UÇMAMIŞ, GÖÇÜYOR!

A -
A +
Silahsız, işinde gücünde birine veya birilerine saldırmak suçtur. Bu kişi veya kişiler ibadette iken saldırıya maruz kalmışlarsa suç daha büyür. Eğer, o insanlar, bir mabedde ibadet yaparken yaralanır veya öldürülürse suç katmerlenerek büyür. O mabed cami veya diğer dinlerin mabedi olsa da böylesi saldırılar insanlık dışıdır. O insanlık dışı vahşetlerden birine dünya, cuma günü Mısır’da bir kere daha şahit oldu. Kuzey Sina’da bulunan Ariş şehrinin Ares kasabasında mü’minler, camide silahlı ve bombalı saldırıya uğradılar. 27’si küçük yaşta olmak üzere 305 kişi şehit oldu. Görgü şahitlerinin anlattığına göre halk camide iken DEAŞ paçavraları asılı 4 çekerli ciplerle camii basan 25-30 terörist, silah ve bombalarla bu katliamı yaptılar. Niçin? Sina’daki bir kasaba halkı bu örgüte ne yapmıştı ki cuma günü, cuma vaktinde bu vicdansızlığı reva gördüler? İhtisası tasavvuf ilmi olan Prof. Dr. M. Erol Kılıç, Arap basınından istifadeyle mevzua dair şu malumatı vermektedir: “Mısır, Sina’da cuma namazı kılmakta olan mü’minlere yapılan ve 300’den fazla kişinin şehadeti ve bir o kadar da yaralı ile sonuçlanan saldırı, Tarikat-ı Bedeviyye’nin Cerrariyye kolundan dervişlerin merkez tekkesi idi. 2006 yılında mezkur tekkenin şeyhi Şeyh Süleyman Ebu Harraz, el-Kaide tarafından kaçırılmış ve ardından müşrik olduğu ithamıyla kafası kesilerek şehid edilmişti. Örgüt, şehadetin videosunu da yayınlamıştı. Dünkü olayı üstlenen Ahraru Beyti’l-Makdis örgütüne göre bütün Sufiler kâfirdirler...” Biraz derinlemesine bakmaya çalışalım: Zulmün meydana geldiği yeri naklettik. Ancak bir de zamanlama var. Hayır cuma vaktini demiyoruz; zamanlama tam da “DEAŞ bitti” denilen günlere denk geldi. Soçi Zirvesi günlerinde DEAŞ’ın artık Irak ve Suriye’de kalmadığı İran Cumhurbaşkanı Sn. Ruhani gibi en yetkili makam sahipleri tarafından ifade edildi? Hani bu DEAŞ devletti? Adını “Irak ve Şam İslam Devleti” olarak koymuştu. Bu yüzden IŞİD diye kısaltarak söyleniyordu. IŞİD yahut DEAŞ, 10 yıl kadar evvel birdenbire ortaya çıkmış, vahşetini videolarla göstermiş, Irak ordusunun bazı birlikleri önünden kaçmış o da zayıf hâldeki Irak ve Suriye’nin toplamda Marmara bölgemizden küçük olmayan koca bir sahasında korsan bir devlet olmuştu. Dünyanın her yerinden militanlar kendisine katılıyordu. Güya Amerika’nın Irak savaşından kalan silahlarını ele geçirmişti. Süper, orta süper, asgari süper güçler, DEAŞ’la çarpışmak için geliyor fakat onunla her nasılsa başa çıkamıyorlardı. Aksine terörist örgüt hem petrol ihraç ediyor ve hem de Ankara, İstanbul, Londra, Paris gibi kentlerde katliamlar yapıyordu. DEAŞ’tan önce 9/11 Eylül rüzgârı vardı. Bu rüzgârla “İslam eşittir terör” beyin yıkaması gündemdeydi. O algı eskiyince "IŞİD" kanlı tiyatrosu piyasaya sürülerek o vahşi görüntüler ekranlardan yerkürenin üstüne boca edildi. Bu defa da "İslam eşittir vahşet” beyin yıkaması yapılıyordu. Orada kalınmadı: 1914’ten ders çıkartmadığı görülen ve Müslümanların; dahası mazlumların sözcülüğünü yapmaya teşebbüs eden Türkiye’ye de iftira atışları yapılmaya başlandı. Bu yalana göre Türkiye, DEAŞ’a silah yardımı yapıyordu. Sonuçta örgütü bölgeden çıkmaya mecburen bırakan Türkiye oldu. Sonunda “savaş içinde bir arada yaşama”ya alışma zorunda kalan bu toprakların mensupları, bir sabah uyandıklarında iki ülke topraklarına yayılmış malum korsan devletin bu petrol havzasından savuşup gitmiş olduğunu gördü. DEAŞ uçmuş muydu? Sina Saldırısı onu gösterdi ki bu vahşi örgüt ne buharlaşmıştı ve ne de uçmuştu. Onu bize komşu yapanlar, SKT/son kullanma tarihi bitince bu defa alıp İslam coğrafyasının bir başka yerine götürmüşler. Herhâlde Sina Çölü'ne yerleşecek hâlleri yok. Yol üstünde uğramışlar. Yok olmadıklarını ilan ediyorlar. Hani nasıl da “IŞİD Sünni örgüt” diye yalanlar söylenmişti. Hâlbuki bakınız o, Sünnilere hangi Vehhabi/selefi jargonlarla silah sıkmakta. Saldırıdan önceki haber, unutulmamış olmalı, “Amerika, DEAŞ’ı Libya’ya taşıdı” deniyordu. Fakat hangi Amerika? Sn. Trump’ın Amerikası mı, 9/11 Eylülleri organize eden, FETÖ ve IŞİD’leri kullanan Amerikalıların Amerikası mı? Neoconlar, ABD’nin ve dolayısıyla dünyanın başının derdi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.