TRUMP, ABD'NİN GORBAÇOV'U OLUR MU?

A -
A +
Soyadını taşıyan kulelerle inşaatçılıkta dünya çapında bir başarıya imza atan Donald J. Trump, aynı  başarıyı devlette de gösterebilecek mi?
Bir insanın hem iş ve hem de devlet hayatında eş zamanlı olarak zirveye çıkması her fâniye nasip olmaz. Önceleri Trump'ın seçimi kazanmasına çok fazla ihtimal verilmiyordu. Hatta geçmiş dönemlerdeki aday adaylıkları emlakçılığının reklâmı gibi görülmüştü. Bu defa ise başta medya olmak üzere aleyhinde düşünenleri yanıltarak başkanlığı kazandı.
Merak edilen şudur:
Hakikaten taç giyen baş akıllanacak mı, yoksa seçim kampanyasındaki sivri dilli vaadlerine devam mı edecek? "Müslümanları geri göndereceğim" diyerek Hıristiyan radikalleri sevindirmişti. Bununla da kalmamış, İsrail'deki Amerikan sefaretini Tel Aviv'den Kudüs'e nakledeceğini de söylemişti.
Birinci vaadini hayata geçirmesi imkânsızdır. Amerikan nüfusunun en az yüzde 5'i Müslümandır. Bunların da tamamına yakını vatandaşıdır. Hiçbir hükûmet, inanç farklılığından dolayı 15 milyon vatandaşını hudut harici edemez. Ancak; büyükelçiliği Tel Aviv'den Kudüs'e nakletme isteklerine dair bu netlikte konuşmak zor. Bölgeyi karıştıracak tehlikeli bir fikirdir. Yerine oturur oturmaz İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefonla görüşmeleri bu anlamda dikkat çekicidir. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre bu konuşmada İsrail-Filistin mes'elesi, bölge ve İran ele alınmıştır. İsrail-Filistin mes'elesi görüşüldüyse iki tarafı olan bu ihtilafta neden yalnızca bir taraf dinlendi? Filistin başbakanıyla da görüşülmeliydi.
Trump'ın radikal Hıristiyan söylemleri tercih etme hatasına düşmesi hem Amerika’ya, hem Orta Doğu'ya ve hem de dünyaya zarar verir. Dedikleri tahlil edildiğinde çelişkiler hemen görülmektedir. Başkanlık töreninde sanki sosyal demokrat bir kimlikle, hatta sosyalist gibi konuşmuştu. Sadece "marabalarım, eli nasırlılarım" demedi. Ama yerine oturunca da Obama'nın belki de tek hayırlı icraatı olan sağlık sigortasını iptal etti. Diğer taraftan başkanlık merasiminde yaptığı konuşmanın  özü, "enkaz devraldık" cümlesidir.  "Amerikan rüyasına, Amerika'nın eski ihtişamlı günlerine döneceğiz" dedi. Bu sözden meşhur Amerikan rüyasının bitmiş olduğu ve Amerika’nın bugün eski ihtişamlı günlerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim, AB'den çıkan İngiltere’ye takdirlerini dile getirdiği gibi NATO'yu da tartışmaya açtı. Kendilerini ihmal edip başkalarının hudutlarını beklediklerini ileri sürdü.
Bu sözlerin sahibi Trump'ı Gorbaçov'a benzetmek mümkün müdür? Mihail S. Gorbaçov, son SSCB/Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği devlet başkanıydı. İşbaşına gelip de devletin dıştaki imparatorluk görüntüsünün aksine içten içe çürümüş olduğunu fark edince ana gövdeyi kurtarmak adına peykleri serbest bıraktı. Doğu Almanya dâhil eski Sovyet sömürgesi Balkan ve Orta Avrupa ülkeleriyle Türk illerinin istiklâllerine kavuşmaları böylece mümkün oldu.
Amerikan rüyasından, eski ihtişamlı günlerden söz etmek, herhâlde G.W. Bush ve B.H. Obama zamanındaki Orta Doğu politikalarının yanlışlığına atıfta bulunmaktır. Irak İşgali, BOP, Arap Baharı, Libya, Mısır, hele Suriye ve hele hele terör örgütleriyle tenis oynamaya kalkışmak!!!  Bölgeye mi, adı geçen ülke insanlarına mı, Amerika’ya mı kazandırdı? 
Bütün bu olup bitenler karşısında D.J. Trump, M.S. Gorbaçov kadar aklını kullanıp sömürge siyasetinden vazgeçebilecek midir? Dostunu düşmanını, ayırdedebilecek, dostları arasındaki derecelendirmeyi doğru yapabilecek midir? Gorbaçov, o tasarrufuyla bugünkü Rusya Federasyonu'nun temellerini atmıştı. Orta Doğu'yu konuşacaksa muhatabı İsrail başbakanı mı, Türkiye cumhurbaşkanı mı olmalıydı? Daha Türkiye'nin FETÖ ve PYD ile alâkalı talep ve itirazları için bir şey demiş değildir. Tabiî bunları yaparken iç vesayeti aşıp aşamaması belirleyici olacaktır. Yahudi lobisi, sermaye lobisi, medya ve bankalarla CIA ve FBI'ı aşabilecek mi?
Liderlik de işte böylesi vesayeti yenmekle mümkün.
Obama, Netanyahu'nun İsrail'den dâvetsiz olarak kalkıp gelip emrivaki tarzda Kongre'de konuşma yaptığı gün bitmişti. Trump da bugün aynı Netanyahu'ya muhabbetini arzla siftah yapmıştır.
D.J. Trump bugün için kapalı kutudur.
Temenni edelim ki O'na da Nobel Barış Ödülü verilmesin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.