YALNIZLIK VE KAYBETME DUYGUSU

A -
A +
“ŞİT/Şanghay İşbirliği Teşkilatı” 15 Haziran 2001 Tarihinde kurulmuştur. Merkezi Pekin’dir.
Üye devletler Çin, Rusya, Hindistan, Pakistan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan’dır.
Gözlemci devletlerse Afganistan, Moğolistan, İran ve Belarus’tur.
Türkiye, Azerbaycan, Sri Lanka, Kamboçya, Nepal ve Ermenistan da Diyalog Ortağı Devletler’dir.
Dünya olaylarını biraz yakından takip eden bilir ki Pekin merkezli bu oluşum, Balkan ve Baltık devletleri hariç bütün Sovyetler Birliği coğrafyasını içine almaktadır. O kadar da değil; bütün Güney Asya’yı, Batı Asya’yı ve Doğu Asya’yı da içine almaktadır.
Dünya nüfusunun 5’te 3’lük gibi bir kısmı şu veya bu adla Şanghay İşbirliği Teşkilatındadır.
Bu teşkilat ortaklarına ümit vermektedir.
Buna mukabil, NATO güvenirlik noktasından sorgulanmaktadır. AB’nin geleceği tartışmalıdır. NAFTA/Kuzey Amerika Ticaret Birliğinin esamesi yoktur.
Rejimini yeniden tanzim ederek yumuşak bir şekilde Pazar Ekonomisi’ne geçen Çin, yarının süper gücü olarak geldiği gibi kurduğu ve merkezlik yaptığı devletler teşkilatı da adım adım büyümektedir.
Şu gün dünyanın en çaplı birkaç liderinden biri Çin lideri Şi Cinping ve diğeri de Rusya lideri Vladimir Putin’dir.
Buna mukabil, topyekûn Batıda kahtı lider sıkıntısı yaşanmaktadır. Daha dün AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Amerika’daki yönetim zaafını ima ederek "Amerika’ya telefon açmamız icap ettiğinde kime telefon açacağız?” diyerek eğlenmiştir.
Son çeyrek asırda Rusya ve Çin ve hatta İran başladığı hiçbir teşebbüsünde kaybetmemiştir. Buna mukabil ABD, koalisyon güçleri gibi takım hâlinde teşebbüslerde de bulunsa kayıplar içindedir. Bunları Washington’un görmemesi mümkün değildir. Bir taraftan Çin’in gelmekte olduğunu, diğer taraftan yeni bir Türkiye doğduğunu görmektedir. Şüphesiz ki başarısızlıklarını da görmektedir. Böylece kaybetme ve yalnızlık duygusuna kapılmış görünmekte.
Ne zamana kadar bu kayıpları kaldırabilir? Türkiye’nin yerini kiminle doldurabilir? Washington, hata üstüne hata işlemektedir. Üstelik Çin’e de borcu vardır. Ancak Çin’e Suudi Arabistan’a yaptığını yapamaz. Tuhaf olan şu ki ABD, sancılarını zehir içerek tedaviye kalkışmaktadır. PYD ile ortaklığı budur, FETÖ hamiyetperverliği budur, Rıza Sarraf davası üzerinden Türkiye’yi teslim olmaya zorlaması budur.
Halbuki böyle yapacağına müttefikliğe ve dostluğa vefa ve sadakat gösterse, güvenirlikte fire vermese, tek iradeye bağlı olarak itidal ve soğukkanlılıkla kararlar alsa hem kendisi ve hem dünya kazanır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.