KAZANAN YOK; BİRLİKTE KAYBEDİYORUZ

A -
A +
Hakkâri Çukurca’da şehid düşen dört güzel vatan evladına gani gani rahmet ve ailelerine sabır ve metanetler diliyoruz.
O şehidlerimizden sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın pazar günü memleketi Ankara Çubuk’ta kılınan cenaze namazı sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu müessif bir saldırıya uğradı. Hem saldırıyı kınıyor ve hem de Sn. Kılıçdaroğlu’na “geçmiş olsun” diyoruz.
Elde edilen bilgilere göre Kemal Kılıçdaroğlu, cenazeye gelirken ilkin halkın sözlü protestolarına muhatap olmuş, namazdan sonraysa sözlü sataşmanın yanı sıra tekme ve yumruklara maruz kalmış.
Cenazenin kaldırıldığı camiin bulunduğu Akkuzulu Mahallesi muhtarının beyanına göre o gün orada daha evvel görmedikleri kadınlı-erkekli bir grup, yuhalama yapmış ve vurmaya teşvik eden sözler söylemişlerdir. Zaten savcı da olayda terör ve tahrik bağlantısı üzerinde durulmakta olduğunu açıkladı. Bu arada bazı şüpheliler, gözaltına alındı, faillerden biri Eskişehir’de yakalandı. Şüphesiz ki bunların konuşmasıyla hadise, daha çok aydınlanır.
Birkaç ihtimal üzerinde durmak mümkündür:
1- Olay tamamen kendiliğinden gelişmiştir. Hiçbir dış etki yoktur. Saldırı, milliyetçi hislerin yüksek olduğu bir yerde yaşanmıştır. Daha önce de şehid vermiş bölge halkı, karşılarında birden seçimlerde HDP ile ittifak yapan ve seçimden sonra da bu parti ve idarecilerine teşekkür eden CHP’lilerden genel başkan Kılıçdaroğlu’nu görünce bunu PKK ile iş birliği şeklinde telakki etmiştir.
2- Kurt puslu havayı sever. Dış ajanlar, ortamı gererek bu sonucu doğurmuş olabilirler. Nitekim muhtarın söyledikleri yukarıda. İhtilaf hâlinde olduğumuz devletlerin Türkiye’de ajanları olduğuna en yakın misal BAE gibi bir kasaba devletin bomba uzmanı oldukları daha sonra anlaşılan iki casusunun yakalanmış olmasıdır.
İktidarın yeni çıkılan mahallî seçimde büyük şehirleri kaybetmesinin ardından dört şehid birden verilmesi ajanlar için malzeme olmuştur.
3- Derin CHP işin içinde olabilir. Bunlar, Kemal Kılıçdaroğlu’na “yeni CHP’ni de al git!” diye meydan okumuşlardır. Bütün dikkatler, YSK üzerindedir. Türkiye, İstanbul seçimlerinin yenilenmesine kilitlenmiştir. Seçimler yenilenip de CHP kaybederse Ekrem İmamoğlu’nu genel başkanlığa hazırlayan o çevrenin tertibi bozulur. Bu yüzden, dikkatleri başka tarafa çekerek YSK’nın olağanüstü itirazının reddini temin etmeyi düşünmüş olabilirler.
Sn. Kılıçdaroğlu da kusurludur. İki kere telefon etmesine rağmen şehidin ailesinin kendisine “gelme!” diye haber yolladığı söylenmektedir. Böyle bir telefonlaşma olmamış olsa bile gitmenin ne kazandıracağı, gitmemenin ne kaybettireceği iyi hesaplanmalıydı. Yumruğun, daha evvel de PKK ile mücadelede kardeşini şehid vermiş olan uzman er Yener Kırıkcı’nın dayısı tarafından atılması, Sn. Kılıçdaroğlu’nun bu cenaze merasimine iştirakinin sadece kaybettirdiğinin delilidir. Şehid veren aile ve daha birkaç aile, bu defa da hapishaneye yakınlarını göndermek zorunda kalmaktadır.
Evet; seyahat hürriyeti var. Bunu kimse engelleyemez. Hele ana muhalefet lideri hiç engellenemez. Bunu ancak bir kişi engelleyebilir; o da kendisi. Ana muhalefet liderinin mes’uliyyetleri az değildir. Allah, göstermesin orada bir silah patlasaydı ne olurdu? Ne olacağını düşünmek bile istemiyoruz.
Türkiye, çok hassas bir seçim dönemini daha tam olarak bitirmemişken, caminin gölgesinde, şehidin huzurunda bu olayın yaşanması kötü olmuştur. Şimdi yapılacak olan, olup-bitenleri soğukkanlılıkla tahlil etmek, tahrik ve tuzaklara düşmemek, öfkeye esir olmamaktır. CHP Genel Başkanı’nın vak’adan sonra soğukkanlılık çağrısı yapması yerindedir. Ama orada kalınmalı. Meseleyi anlamalı fakat büyütmemeli, konuyu mağduriyet olarak gösterip menfaat devşirmeye düşmemeli.
Dikkat etmeli ki bu hadise, yenilerinin habercisi de olabilir. Terör çağında yaşıyoruz. Terörü körükleyenler, akla geldik-gelmedik her yolu sınayabilirler.
İki asırdan bu yana hiçbirimiz, kavga-dövüşlerin kazananı olmadık. Tam aksine hep birlikte kaybettik. Kazanan, bizi kavgaya tutuşturanlar oldu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.