KISMEN ADALET

A -
A +
Yugoslavya'nın dağılmasından sonrası yaşanan vahşi Sırp soykırımında canlarını-ciğerlerini kaybeden Srebrenitsa Anneler Derneği, 2007'de Hollanda devleti aleyhine Lahey Bölge Mahkemesinde dâvâ açtı. Avrupa’nın ortasında, riyakâr dünyanın gözü önünde cereyan eden yirminci asrın son yüzkarası harbin yüreklerde tutuşturduğu yangına bir fiskecik su serpme kabilinden açılan bu dâvâ, her şey ortada olduğu hâlde aşırı bir gecikmeyle 7 sene sonra 2014'te karara bağlandı. Bölge Mahkemesi, BM'ye bağlı Hollanda taburunun kendisine sığınan 300 sivil Boşnak'ın Sırp katillerine teslim edilmesinden dolayı Hollanda askerlerini suçlu kabul ederken Hollanda devletini "kısmen suçlu" saydı. O hâlde şu soru sorulmaz mı? Dâvâlı kısmen suçlu ise asıl suçlu kim? Üstelik bu ne yaman çelişkidir ki emri altındaki asker suçlu sayılırken o askerin sorumlusu olan devlet, himaye ediliyor. Asker tek başına suçlu olamayacağına göre, Hollanda da tam suçlu sayılmadığına göre asıl suçlu Birleşmiş Milletler midir? Bu hususun sarahaten dile gelmesi gerekirdi. Bir katliama dâhil olmuş olanlar müteselsilen/zincirleme sorumludur. Bu sebeple mahkemenin verdiği kararın kabulü mümkün değildir. Nitekim dâvâcı taraf da kararı beğenmeyerek avukatı eliyle temyiz edip Hollanda Yargıtayına taşımış. Yargıtay, dosya kendisine geldikten 3 sene ve soykırımın vukuundan 22 sene sonra Lahey Bölge Mahkemesinin kararını 27 Haziran 2017 günü aynen tasdik etti. Böylece Yargıtay da taburlarına sığınan 300 Boşnak’ın Sırp cânilerine teslim edilmesini esas alarak Hollanda devletini yüzde 30'luk bir nisbetle "kısmen suçlu" buldu. Bu hükmün neresini düzeltmeli? Hadisede doğrular çok farklı.
Mağdur ve mazlum insanlar, bir de mahkeme eliyle cezalandırılmaktadır. Olup-biteni hülasa edersek kimin haklı, kimin haksız olduğunu ölmemiş vicdanlar teslim eder. 10 bin kişi, 300 kişi olamaz!
İşte Srebrenitsa soykırımının seyri:
Sırp-Boşnak Savaşı 1992-95 yılları arasında cereyan etti. 11 Temmuz 1995 günü, güneş Srebrenitsa'nın üzerine sanki kapkara doğdu. Ratko Mladiç komutasındaki Sırp ordusu, 7 günde 8.300 civarında Boşnak'ı katletti. Lahey Adalet Divanı ve AP/Avrupa Parlamentosu bu menfur olaya "Srebrenitsa Soykırımı" ismini vermiştir. Bu insanlık suçunda kadın ve çocukların da öldürüldüğü belgelerle ispatlandı. Vahşi katliama "akrepler" denen özel güvenlik mensubu Sırp güçleri de katılmıştır. Hâlbuki BM, Srebrenitsa'yı diğer 5 bölge ile birlikte "güvenli bölge" ilan etmişti. Bundan dolayı Srebrenitsa, nüfusunun 4 katı iç göç alarak 60 bine dayanmıştı. BM emrindeki 400 askerli bir Hollanda taburu şehir halkının can ve mal emniyetinden sorumluydu. Hollandalı tabur komutanı albay Thom Karremans bir tehlike olmadığı gerekçesiyle Müslümanların elindeki silahları toplatmıştı. Sırplar, saldırıya geçince Müslümanlar, silahlarını geri almak için komutana müracaat ettilerse de talep, reddedildi. Zalimlerle iş birliği bununla kalmadı. Hollanda taburu, bir gece şehri terk edip gitti. Albay, Müslüman ağırlıklı Srebrenitsa'yı Sırplara teslim etti. Seneler sonra ele geçen bir video kaydında bir Sırp generalin Srebrenitsa'yı ve Boşnakları haince teslim eden Hollandalı albaya teşekkür için hediye verdiği görülmektedir. Ratko Mladiç, 11 Temmuz 1995'te silahtan mahrum kalmış Srebrenitsa'ya herhangi bir zorluk yaşamadan girdi. 10.000 sivil Boşnak düşmanın eline düştü. Kadın ve çocuklarla beraber 8.300 masum Boşnak hunharca katledildi. Maktullerin cesetleri ya yakıldı veya parçalanıp farklı yerlerde topluca çukurlara gömüldü. Lahey Adalet Divanı, vaki katliamın soykırım olduğuna hükmetti. Fakat Sırbistan'ın sorumlu tutulmayacağına da karar verdi. Katil Ratko Mladiç, katliamdan 13 yıl sonra Sırbistan'ın Sermiyan köyünde Bosnalı Sırp komutan Radovan Karadzic ile beraber yakalandı. Lahey Uluslararası Ağır Ceza Mahkemesindeki 1 haftalık yargılamadan sonra müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Radovan Karadzic ise Lahey'de vazife yapan "Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi" tarafından yargılandı. Srebrenitsa soykırımının faillerinden olduğuna hükmedildi. Ama verilen ceza, sadece 40 yıl hapisti.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.