SAVAŞ EDEBİYATI

A -
A +
Elbette öyle; 15 Temmuz'un unutulmaması ve unutturulmaması lâzım. 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden, o şerli geceden bir hayrlı şafak doğdu. 15 Temmuz, bir buçuk asır boyunca aşağılık kompleksi aşılanmaya çalışılmış, yiğitlik genleri değiştirilmeye uğraşılmış, mazisiyle irtibatı kesilmek istenmiş bir milletin, derin bir uykudan uyanması, toparlanıp kendine gelmesi ve yerinden yekinip emsali olmayan bir hainliği mağlup etmesinin adıdır.
15 Temmuz, bir milletin kanıyla, canıyla yazdığı bir destanın adıdır.
Soysuz bir işgal kalkışmasını geri püskürtmedir.
Haçı hüsrana uğratan bir Murad-ı Hüdâvendigâr şecaatidir.
Korku nedir bilmeyen bir Yavuz cesaretidir.
15 Temmuz, kalblerin aynı elle ayarlanmış saatler gibi bir ânda ve hep birlikte aynı heyecan ve hislerle atmasıdır. O gecenin unutulması, unutturulması, çatal yürekli şehitlere, gazilere, yiğit bacılara, aslan oğullara, evlâdını verip vatanını tutan analara-babalara nankörlük olur.
15 Temmuz gecesinin aşkı bugün de yüreklerinde savrulan memleket sevdalıları, alınlara aydınlık mayalayan ay-yıldızlı bayrağın meftunları, Ezanı Muhammedi âşıkları, yeniden Büyük Türkiye hasretlileri, uyanıkken dahi 2071 Cihan Devleti Türkiye'sini düşleyen yiğit alperenlerimiz, Misakı Millî için kasem etmiş, ahdetmiş, dedeleri denli çakmak çakmak gözlerle ufukları tarayarak 15 Temmuz'u unutmayacak ve unutturmayacağız derler.
Bunu diyenlerin gönüllerine bereket, kalblerine sürur olsun. Ama unutulmayacak, unutturulmayacak sadece 15 Temmuz değildir.
Bizim kayıp yıllarımız vardır.
Çalınmış yıllarımız vardır.
Yıkık nesillerimiz vardır.
Darbelerle sele verilmiş zamanlarımız vardır.
Mağdur edilmiş, mahkûm edilmiş kahramanlarımız vardır.
Biz sadece Çanakkale'de değil, Sarıkamış’ta değil, 1970'lerde ve sonraki senelerde de nice gencimizi kaybettik. Bizim unutmayacağımız ve unutturmayacağımız yalnızca başarılı olmuş veya olmamış darbe haydutlukları değildir. Dönem dönem kaybedilen nesiller değildir.
Bu yüzden Söğüt için kuruluş destanı, İstiklal Harbi için kurtuluş destanı yazmakla kalamayız. Eksik olur. Gazze için, Türkmendağı için, Halep için Musul için, Merci Dabık için, Başika için, Kerkük için, Bağdat için de... ve elbette Bahçesaray ve elbette, Gümülcine, Kızanlık, Kosova, Üsküp, Saraybosna ve tabiî ki Mosdar ve muhakkak ve mutlaka Endülüs ve Urumçi ve daha niceleri için  yanan gönüllerin gönüller tutuşturması şarttır.
Unutmamak ve unutturmamak için kalbe dokunan eserler vermek lâzım. Onları; yani 15 Temmuz'u da Fırat Kalkanını da, Halep'i, Musul'u, Kerkük'ü, Gazze’yi, Gırnata’yı ve diğerlerini  edebiyat eserleriyle  zamana ve mekâna, akla ve gönle nakşetmezsek vazifemizi yapmamış oluruz. Tetik tutan eller kadar kalem tutan ellere de ihtiyaç var. Bu hicran, bu kahramanlık dolu, kayıp-kazanç ve veda gün ve gecelerinin şairlerin kelimeleri, romancıların üslupları, tiyatrocuların san'atkârlıklarıyla âbideleşmesi gerekir.
Unutma ve unutturma!
Geçmişini, yaşadıklarını ve geleceğini unutma!
Kaside-i Bürde'yi unutma.
Şehidler serdarı hazreti Hamza'yı unutma!
Kalem ve kılıç kahramanı hazreti Ali'yi unutma!..
Çanakkale'de Seyid Onbaşıyı, Kıbrıs'ta Beşparmak Dağlarına tankı sürüp çıkartan Mehmetciği unutma!..
....
Hüseyin Emin Öztürk'ün şu gazeli, unutmayan ve unutturmayan edebî mahsullerin geleceğine işaret olsa gerek:
 
 
           HALEP GAZELİ
 
Resulün ashabından armağan oldu Halep/Tarihin Akışında şeref, şan oldu Halep
Kumaşlar satılırdı serin bedestenlerde/Sokakları bir zaman gülistan oldu Halep
Dişlerini geçirdi vücuduna sırtlanlar/Şimdi yetim ve mahzun, perişan oldu Halep
Dolaşır akbabalar, şehrin semalarında/Çakallar ayağında bak talan oldu Halep
Barut kokusu gelir tarihî çarşılardan/Yıkıldı haneler, toz-duman oldu Halep
Ağıt yaktı analar çocukların ardından/Toprağına yiğitler hep kurban oldu Halep
Yoğruldu acılarla Müslümanların yurdu/Ümmetin yüreğinde bir figan oldu Halep
Yuva yaptı baykuşlar yıkık viranelere/Aydınlık girmeyeli kaç zaman oldu Halep
Antep'in kalesi'nden kanatlandı kartallar/Sevinç çığlıklarıyla şaduman oldu Halep
Burada cenk edenler, Selim Han'ın ordusu/Bir ağustos ayında Çaldrıran oldu Halep
Serildi bir bir yere, batılın kuleleri/Cesurca hakkı tutup kaldıran oldu Halep
Rüyasını görmüşüm albayraklı zaferin/Ehli küfrün üstüne küheylan oldu Halep
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.