MADURO’NUN SUÇLARI

A -
A +
Dünkü makalemizde her cephesiyle ve gayet tafsilatlı bir şekilde Venezuela’yı ve bu devletin başkanı Nicolas Maduro Moros’u anlattık. Etraflı malumat, bir ihtiyaçtı zira dün de temas ettiğimiz gibi bizde orta ve Latin Amerika tanınmıyor. Yine dün de yazdığımız gibi aramızda inanılır haber kanallarının olması gerekir. Şu gün bile aldığımız veya okuduğumuz bilgiler, ne kadar sağlıklıdır belli değil. Eğer; Batılı medya -mesela- daha Gezi olayları başlamadan gelip kameralarını Taksim ile çevresindeki otellerin meydanı gören pencere ve balkonlarına yerleştiriyor da bizimkiler Venezuela veya başka bir yer karıştığında dahi haber mahallinde olamıyorlarsa yapacak daha çok işimiz var demektir. Öğrettikleri kadar bilme, haberdar ettikleri kadar öğrenme hâlini aşmak bir mecburiyettir. Dünkü makalemizde tarihten bu yana ülkesini ve O’nunla birlikte Sn. Maduro’yu anlattık. İşçi bir babanın işçi çocuğu, sendika başkanlığından parti başkanlığından, oradan devlet başkanlığına kadar adım adım yükselmiş. Maduro’nun parlak diplomaları yok. Ama; azmi ve vicdanı var. Nicolas Maduro, şayet ülkesinin petrolünü emperyalizmin ileri karakollarından olan petrol şirketlerine peşkeş çekseydi seçimleri kazandığı ve işbaşında olduğu hâlde Donald Trump ve tayfası, muhalefet lideri Juan Guaido’yu kışkırtıp O’na “ben de başkanım!” dedirtmez ve ardından bu tiyatro başkanlığı tanımaz veya tanıma silahını gösterip “kazandığın seçim, sayılmaz! Haydi yeni seçime!” demezlerdi. Sn. Trump ve haçlıgiller ailesi bunu niye yaptılar? O’nu niye hedefe koydular? Düşmanları için Nicolas Maduro’nun 3 büyük suçu vardır: Birincisini söyledik. Petrolü, ABD ve diğerlerine peşkeş çekmemesi. İkincisi Trump’ın emr-i vaki bir şekilde Kudüs’ü İsrail’in başkenti sayması üzerine yaptığı ünlü ve çok dua aldığı konuşmadır. Sn. Maduro, orada Filistin milletinin masumluğuna, İsrail’in bu masum milleti çocuk, kadın, sivil demeden hunharca katletmesine, Batı’nın sömürüden semirmiş devletlerinin bu katliam ve adaletsizliğe destek çıkmalarına ve bencil ve sözde Arap devletlerinin olup-bitenlere gamsız bir şekilde seyirci kalmalarına sert bir dille lazım gelen her şeyi söylüyordu. Sakin bir darbeyle alaşağı edilmek istenen Venezuela Devlet Başkanı’nın üçüncü suçuysa Batı destekli 15 Temmuz darbe ihanetine karşı tavır koyması ve Türkiye ile Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’la dost olmasıdır. Bunlar ve daha başka sebeplerle Türkiye, Maduro’ya destek olmalıdır. Destek, birçok kalem hâlinde sıralanabilir. Evvela müdahale tehlikesi püskürtülmeli sonra da Venezuela, devlet olarak yeniden inşa edilmelidir. Anlaşılan şu ki 1830’da bağımsızlığa kavuşmuş fakat şeklen devlet olmuşlar…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.