SIRADA FAİZ VAR!

A -
A +

El emeği, göz nuru, alınteri... Bunlar ve bunlara benzer mefhumlar, değerli niyet ve mesai verimleridir. Her biri aynı zamanda kendi içinde bir kudsiyet taşır. İzafi olarak karşılıkları konsa da gerçekte kıymetlerine paha biçilmesi zordur.

El emeği, göz nuru, alınteri ve benzerlerinin aksi, fırsatçılık ve hazırdan yiyiciliktir. Tefecilik ve faizcilik bunların en kötü örnekleridir. Tefecilik zulmün, canavarlığın başıboş kalmış hâli, faizcilikse tasma takılmışıdır.
Orta ve küçük işletmelerin, esnafın, tüccarın... kısacası piyasanın can düşmanı faiz ve faizciliktir. Bu yüzden nice işletmeler ve ona bağlı olarak aileler dağıldı, hayatlar tükendi. Faiz, ödenmedikçe katlanarak gider ve borçlunun canı hariç neyi varsa alır. Tefeci, can da alır. Çünkü, tefeci aynı zamanda mafyadır. Son senelerde cilalı isimler altında çalışmaktalar.
Türkiye, yüksek enflasyon musibetini mağlup etti. Türk lirasını altı sıfır taşıma ayıbından da kurtardı. Şimdilerde ise Cumhurbaşkanı sn Tayyip Erdoğan'ın teşvik ve çağrıları sonucu, dövizle kiralamaların iptali ve eldeki dövizlerin TL ve altınla değiştirilmesiyle Türk parası olması gereken şerefli mevkie doğru gidiyor.
Ancak; faizin de mağlup edilmesi gerekiyor. Beynelmilel emperyalist çevreler, 15 Temmuz'da hüsrana uğrayınca bu defa döviz ve faizle Türkiye ekonomisini felç edip muratlarına nail olma peşindeler. Buna izin vermemeliyiz.
Cumhurbaşkanının dövize karşı çağrısı çok güzel yankı buldu. Ancak faizde durum farklı. "Faizle mücadelede yalnızım; fakat yalnız kalsam da savaşmaya devam edeceğim!!!" diyor. Bu mücadele, Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsi mes'elesi değil, bugünümüzün ve yarınlarımızın ölüm-kalım mes'elesidir. Sn Erdoğan yalnız bırakılmamalıdır.
Kayseri'deki örnekte görüldüğü gibi Cumhurbaşkanı, bugün hâlâ iş yerini dövizle kiralayan AVM sahiplerini tek tek takip ederek uçakta yakalayacak değildir. Burada millî hisler söz konusudur.
Şaka yapılmıyor, oyun oynanmıyor.
15 Temmuz'da bu memleket işgal ve parçalanma tehlikesini atlattı. O gün bütün millet, Allahın lütfuyla bir, beraber ve tek yumruk oldu. Aynısının bugün de yaşanması şart ötesi şarttır. Hain merkezler, kişiler ve örgütler, bu defa da  maksatlarına döviz ve faiz silahıyla varmak istemekteler.
Aslolan paranın ticaret yoluyla el emeği, göz nuru ve alınteriyle helalinden kazanmasıdır. Ya Kur'anın mutlak hükmü veya tefecinin yani faizcinin doymazlığı!.. Biz, kahir ekseriyetiyle faizin zerresinin bile haram olduğuna inanmış bir milletiz. Öyle ise sn Cumhurbaşkanın bu tarihî çağrısına kulak vererek hem döviz ve hem de faiz mevzuunda vatani vazifemizi yapmalıyız.
Faiz, sömürgecilerin, bu millete Tanzimattan sonra giydirdiği ateşten bir gömlektir.
Döviz de enflasyonun yüksek tutulmasıyla rağbet görmüş felaket neticedir.
Enflasyon şükür ki yüzde 70'lerden yüzde 7'lere düştü.
Şimdi sırada faizin sıfırlanması var.
Kâr payı veren katılım bankaları tercih edilmeli, diğer bankalar da bu sisteme geçmelidir. Maksat dürüstçe para kazanmaksa işte buyurunuz size imkân. Bankaya giren yüzde 90 vatandaş, vicdan azabıyla oraya girmekte ve vicdan azabıyla kapıdan çıkmaktadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.