CEPHE GERİSİ

A -
A +
HDP-Halkların Demokrasi Partisi’nin 31 Mart seçimlerinde kazandığı belediye başkanlarından 3’ü, seçilmelerinden 4 ay sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tarafından görevlerinden alınarak yerlerine il valileri kayyum olarak tayin edildiler...
Arkasında Cumhur İttifakı’nın desteği bulunan bu tasarruf, CHP ve HDP ile onlara yakın bazı kimseleri rahatsız etti. İtirazları, şöylece sıralamak mümkündür:
1-Seçimle gelen, seçimle gitmeli.
2-Hakkında soruşturma olan birini önce seçime kabul edip sonra da bu muameleyi yapmak doğru değildir.
3- Görevden alınan başkanın yerine kayyum tayin edilmemeli, Belediye Meclisi, kendi bünyesinden birini başkan seçmeliydi.
...
“Seçimle gelen seçimle gitmeli” doğru bir kaidesidir. Tercümesi, “halk seçmeli, halk göndermeli” demektir. Ne var ki bu kaide, hukuka, kanuna bağlı seçilmişler içindir. Milletvekilinin dokunulmazlığı vardır. TBMM izin vermeden yargılanamaz. Ana kaide bu iken mesela uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet gibi bir suçtan dolayı bir vekile suçüstü yapılırsa Meclis iradesine lüzum kalmadan hakkında işlem yapılır ve muhakeme edilir.
Bunun gibi seçimle gelmiş bir belediye başkanı, şayet kanunları ihlal ederek suç işlemekteyse dönem sonu beklenmeden hakkında gerekli kanuni muamele yerine getirilir. Aşağıdaki suçlamalar da âdeta suçüstünün habercisidir. Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Başkanları hakkındaki isnadlar, ortalama olarak şunlardır:
1-Bu başkanlar, belediye imkânlarıyla dağa militan göndermektedirler.
Yani; iddiaya nazaran, hükûmet, devlet, dağları teröristlerden temizlemek için geceli-gündüzlü çalışırken başkanlar, gizli-saklı yollardan dağa adam sevkiyatı yapmaktadır.
2-Yerlerine eş başkan tayin ederek makamlarında durmayıp daha ziyade dağda teröristlerle vakit geçirmektedirler.
3-Başkanın imzalaması gereken evrak, e-İmzayla dağ tarafından imzalanmaktadır. Böylece hem eş başkan ve hem de imza mevzuunda başkan hakkı olmadığı hâlde yetki devri yapmıştır.
4-Şehid akrabaları ya tahkir edilmiş veya vefa borçlu olduğumuz bu insanlar, işten çıkarılmıştır.
5-Terörist cenazelerine katılmışlardır.
6-Terör elebaşının fotoğrafının asılı olduğu toplantılara gitmiş ve buralarda teröristlerin sözde marşına iştirak etmişlerdir.
7-Belediyenin web sitesinden Türk Bayrağını kaldırmış, yeni hüviyet kartlarında da Türk Bayrağına yer vermemişlerdir.
8- Belediyenin imkânları, belde ile belde sakinlerine değil, dağa aktarılmıştır.
9-Bu kimseler, hakkında açılmış soruşturma ve kovuşturmalar mevcuttur.
...
İçişleri Bakanlığının niçin bu yola gittiğine dair yaptığı açıklamanın mahiyeti budur.
“Seçime niçin soktunuz; seçime soktuysanız neden vazifeden aldınız?” sözüne gelince; bu sual, ya kasıtlı veya bilmemezliktendir. Aday kabulüyle seçimleri yaptırma YSK-Yüksek Seçim Kurulu’nun elindedir. Seçilen başkanın kanun ve mevzuata riayet etme şartını takip ise İçişleri Bakanı’na aittir. Anayasanın 127. Maddesi, görevleriyle ilgili olarak haklarında bir suç sebebiyle soruşturma veya kovuşturma açılmış Belediye Başkanlarını, İçişleri Bakanının geçici bir tedbir olarak kesin hükme kadar vazifesinden uzaklaştırabileceğini yazmaktadır.
HDP, 31 Mart 2019’da 3 Büyükşehir, 5 İl, 50 İlçe ve 11 Belde Belediye Başkanlığı kazanmıştı. Bu 69 başkan içinde haklarında geçici tedbir kararı alınan sadece 3 kişidir. Eğer; hukuk yoluyla hesap sorma dışında bir niyet olsaydı bu partinin seçilmiş bütün başkanları için de aynı tasarruf icra edilebilirdi. Olmaması, seçim, demokrasi ve hukuka saygıdandır.
Zira suçun şahsiliği esastır.
Yukarıda sayılan müsned, atılı suçların ne kadar doğru olup-olmadığına mahkeme karar verecektir.
“Neden Belediye Meclis üyesi değil de kayyum?” sualinin cevabı ise dile gelmemiştir. Çünkü; 2019’da dahi bölgede seçimin ne kadar hakkıyla yapıldığı şüphelidir. Dağın baskısı olmadan seçim yapıldığını söylemek çok zordur. Bu yüzden Başkan yerinden alınınca yetki meclise verilseydi aynı yolun takipçisi bir başkası seçilecekti. İtiraf edilmeyen gerçek budur. Hâlbuki devlet, Doğu Fırat’a harekât hazırlığındadır. Kuzey Irak’ta Pençe Harekâtı çok önceden başlamıştı. Bölgenin doğusunu kapsayan Kıran ameliyesi ile 3 Başkanın makamlarından uzaklaştırılmaları ise aynı gün başlatıldı.
Bunun sebebi, Doğu Fırat Harekâtında cephe gerisini emniyete almaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.