"SAĞLIKLI YETİŞME DERSİ"

A -
A +

Uyuşturucu, bugünkü hayatta en büyük felaketlerden biridir. Silah kaçakçılığı gibi uyuşturucu da gayrı meşru korkunç bir gelir kaynağıdır. Türkiye'deki ünlü bölücü terör örgütünün de en büyük kazanç kaynağı uyuşturucudur. Silahla vatan bölünmeye çalışılırken uyuşturucuyla da gençlerimiz çürütülerek istikbâlimize kastedilmekte.

Uyuşturucunun envâî çeşidi bulunmaktadır. İlköğretim okullarının önleri dahi uyuşturucu eşkıyası için pazar olabilmektedir. Kullanıcı yaşı, çok erken yaşlara kadar inmiştir. Bunlara yakalanan gençler, felaketlerin en büyüğüne düşmekte, aileler perişan olmaktadır. Uyuşturucu, İstanbul'da en ihtimal verilmeyecek muhitlerde bile gençleri pençesine almış vaziyette.
Diğer tehditler alkol ve fuhuştur.
Alkolle hakkıyla mücadele edilmemektedir.
Nasıl ki faiz hâlâ imtiyazlı konumdaysa alkol de imtiyazlı ve itibarlı konumdadır. Sanki  alkol ve faizle mücadele laiklikle mücadele gibi abes ötesi bir ilericilik algısına dönüşmektedir. Hâlbuki alkol üstelik dar gelirli birçok ailede bir yıkım ve aile faciası sebebidir. Alkol, trafikte aşırı sür'atle başa baş yarışmaktadır.
Fuhuş, toplum ve geleceğimiz için diğer yıkım sebebidir. Boşanmalardaki esas etkendir. Ahlâk dışılık boşanmaları, boşanmalar cemiyet yapısını tehdit etmektedir. Ana-babası ayrı çocuk nüfusu her gün artmaktadır.
Uyuşturucu, alkol, fuhuş gibi zararlı davranışlar, milletimize çok uzak alışkanlıklardı. Dışımızdaki dünyadan farklı olarak bizim cemiyetimiz temiz bir hayat sürmekteydi. Bu nimeti, sağlam aile ve sağlam maarife borçluyduk. Modern zamanlar, çok şeyi alıp götürdü. İnsan, aile ve cemiyetteki bugünkü tehlike, geçmiş asırlarımızın hiçbirinde yaşanmamıştı.
Yalnızca polisiye maddi tedbir ve tasarruflarla bu tehlike ve çürümenin önüne geçilemez. Evvelâ ecdadın ferdî hayatıyla aile hayatı ve o günkü cemiyet derinlemesine araştırılmalıdır. Üstelik o zamanlar bugünkü gibi sadece Anadolu coğrafyasına sıkışmış bir devlet de değildik. Üç kıtaya yayılmış devâsâ bir imparatorlukta üstelik her dinden vatandaş yaşarken nasıl olmuştu da ahlâk, insan ve millet kaya gibi sağlam kalmıştı? Bunun sebeplerini öğrenip eğitime yönelmek şarttır.
Günümüz ailesi, yaygın iletişim ağı ve modern şartlar karşısında yalnız ve adı konmadık bir çaresizlik içindedir. Bir ebeveyn internet önündeki evlâdını bütün gayretine rağmen hangi yollarla nasıl koruyacaktır? Ötesi bir tarafa bir cep telefonu bile aynı zamanda her şer kapısını açan anahtardır.
Teklifimiz şudur:
Okullara "Sağlıklı Yetişme Dersleri" konulmalıdır.
İlköğretimden başlayarak lise bitene kadar uyuşturucu, alkol ve her yıl milyarları dumana dönüştüren ve bünyelere kalıcı ziyanlar veren sigarayla gayrı ahlâkî hayatların insana, aileye, cemiyete ve millete verdiği zarar, yaptığı tahribat, bunların doğurduğu tehlikeler alt sınıflarda basitten başlayarak yukarılara doğru yoğun şekilde anlatılmalıdır. Bu dersler, kişinin maddî varlığı, mânevî varlığı ve sosyal varlığı şeklinde üç cepheyle ele alınıp işlenmelidir. Her insanın beden, ruh ve içtimâî hayatı vardır. Bunlarla önce kendine, sonra ailesine ve daha sonra da cemiyete ve dolayısıyla millete ve insanlığa aittir.
Bu yüzden  mevzubahsi dersler, sadece sağlık uzmanı öğretmenlerle değil, ilâhiyatçı ve sosyal davranışlar uzmanı öğretmenlerle yapılmalıdır. Tabiatiyle günümüzün problemlerinden olan obezite ve sağlıklı beslenme de bu derslerin bünyesinde yer almalıdır.
Uyuşturucunun akıl hastalıklarına, ruh yıkımına, cinnetlere yol açtığı, alkolün trafik katliamıyla, cinayetlere sebep olduğu, aldatmaların yuva yıkıp çocukları kimsesiz bıraktığı, cinsi sapıklığın olağanlaştığı bir dünyada aile himayesizdir. Aile, çağdaş dünyanın teknoloji ve ideoloji canavarları karşısında yalnızdır.
Bu büyük tehditler veya bir başka ifadeyle bu terör, daha da azmadan, daha da yıkıcı olmadan onlara karşı alınacak köklü tedbirler, havalimanı, tünel, hızlı tren gibi  ihtiyaçların önüne geçmelidir.
2023 ve 2071'lere ahlâklı, sağlıklı, iyi yetişmiş ve düzgün nesillerle varabiliriz.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.