İSTİKLAL MÜCADELESİ YAPIYORUZ

İsraf edilen ünlü iki sıfattan biri, İngiltere'nin demokrasinin beşiği olduğu, diğeri de futbolun beşiği olduğudur. Beleşten bağışlanan bir sıfat daha var. Bu defa madalya, doğrudan Kraliçeye değil BBC adlı haber kahramanına takılır. Öyle ki BBC bir haber yaptıysa bu tartışmasız doğru kabul edilir. Habercilikte, dürüstlükte üstüne yoktur. Nasıl ki kumaş denince İngiliz kumaşı kalitenin adı sayılmıştıysa haber denince, yorum denince de BBC ölçü alınırdı.

Şu var ki BBC hakkındaki bu imaj, üretilmiş doğrulardandı. Sömürge ülkelerin sömürgeleştirilmiş aydınları, tarifi yapılmış değerlere şartlandırılmıştı. Bu bir sahip kültürüydü. Beyaz adam üstünlüğüydü. Sömürge düzeninde dedikleri, aynen doğru kabul edilen devletler gibi onların şirketleri ve kamu kuruluşları da müstesnaydı. Gıpta edilecek temizlik, "Paris gibi temiz" diye ifade edilirdi. Amerikan malı, İngiliz kumaşı, Alman çeliği, Paris, BBC hep takdir edilir ve fakat Afrika'da, Uzak Doğuda, Latin Amerika’da, Orta Doğuda, Kızılderili yurtlarında 5 asırdan bu yana yapılanlar asla ahlâk terazisine, vicdan ölçeğine yüklenmezdi.

Bugün verdiğimiz kavga, bu 5 asırlık  karanlığa ışık tutmamızla alâkalıdır. Türkiye, istikbâli için istiklâl mücadelesi vermektedir. Kendisi, mazisi, bugünü yarını ve kendisine inanmışlar için tavizsiz bir hak arama ve hak vermeme kavgasındadır. Bundan dolayıdır ki ufak-tefek bir kaç komünist terör örgütünden başka, PKK, PYD, DEAŞ, FETÖ örgütleri, batılı devletlerin ya biri ya her biri veya birkaçı tarafından bize karşı kullanılmaktadır.

Türkiye, bugün hem içeriden ve hem dışarıdan saldırı altındadır. Terör yoluyla silahlı saldırı altındayız. Bunun gibi aynı zamanda iktisadi ve psikolojik saldırı altındayız. "Turuncu Devrim"ciler, doları maliyemizin üstüne salmaya devam etmekteler.   

Türkiye, IMF'yi göndermekle vesayeti reddetme takvimini başlatmıştı. Bunu "one minute!" diyerek pekiştirdi. Dünyanın en büyük havalimanı için kazmayı vurmakla da zirveye taşıdı. Demokrasi beşiği, futbol beşiği, kumaşı, malı, çeliği kaliteli, yolları meydanları temiz, radyo ve tv'leri pir ü pak memleketler bundan dolayı bizi bir asırdan sonra bir kere daha Ermeni soykırımıyla suçladı, gazete ve dergilerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bundan dolayı diktatör ilân edildi. Kurgulanmış aydınlar da içeriden onlara destek oldular.

Bu psikolojik savaş veya algı yönetiminin son örneği dün yaşandı. Dün, Kırgızistan'da bir kargo uçağı düştü. Bu uçak, ACT adlı bir şirketin malı. Şirketin yüzde 51'i Türk ortaklara ait. Gerçek bu iken mankurtlaşmışların kutsadığı BBC haberi, kazayı THY yaptı diyerek THY yolcu uçaklarının fotoğrafını koyarak verdi. Bu bir fırsattı. Demokrasinin beşiği, futbolun beşiği, memâlik-i kraliçe, fırsatı kaçırmamıştı. Haber tekzip edilene kadar köprülerin altından çok sular akardı. 

Adını "Caferi Tayyar Havalimanı" olarak teklif ettiğimiz müstakbel muhteşem havalimanımız, hizmete başladığında Londra, Paris, Frankfurt, Madrid hava meydanlarının uluslararası yolcu trafiğini büyük ölçüde İstanbul'a çekecektir.

Bundan dolayı THY'yi itibarsızlaştırmak istiyorlar.

Para herkes için kıymetli, bazıları için azizdir.

BBC World'ün yaptığı basit bir haber hatası değildir.

Beşik memlekette bir büyümeye karşı duyulan saklı ihtiras ve kinle yalana beşiklik yapılmıştır. Muhalif olmakla, muarız olma farkını gözetmeden Emin Bülend'in meşhur beytinde tarif ettiği garplılara karşı verdiğimiz amansız mücadelede başkalarına bilerek veya bilmeyerek destek olanlara yazıklar olsun.