ADIN "PIERRE" OLSA BİLE…

A -
A +


9 Aralık akşamı dünya, Fransa’nın merkezinde yaşanan bir ırkçılık ayıbına şahit oldu. O akşam Paris Saint Germain Futbol Kulübü ile Medipol İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü’nün karşılaşmaları vardı. Oyun, devam ederken 17. Dakikada Başakşehir’in yardımcı antrenörü Pierre Webo, 4. Hakem Sebastian Coltescu’nun verdiği bir karara itiraz etti. Kararına karşı gelinmesine kızan 4. Hakem, elinde kırmızı kartla maçın hakemine koşarak itirazı yapanın sahadan atılmasını istedi. Hakem "kim o?" diye sorunca Başakşehir’in yardımcı çalıştırıcısını göstererek "negro!" dedi.
Adı geçen hakem, "şu kişi" veya "şu antrenör!" diyebilirdi. Bunun yerine "negro!" demişti. Negro, İngilizcedeki "negotiation-pazarlık" kökünden gelmektedir. Köle pazarlarında siyahîlerin üstüne "satılık" yani "mal" mânâsına "negro" yazılırdı…
"Negro"nun İspanyolca’da "siyah" demek olması bir yana Türkçeye "zenci" diye tercüme edilmesi yanlıştır. Kelime, asla bizdeki "zenci" demek değil. Lügatimizde "zenci", "Zengibârlı" demektir. Bizim geçmişimizde sömürge sabıkamız yoktur. Fethedilen yerde halkın İslâm’ı kabulüne veya kabul etmeme durumuna göre şeriat, hukuk işler. Tarihimizde renginden dolayı kimse hakir görülmemiştir. Bunu bizatihi Kâinatın Hocası Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselâm- menetmişlerdir. Kendi Baş Müezzinleri, ipek sesli Bilal-i Habeşî zencidir. Gelmiş geçmiş bütün ümmetin de medar-ı iftiharıdır. Diğer ırk mensupları gibi zenciler de Osmanlı Sarayı’nda vazife yapmıştır. Yıldız Teşkilatı’ndan sonra devreye giren Teşkilat-ı Mahsusa adlı istihbarat teşkilatımızın kurucusu Kuşçubaşı Eşref’in en sâdık yardımcısı Zenci Musa’dır. "Zenci Musa" emperyalizme karşı verdiğimiz savaşta inanılmaz yiğitlikler göstermiştir. Bugün de çeşitli hayır kurumlarımız, Afrika’nın ak yürekli insanlarına şefkatli elleriyle dokunmaktadırlar. Negro, bugün batılın ağzında nefret ve aşağılama kelimesidir.
4. hakemin yaptığı bu ırkçılık üzerine Başakşehir’in teknik direktörü Sn. Okan Buruk, takımımızı sahadan çekti. Ardından kulübümüzün Başkanı Sn. Göksel Gümüş, "hakareti yapan hakem, sahada kalırsa maça çıkılmayacağını" açıkladı. Şunu bilhassa belirtelim ki mevzubahis ırkçı saldırıya karşı gösterilen bu şahsiyetli ve asil tavır, Başakşehir’in Paris’te maçı kazanmasından daha az değerli değildir. Nitekim ev sahibi rakip takım PSG, UEFA, TFF, dünya medyası ve spor çevreleri de müessif hadiseyi kınadılar.
Ancak; sömürgecilik, kendini üstün görme hastalığı, haçlı zihniyetinin iliklerine işlemiştir. Batıda ırkçılık kanunen yoktur. Perde önünde de yoktur ama gündelik hayatta vardır. Şuur altlarında yaşar. O Rumen hakemin sinirlerine hâkim olamadığı bir ânda ettiği aşağılayıcı laf, böyle bir şuuraltının infilakıdır ve bundan dolayı çalıştırıcıyı "negro!" diye tarif etmiştir.
Şimdi gelelim olayın mağduruna:
İsmi, Pierre Webo. Değil mi?
Hayır!..
İsmi, böyle değil.
Bir zamanlar İspanya ve Türkiye’de futbol oynamış bu ünlü spor adamının tam ismi, "Pierre Achille Webo Kaumao"dur…
“Bunda ne var?” diyen olabilir.
Çok şey!
Biraz dikkat edilirse antrenörün asıl ismi "Webo Kaumao"dur. "Pierre Achille" Fransızca bir ad. Bir müstemleke dönemi mirası.
Webo Kaumao, Kamerunludur. Kamerun, bir Orta Afrika devleti. 26 milyon kadar nüfusa sahip. Nüfusun yüzde 70’e yakını Hıristiyan. Buraya girip ilk siftahı yapan sömürgeciler 16. Asırda Portekizlilerdir. Ülkeyi adını veren de onlar. Yakın asırlardaysa sömürge nöbeti Almanlar, İngilizler, Fransızlar arasında el değiştirmiştir. Resmî dil, bölgenin kuzey kısmında İngilizce, büyük kısmındaysa Fransızcadır.
Şu yaşanandan sadece Sn. Webo Kaumao değil; Avrupa, Amerika ve diğer memleketlerdeki vatandaşlarımız da ders çıkartmalılar. Bizimkilerden bazıları da kendi adlarını terk edip yaşadıkları diyarlardaki hâkim kültürden isimler almaktalar. Böyle yapınca bağra basılacaklarını sanıyorlar. Öyle olmadığı şu maçta yaşanan ırkçılık örneğinde de görüldü.
Afrika ve Asya asıllı insanlar, bilmeli ki şu veya bu sebeple aralarında yer aldıkları Avrupalılar, garplılar; değil isimlerini değiştirmek, dinlerini değiştirseler de yine 3-5 nesil boyunca “öteki” kalacaklardır. Onun için şahsiyet ve şereflerini mutlaka korumalılar.
O günler unutulamaz:
Haçlılar, tarihin bir döneminde Afrika’ya geldiler; Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Avustralya yerlilerine yaptıkları gibi masum Afrikalıların yer altı ve yer üstü zenginliklerini taşıyıp taşıyıp götürdüler, dillerini, dinlerini değiştirdiler. Milyonlarcasını Avrupa’nın, ABD’nin köle pazarlarına çıkarttılar. O pazarlarda bir deri-bir kemik kalmış zavallı insanlara etiketler yapıştırıyorlardı. O etiketlerde "negro" (satılık) yazıyordu.
Afrikalı, Asyalı bugün hâlâ uyanmayacaksa ne zaman uyanacaktır?
Ne dersiniz Webo Kaumao?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.