BÜYÜK KÜRDİSTAN'LA BÜYÜK TÜRKİYE'NİN YOLUNU KESMEK!

A -
A +

25 Eylül'de Irak Kürt otonom idaresinde bağımsızlık referandumu yapılacak. Bundan böyle gündem, Erbil ve sahnede Mesud Barzani vardır.

Kuzey Irak'ta müstakil bir Kürt devletinin kurulmasına, Irak, İran, Suriye ve Türkiye karşı. Mesud Barzani, birçok kereler ikaz edildi ama bir netice elde edilemedi.
Hâdise en sâde üslupla şudur:
Batı, Sevr'i unutmamıştır... Haçlı dünyası, Türklerin yeniden derlenip toparlanıp büyük devlet olmasından korkmaktadır.
Bundan dolayıdır ki PKK, DEAŞ, PYD ve hepsinin arkasında Batı vardır. Bir mes'elede bâzen düveli muazzama olarak hep birlikte mevcutlar bazen de ikili veya tekli olarak yer almaktalar. Evvela devreye ve sahaya PKK sürüldü. Desdeklendi ve desteklenmekte. Irak'a Körfez çıkarmaları yapıldı. DEAŞ ihdas edildi. Suriye'ye Arap Baharı getirildi. Türkiye kan kaybetti, Irak âdeta felç oldu, Suriye fiilen parçalandı. PKK himaye altına alındı. "Stratejik ortak" dedikleri PYD'deyi âdeta tanıdılar. Irak Kürt otonom idaresi ise Türkiye ile iş birliği ve petrol anlaşması yaptığı için cezalandırıldı. Nihayetinde Mesud Barzani, Türkiye'ye yakın dururken sarsılan ve yeniden şekillendirilen bölgede vaziyet ve imkânlarını kaybetmemek için  bağımsızlığı kurtuluş yolu olarak seçti veya seçtirdiler.
Batı, FETÖ/PDY ile  15 Temmuz'da başarılı olsaydı bağımsızlık referandumu yapılmazdı. Suriye'nin kuzeyinde PYD'nin, Irak'ın batısında Kürdistan'ın devletleşmesiyle Türkiye kıskaca alınmak istenmektedir. Diğer tarafta yine Irak topraklarında Kandil ve çevresinde PKK vardır. PYD, PKK'nın devamıdır. Bunların coğrafya olarak birleştirilmesiyle insan ve güç birliği de doğacaktır. Barzani ailesi Sünni iken PKK ve PYD Marksist örgütlerdir. Fakat öyle anlaşılıyor ki Batı yani Osmanlının "Düveli Muazzama" dediği devletler, Türkiye'deki sol-sağ kavgaları ve Çekiç Güç muammasından başlayarak bunları planlamış.  
Önce Irak'ta sonra Suriye'de müstakil Kürt devletleri. Sonra PKK'nın buna dâhil olması. Ardından PKK'yı daha da takviye ederek Türkiye'nin güneydoğusunu da oraya eklemek ve İran'dan parça koparmak.
Bu sinsi projeyi 15 Temmuz darbe teşebbüsünü püskürtmek ve Fırat Kalkanı Harekâtı sekteye uğrattı. Bunun üzerine Mesud Barzani üzerindeki baskılar artmış görünüyor. Batı için mevzubahis olan Kürt, Kürdistan vs. değildir.
Türkiye'nin büyümesinden rahatsızlar. Osmanlı sonrası hesaplaşmalar devam ediyor.
Topraklarımızı her ne kadar 5 milyondan 1 milyon kilometrekarenin altına da düşürseler tam parçalanmayı Sevr'de başaramadılar. 1968-1970 aralığında iç harp çıkartamadılar, 15 Temmuz'da hezimete uğradılar, Fırat Kalkanıyla Arap Baharı ve DEAŞ oyunları da bozuldu.
Bu Türkiye, kendi silahını yapmakta, darbe teşebbüsüne rağmen ekonomisi sarsılmamakta, mazlum ve mağdurların yanında yer almakta, 2023 Büyük Türkiye ve 2071 Cihan Devleti Türkiye hedeflerine doğru ilerlemektedir.
Söz konusu projenin hayat bulmasında veya bulmamasında Mesut Barzani önemli bir oyuncudur. Yoğun baskılara maruz kaldığı ve boyun eğdiği anlaşılmakta. Dikkatlerden kaçmamalı ki FETÖ örgütü okulları Erbil'de devam etmektedir.
Hedefte, sözde Büyük Kürdistan'ı kurdurarak Büyük Türkiye'nin yolunu kesmek vardır.
Mesud Barzani, yanlış yapmaktadır. Hatasını Kerkük'ü de referanduma katarak daha da büyütmüştür.
Bilmeli ki bugün kendisini kullananlar yarın satacaklardır. İşi bitince ortadan kaldırırlar. Fakat Türkiye, her ne pahasına olursa olsun hedeflerinden vazgeçmeyecek, Erbil-İskenderun arasında kurulacak bir kukla devlete izin vermeyecektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.