kızılderililerin yerine  etinden sütünden derisinden olmasa da gücünden, enerjisinden faydalanmak için Afrikalıları getirdiler. Yeni kıtanın yerli halkını renklerinden dolayı ötekileştirmişlerdi. Köle olarak getirip dillerinden, dinlerinden hürriyetlerinden ettikleri Afrikalılar ise zenciydi. Zenciler, ötekiden de ötekiydi. Kendilerine eşit olamazlardı. Onlar insan sayılamazdı
Asırlar, bu uygulamayla geçti. Afrika’nın yeraltı ve yerüstü sömürüldü, insanları zorla pazarlarda satıldı. O günlerin mirası olarak bugün Washington DC'nin yüzde 65'i zencidir. 320 milyon civarındaki ABD'nin ise yüzde 13'e yakını zencidir.
Modern zamanlar dünyasında kölelik sözümona kaldırıldı. Ancak Amerika'da zenciler hep ötekiydi. Kızılderili bakıyeleri uyuşturucuya alıştırıldıkları gibi başa dert olmasınlar diye bunlar da uyuşturucuya ve ilaveten müzik ve spora alıştırıldılar.  Amerikalılaşmış beyaz Avrupalılar onları aşağılık sınıf olarak görüyorlardı. Mahalleleri, mektepleri, yiyip-içtikleri yerler ayrıydı. Aynı umumi nakil vasıtasına binemezlerdi. Bir zenci okuyup belediye başkanı, vali olamazdı. Bu manzara 1970'lere kadar böylece sürdü. Sonra birtakım iyileştirmeler yapıldı. Belediye başkanı, vali senatör, doktor, avukat vs olmaya başladılar. Ama geniş kitle hâlâ aşağılardaydı. Diğer taraftan Amerika'da Ku Klux Klan diye ırkçı bir örgüt ortaya çıkmıştı. Bu örgüt, şu günlerde yeniden sahnede.
Amerika, zamanla bir Afro Amerikalıyı başkan bile yaptı. Ama, acaba İslamdan dönmüş biri olmasaydı başkan yaparlar mıydı? Öyle ki onu başkan yaptıkları Amerika’da o tarihlerde "Müslüman eşittir terörist" diye bir nefret rüzgârı esiyordu. Bir eski Müslümanla Müslümanlar cezalandırılmak istenmiş olabilir. Şimdi bu Amerika, başkan seçildiğinde Müslümanları Amerika'dan göndermeyi vaad eden bir başkan adayı tehlikesini yaşadığı gibi Amerikalı Naziler ve Ku Klux Klanlarla yeniden zenci-beyaz çatışmalarına sürüklenmiştir. Polis, zenci öldürüyor, zenciler de dönüp polis öldürmekte. Her yıl polisin öldürdüğü zenci sayısı ciddi miktarlara ulaşmış bulunuyor. Bu kıtadaki köle torunları, dedelerine-ninelerine yapılanları unutmuş olamazlar. Uyuşturan alışkanlıklardan kurtulan Afro Amerikalılar, bir şeylerin hesabını yapacak ve elbette kâğıt üzerinde değil hakiki mânâda eşitlik isteyeceklerdi. Almanya'da naziliği yasaklatan Amerika, kendi evinde aynı isimdeki ırkçılığın varlığını engelleyemiyor.
ABD'de Zenci-Beyaz ihtilafı tırmanıştı.
Siyah öfke yitik gücünü arıyor.
Beyaz Avrupalıların keşfettik diye dünyayı kandırdıkları kıt'adaki bu renk çatışmasına ne isim vermeli acaba?
Zenci Baharı mı?
Amerikan Baharı mı?
"Men dakka dukka!" Kapı çalarsan kapını çalarlar. Veya ne ekersen onu biçersin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.