SAFINI BELLİ ET!

A -
A +
Bugün Cuma;
Cuma gününüzün mübarek, dualarınızın makbul olmasını niyaz ederiz.
Böyle bir günde kalem oynatmanın ve söz söylemenin mes’uliyetiyle seçmen mükellefiyetini kazanmış olan her kardeşimize diyoruz ki:
-Şartların her ne olursa olsun; hiçbir mazerete sığınmadan hiçbir bahaneden medet ummadan sandığa git ve reyini kullan. Tercihini yaparken, bütün haklılığına rağmen asla ve asla öfkene, nefsine ve asabiyetine kulak verme. Kalbini, iz’anını, idrakini ve şuurunu dinle.
24 Haziran, aslında bir seçim değildir, bir parti meselesi de değildir. Siyaset meselesi hiç değildir. Bu bir dava meselesidir. Bir var olma veya yok olma kavgasıdır. Samimi siyaset yapanları elbette tenzih ederek diyoruz ki; bu, kuzgunlarla kartalların mücadelesidir. Bu bir iman şahlanışı veya inkâr fırsatçılığı olayıdır. Unutulmamalıdır ki “Allah” demeyi yasaklamış zihniyetle Ezan’ı esaretten kurtarmış olan imanın mücadele süreci bugün de devam etmektedir.
Aldatıcı nutuklara sakın kanma. Pazar günü vereceğin reyle, seçtiğin safla, gösterdiğin tavırla ya Bedir Harbiyle başlayıp, Malazgirt’le kapılar açan, 1453’le imparatorluklar düşüren, Mohaç’la Abdurrahim Karakoç’un mısrasıyla “Kör dünyanın göbeğine hak yol İslam yazacağız” diyerek Avrupa topraklarına silinmez mührümüzü nakşeden, Viyana’da ihanete uğrayan, Teselya’da dirilen, Sarıkamış’ta “Allahu ekber” diyen, Boğazlarda “Çanakkale geçilmez” diye nara koparan, Kut’ül Amare’de İslamın en büyük düşmanı İngiliz’i zelil eden, 1922’de “şu kopan, Türk ordusudur ya Rabbi” dedirten, Kore ve Kıbrıs’ta destanlar yazan, 15 Temmuz’da aşkla dirilip işgal ve ihaneti hüsrana uğratan şanlı Kızılelma yürüyüşüne yol verecek veya iki asırdan bu yana ilk defa yakalanan büyük fırsatı harcayarak ihanete ortak olacaksın.
Bil ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde “Recep Tayyip Erdoğan” milletvekili seçiminde “Cumhur İttifakı” demekten başka şansın yoktur.
Ya Haçlıların, Siyonistlerin, IMF’cilerin, dövizcilerin, bölücülerin, FETÖ’cülerin, İslamın iç ve dış düşmanlarının yanında yer alacaksın veya bunların karşısında duranların.
Elindeki oy pusulası, bir kâğıt parçası değil; önümüzde uzayıp giden hak ve batıl yolunda bir tercih kararıdır.
Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselam- 15 asır evvel hangi zor şartlarda “Bir elime Güneş’i, bir elime Ay’ı verseniz yolumdan ve davamdan vazgeçmem!” dediğini bugünkü zor şartları düşünerek bir kere daha hatırla; 6 asır önce “ya İstanbul beni alacak veya ben İstanbul’u alacağım!” diyen Fatih’i hatırla, bir asır evvelki kanlı boğuşmada “Ya istiklal ya ölüm!” diyen Kazım Karabekir’i hatırla, kahraman ecdadının en zor şartlarda bile “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!” deme sebep ve yiğitliğini hatırla.
24 Haziran, şeklen demokrasi yarışıdır. Burası İskandinav toprakları değildir. Burası kader kavşağıdır; hakla batılın kesişme noktasıdır. Beynelmilel bir mücadele yaşıyoruz. Dış kuvvetlerle içeride onlara kapılmış olan gafiller ve işbirlikçilerine karşı yerli ve millî duruş sahiplerinin büyük vuruşması mevzubahistir.
Ey seçmen,
81 milyonun istikbali, 1 milyar 750 milyonun hürriyeti, dünyanın huzur ve adaleti vereceğin reye, vuracağın mühre bağlı. Bu rey ve bu mühürle ya yeniden büyük devlet olacak veya bir kere daha yokuş aşağı yuvarlanarak bir daha toparlanamayacağız.
Ecdadının eline baktığını unutma. Safını doğru tayin ederek ruhlarını şâd et, onlara kabirlerinde azab yaşatma.
Ne dediğimizin,
ne yazdığımızın
vebalinin
idraki içindeyiz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.