GÜÇLÜ DEVLET, DOĞRU SİSTEM VE GÜÇLÜ LİDERLE OLUR!

A -
A +
CHP ve ona bağlı muhalif çevrelerle muhalif Avrupa’nın "tek adam" diye yazıp konuşmaları aslında "diktatör" kelimesine atıftır.
Halbuki bu memlekette bir zamanlar "tek adam" olmak bir övünme sebebiydi. Şevket Süreyya Aydemir, Mustafa Kemal'e "Tek Adam" adını vermiştir. O kadar ki bu "tek adam" tarifinden hareketle İsmet İnönü'yü de "İkinci Adam" yapmıştır.
Siyasi söylemde M. Kemal Atatürk "Ebedî Şef" ve İsmet İnönü de "Millî Şef" iken ilk ve ikinci reis-i cumhurlar, kaleme alınan eserlerde de böylece yukarılara çekilirler. "Tek Adam" ve "İkinci Adam" sıfatları, Mustafa Kemal için "Büyük Kurtarıcı" ve İsmet İnönü için de "Garp Cephesi Kumandanı" tabirleri gibidir.
CHP mazisine bakıldığında Tek Adam ve ikinci Tek Adam olmak, ayıplanan, kınanan, diktatör sayılan kavramlar değildir. Bilakis isabetli bir kararla artık müfredatta olmayan "Andımız"a 12 Mart'ta ilave edilmiş olan "ey bugünlerimizi sağlayan Atatürk" hitabı gibi kudsîyet izafe eden bir yakıştırmadır.
CHP çevrelerinin  kullandığı "Tek Adam" sözünün hak sahibi Şevket Süreyya Aydemir'dir. CHP önce "rejim elden gidiyor" telaşına sarıldı. Bu tiyatro, seyirci çekmeyince "Tek Adam" karalamasına yapıştılar. Bu defa yalnız da değillerdi. FETÖ, HDP, PKK ve Nazi, faşist iklimlerin Hitler, Mussolini, Franko rejimleriyle tütsülenmiş haçlı Avrupası da CHP'ye Türkçe manşet ve Türkçe TV programlarıyla destek vererek sn Erdoğan'a "Tek Adam" demekteler.
Herkesin, her vatandaşın  CHP'lilere şu soruyu sormaya hakkı vardır:
-Tek Adam sizin partinizden olunca iyi oluyor da başka partiden olunca neden kötü olsun?   
Elbette kimsenin tek adam yahut diktatör tercihi gibi anlamsız bir isteği olamaz ama şu tezat dahi Halk Partisinin mazisiyle hesaplaşmasının ne kadar elzem olduğunu isbata yetmektedir. CHP şu çıkışı yapabilir mi, şu sözü dile getirebilir mi?
-Biz, Tek Adamlığı da İkinci Adamlığı da yaşadık. Bunun ne kadar anti demokratik olduğunu en iyi biz biliriz. Bu sebeple Tek Adamlığa sıkça vurgu yapmaktayız.
Kimse CHP'den böyle bir çıkış beklemesin.
Ne gün ki "Atatürk'ü Koruma Kanunu artık kaldırılmalıdır. Dünyada kanunla korunan kimse olmadığına göre bizde de olmamalı!" diye TBMM başkanlığına teklif verirlerse bu sözü de sarf edebilirler.
Ancak çok ümidli değiliz:
Pilot Sabiha Gökçen'in Mustafa Kemal ve İsmet İnönü'nün talimatıyla Dersim'i bombalamasından dolayı devlet adına özrü Başbakanken Tayyip Erdoğan, yöre halkından dilemişti. Dersimli olan sn Kemal Kılıçdaroğlu'nun bırakınız özrü, bu faciayı bir kerecik olsun ağzına aldığı hatırlanmıyor.
Halk Partililerden hiç olmazsa bu partiye oy veren vatandaşlardan şu aklıselimi, şu muhakemeyi beklemek çok görülemez. Bir baksınlar kimler "hayır" demekte? Haçlı-faşist sentezindeki Avrupa, HDP, PKK, FETÖ ve diğer emperyalist sömürgeci güçlerle öbür şer odakları.
Milyonlarca vatandaşın oy verdiği ana muhalefet partisinin böyle bir çarpık taraf seçmesinin akıl, iz'an ve mantıkla bağdaşır olamaz.
Türkiye, 16 Nisan'da Tek Adam, İkinci Adam, zalim  vs seçmeyecek. Yeni ve yerli bir sistem seçecek. Adamlar fânidir. Devam eden devlettir. Devletin hükûmet etme şekli yenileniyor. Yenilenen sistemde Cumhurbaşkanı âciz, kudretsiz ve sembolik olmayacak. Sistemin çalışması tesadüflere kalmayacak. Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Cumhurbaşkanı güçlü olacak. Güçlü olmakla Tek Adam olmayı birbirine karıştırmamalı. 
Güçlü devlet, doğru sistem ve güçlü liderle gerçek olur.
Kimin güçlü lider olduğuna da sandıkta millet karar verir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.