ASRIN TÜNELİ

A -
A +
Bugün, İstanbul trafiğinin, köprülerin rahatlayacağı, sürücü ve yolcuların huzurla seyahat edecekleri ve hazinenin yakıt tasarrufu sebebiyle çok ciddi meblağlarda tasarruf yapacağı bir günün başlangıcı. Bugün, Avrasya Tüneli'nin de medeniyet defterimize iftiharla yazıldığı gün.
1560 metre uzunluğundaki Şehîdler Köprüsü, 1510 metre uzunluğundaki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 2164 metre uzunluğundaki Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden sonra bugün saat 14.00'te "Avrasya Tüneli" hizmete giriyor. İstanbul'un iki yakası ve tabiatiyle Asya ve Avrupa, İstanbul Boğazı'nın üstünden üç kere buluşurken Marmara'nın altından da Marmaray'la birlikte bu "Hüdai Yolu"yla da ikinci kere buluşmakta...
Şeksiz ve şüphesiz hakikattir ki yol, medeniyettir.
Yol yoksa dert ve geri kalmışlık ve gamlı türküler vardır.
Dünyada ilk tünel, 1863 yılında Londra'da açılmıştı. İkinci tünel, Sultan Abdülaziz zamanında 17 Ocak 1875'te İstanbul'da hizmete girdi. Karaköy Tüneli'nin inşaatına 1871'de başlanmış, 1874'te bitirilmişti. 573 metre uzunluğundadır. Bu tünelin varlığıyla Beyoğlu-Karaköy arası 90 saniyede katedilmektedir. 180 bin Osmanlı lirasına mal olmuştur.  Yap-işlet-devret suretiyle yabancı sermayeye yaptırılmış ve 42 sene sonra devlete devredilmiştir...
Ne acıdır ki dış borçları ödeyen, donanmayı güçlendiren, İngiltere, Fransa ve Mısır seyahatleriyle dış dünyaya açılan, bayındırlık hizmetlerinde de Avrupa ile yarışan Sultan Abdülaziz Han, bu tünelin hizmete girmesinden bir buçuk seneden daha kısa bir zaman sonra 4 Haziran 1876'da bilekleri kesilerek şehîd edildi.
O'nun hizmetlerini devam ettiren Sultan Abdülhamîd, 31 Mart 1909'da tertiplenmiş bir ayaklanmayla devrildi, 18 Şubat 1918'de nezaret altındayken vefat etti. Sultan Abdülhamid'in hizmetlerini bıraktığı yerden alıp Türkiye'yi yolla tanıştıran böylece köyden şehire göç yolunu açan, bu milletin şehirleşmesine zemin hazırlayan Başvekil Adnan Menderes, darağacında can verdi. Adnan Menderes'in hizmetlerini layıkıyla yeniden başlatan, vatandaşı bürokrasi azabından kurtaran, bilgisayar teknolojisiyle tanıştıran, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünü yaptıran, ülkede bölünmüş dört fikrî unsuru birleştiren Cumhurbaşkanı Turgut Özal, şüpheli bir ölümle bu dünyadan göçtü.
Marmaray'ın, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün, Avrasya Tüneli'nin ve dünyanın en büyük hava limanının ve Anadolu’daki daha bir çok eserin altındaki imza Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu insana hasmının bile diyemeyeceği bir sıfat var ki o da tembelliktir. Sn Erdoğan, Başbakanken çalışkanlığıyla şaşırtmıştı. Cumhurbaşkanı olunca oturup rahat edeceğini sananlar oldu. Lakin O, aynı sür'atle çalışmaya devam etti ve ediyor. Bu milletle onun değerlerine kalbden sevdalı olanlar gece ve gündüz, yaz ve kış tanımazlar. Allah, O'ndan razı olsun ki hiç bir hizmeti geciktirmedi ve yarım koymadı. Bu hakkı teslim etmek, her haysiyetli kalemin borcudur. O, bunları yaptığı için sömürgeci haçlı dünyanın rahatı kaçtı. Bundan dolayı içerden FETÖ, PKK ve daha bir çok şer örgütler iş birliği yaparak kendisini Marmaris’teki otelinde öldürmek istediler.
Şükür ki Allahü teâlâ, hainleri değil, azîz milleti güldürdü.
Avrasya Tüneli'nin temeli 26 Şubat 2011'de atılmıştı. Bundan böyle, Kazlıçeşme-Göztepe güzergâhında, 100 dakikalık yol 15 dakikaya düşecek. Tünel, bağlantı yollarıyla birlikte 14.6 km uzunluğunda. Gidiş geliş iki katlı. Deniz seviyesinden 106 metre aşağıdan geçmekle dünyanın en derin tüneli. Maliyeti 1 milyar 245 milyon dolar. Yap-işlet-devret usulüyle inşa edildi...
Hayrlı olsun, Allah, kaza-belâ ve ihanetlerden muhafaza buyursun. Yukarıdan beri "Avrasya Tüneli" dedik ama, bu tıpkı Karaköy Tüneli gibi mekân adıdır. İsmi belki böyle kalır ve belki daha evvel yaptığımız tekliflerden biri kabul görür.
Bu vesileyle şunları dile getirmemek olmaz:
Eminönü'nden Yeşilköy’e kadar uzayan malûm sahil yolunu İstanbul'a kazandıran Adnan Menderes'tir. Zannederiz buranın ismi "Adnan Menderes Caddesi" iken 27 Mayıs'tan sonra Kennedy Caddesi yapıldı. Zira, biz, Adana'nın içinden geçen Seyhan Nehri üzerindeki ikinci köprünün adı, Menderes Köprüsü iken darbeden sonra Kennedy Köprüsü yapılmasına şahit olmuştuk.
Eminönü-Yeşilköy arasındaki Sahil Yolu'nun resmî adı, navigasyondaki kaydı bugün hâlâ Kennedy Caddesidir. Bir kısım vatandaşların, diplomalı nankörlerin bir yabancı devlet adamının isminin kendi şehrinin caddesinde olmasından dolayı hiç rahatsız olamayıp da bütün Ortadoğuyu bu memlekete katan Yavuz Sultan Selim'den ve bu vatanı 33 sene muazzam bir azimle kalkındırıp birliğimizi muhafaza eden Sultan Abdülhamid Han'ın isminin bir yere verilmesini çok görmeleri, onlar adına utandırıcı bir ayıptır.
Onlara sormalı:
-Kaç devlet adamımızın adı Amerika, Fransa, İngiltere'de nereye verilmiş?
Hani mütekabiliyet esası?
Hani iz'an ve millî şuur?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.