İBLİS, İDLİB'DE VAHŞETE İMZA ATIYOR!

A -
A +
Beşar Esad,  Neron, Haccac-ı Zâlîm, Stalin, Hitler... gibi tarihin ünlü zâlim ve katili olan isimleri arkada bırakmak istercesine altı yıldan bu yana Suriye'de kan dökmekte. Son olarak İdlib'de kimyevî silah kullanarak öz vatandaşı olan bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları, insanları hunharca katletmesi ise tam bir İblisce vahşet! Esad-ı Zâlim, İdlib'de vahşete kan dökerek, ciğer sökerek, yürek dağlayarak imza atmakta.
Günahsız bebekler, çocuklar, siviller Sarin veya bir başka öldürücü gazla en azgın işkenceden beter vahşetle can verirken Birleşmiş Milletler adlı yıkılası kurum, İslâm İşbirliği Teşkilatı adlı sünepe kuruluş, Büyük Devlet, Süper Güç adlı bencil merkezler ya susmakta, ya "...meli-malı" konuşmakta veya havanda su dövmekteler.
Dünya, şu yakıcı, kavurucu katliâma bir futbol karşılaşmasına, bir müzik konserine gösterdiği kadar olsun ilgi göstermiyor. Sömürmeye alışmış anlı-şanlı devletler, sürekli ipe un sererek Suriye'de Türkiye'yi yalnız bıraktılar. Bunların sözleri, vaadleri dostlukları, stratejik ortaklıkları hepsi yalan. Bunlarda her şey çıkar üstüne kurulu. Onların anlayışına göre paraya çıkan her yol mubahtır.
Sorumlu devlet adamı olarak tavsif ettiğimiz Putin Rusyası, akla ziyan bir mantıkla İdlib'de Suriyeli vatanseverleri suçlamakta. Halep Katliamı, Srebrenitsa katliamı, Hocalı Katliamı gibi ve fakat belki de onlardan daha beteriyle İdlib Katliamı, bugün insanlık âleminin utanmayan yüzüne tutulmuş, insanı hicaptan çökertecek ibretlik bir aynadır.    
Bu katliamı yapan gibi onu seyreden de ortağıdır. Somali’yi sömüren, Sudan'ı bölüp Güney Sudan'ı bir ekmeğe muhtaç eden, Yemen'i, Doğu Afrika’yı açlığa mahkûm kılan, Türk bakana Rotterdam'da rehine muamelesi yapan Haçlı Batı, sömürgeci keşifleri, Körfez Harekâtı, BOP'ları ve Arap Baharlarıyla bu suçun vebâlini taşımaktadır. Bu milletin şuur ve idrak sahibi vatandaşlarını denize dökmekten söz eden aklı kıtlar, beyni dumura uğramışlar anlamasalar bile haysiyetli çoğunluk, Haçlı Seferlerinin bitmediğinin farkındadır,  I. Dünya Harbi'nin bitmediğinin farkındadır. İmânla Küfrün mücadelesi veriliyor. Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselâm- karşısında müşrikler vardı. Bugün de karşımızda müşrik soylular var. Vahşi Haçlı, bu yüzden ittifak edip Osmanlı devletine nihayet verdi. Aynı Vahşi Batı, bugün de ittifak etmiş olarak hükûmet etme sistemini değiştirmek isteyen Türkiye'nin üstüne geliyor. Lozan'ın bir santim dışına çıkmak erken Cumhuriyet vesayetini kırmak onları çıldırtmaktadır. Bu sistem çalışmaya başladığında IMF'yi kovmuş, yatırımlarda kendi kendisiyle yarışan, 15 Temmuz'la da alt edemedikleri bir Ankara'ya artık istediklerini yaptıramayacaklarını anlamış bulunuyorlar.
Kerkük'te önce bayrak ve sonra da referandum krizi çıkartmaları 16 Nisan'ı tökezletmek içindir. Belki alâkasız görünüyor ama hiç şüphe edilmesin ki İdlib'de yaşanan vahşet de 16 Nisan'a yoğunlaşmış dikkatleri dağıtmak ve milletin birlik ve dayanışmasını sarsmak içindir. 16 Nisan yaklaştıkça çok ses getirecek katliam, sabotajlar bile olabilir.
Kararsız veya "hayır" demeyi düşünen vatandaşlarımız "mademki bütünüyle Haçlı dünyası anayasa değişikliğine karşı ittifak etti; öyle ise burada bir kirli niyet var!" diyerek ‘evet’e yönelmeliler. Bu bir parti, şahıs ve iktidar mücadelesi değildir.
Vatandaşın her kararı makbuldür ama şu gerçek gözden kaçmamalı ki 16 Nisan Mücadelesi, içeride terörist hainler, ufuksuz ahmaklarla ve dışarıda da Haçlılarla yapılmaktadır.
16 Nisan'da bu millet, sandıklara olanca aşkıyla "evet" diye imza attığında bu aynı zamanda İblislerin suratına vurulmuş okkalı bir Osmanlı tokadı olacaktır. 16 Nisan'dan sonra İdlibli kardeşlerimiz de Misak-ı Millî hudutları içinde yer alan ve garantörü olduğumuz Musul ve Kerküklü kardeşimiz de yalnız olmadıklarını, sahipsiz olmadıklarını daha bir kuvvetle anlayacaklardır. Bugün Somalilinin, Gazzelinin, Saraybosnalının, Kosovalının anladığı gibi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.