TÜRKİYE'Yİ HESABA KATMAYANIN HESABI HÜSRANLA BİTER!

A -
A +
BM/Birleşmiş Milletler'e üye devlet sayısı 193'tür. İki müşahit devlet mevcut. Bir de KKTC gibi fiilen devlet olup da BM'nin kapısını açamamış olanlar var. Bu üç sınıf devletin yekûnunu 200 kabul edebiliriz. Dünyada 200 devlet var ama kaçının sözü geçmekte? Kaçı cümle âlem tarafından devlet sayılmakta? Kaçı itibar görmekte, yürüdüğünde dostları sevinmekte, düşmanları ürkmekte? Şöyle bir baktığımızda kaale alınan devletleri şöylece sıralayabiliriz: ABD, AB, Rusya, Çin, Japonya, İngiltere, Brezilya, Hindistan, İran ve Türkiye. Dikkatlerden kaçmamıştır; Almaya, Fransa vs demedik; onların çatı kuruluşu olan AB'yi tek devlet telakki ettik. Yine dikkatlerden kaçmamış olmalı ki Kanada ve Avustralya'yı da sıralamaya dahil etmedik. Bunun sebebi şudur, bu ülkeler, AB'den istifa ettiği için müstakilen bahsettiğimiz İngiltere'nin, nâm-ı diğer Birleşik Krallığın genel valilikleridir. Belki bu listede halkın fakirliğinden dolayı Hindistan'a itiraz eden çıkabilir. Fakat bu itirazın kabul görmeyeceği kanaatindeyiz. Öyle ise bizim bu sıralamamıza göre dünyada esasında 10 devlet vardır. Ve bu devletin içinde Afrika'nın temsilcisi yoktur. Eğer Mısır bir darbe ihanetine maruz kalmasaydı belki o da burada yer alacaktı. Bu 10 devlete "lokomotif devletler" denebilir. Onların bazısı cihanşümul/küresel çapta lokomotiftir, bazıları da bölge çapında lokomotiftir. Bir başka tasnif de şudur. Bugün lokomotif devlet olanlardan bazıları tarihte de lokomotif devlet hatta imparatorluktur. Buradan baktığımızda ABD ve Brezilya tarihte yoktur. AB de elbette yok ancak O'na mensup bazı devletler tarihte lokomotifti. Rusya, Çin, Türkiye tarihte kesinkes lokomotiftir. Japonya da belki bu sınıfa alınabilir. Günümüzdeki lokomotif devletleri de ikiye ayırmak mümkün. ABD, Rusya, Çin birinci kademede, Japonya, İngiltere, Brezilya, Hindistan Türkiye ikinci kademededir. Bu maddede Japonya’nın birinci kademeye alınması gerektiği, Brezilya, Hindistan ve Türkiye'nin bölge lokomotifi sayılması gibi bir itiraz da gelebilir. Sıralama prizmasına hangi zaviyeden bakılırsa bakılsın İran, bölge devleti olarak kalmaktadır. Tarihte de bölge devletidir. Zira İran bir ideolojik mezhep devletidir. Türkiye, sadece göz kamaştıran yatırımlarıyla değil, ufkuna diktiği hedeflerle de değil "dünya 5'ten büyüktür" diyerek de bölge lokomotifliğinden dünya lokomotifliğine geçtiğini ilân etmektedir. Bugün malûm terör örgütleriyle vurulmamızın, darbeye marûz kalmamızın, Suriye ve Irak üzerinden kuşatılmamızın temelinde, yeniden tarihteki misyonumuzu yüklenme gerçeğinin birinci kademede yer alan dünya lokomotifi devletleri hatta ikinci kademede yer alan bölge lokomotifi devletleri de rahatsız etmesinden kaynaklanmaktadır. İster görülsün ister görülmesin, ister kabul edilsin, ister kabul edilmesin Türkiye, sadece 80 milyon için değil aynı zamanda 1.7 milyarlık İslâm âlemi adına tarihten gelen şerefli mükellefiyetlerini edâ etmektedir.  Devlet-i Ebed Müddet'in son halkası olan Türkiye, bugün şefkatli ecdadı gibi mazlûmların, mağdurların, fakirlerin gözyaşını silen eldir. Diğerlerinin zaten sözü geçmiyor. Bizim dışımızdaki 9 devlet ise önünde-sonunda Türkiye'nin yakaladığı ivmeyi, yüklendiği mukaddes vazifeyi görüp  "beli" demek mecburiyetinde  kalacaklardır. Ötesi abestir, hatada ısrardır, küçük oyunlar peşinde olmaktır. Terör örgütleriyle, kabile ve aşiretlerle iş tutanlar, çağı okuyamıyor, tarihi görmüyor demektir.  Herkes ve hele şu 9 devlet, hele hele dünya lokomotifleri bilmeli ki Türkiye'yi hesaba katmayanın hesabı hüsranla biter. Hiç bir makinist, haritaya bakıp kibirlenmesin. Bizim atalarımız, cihana hükmederken kibirlenmemiştik. Bizim Sultanımızı Cuma Selamlığında Merasim Mangası, bir avâz hâlde "mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var!" diye ikaz ederdi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.