TÜRKİYE, RAHATSIZ EDİYOR

A -
A +
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti; bir başka ifadeyle Cumhur İttifakı aldığı kararlar, attığı adımlar ve sahadaki ilerlemeleriyle hem Batı’da ve hem de Doğu’da rahatsızlıklara, hoşnutsuzluklara, homurdanmalara sebep oluyor. Hem Batı, hem Doğu rahatsız… Demek ki doğru yoldayız. Kimseye bir kastımız yok. Biz yolumuza gidiyoruz. "21. Asır Türk Asrı Olacaktır" hedefi, 40 yıldan bu yana milleti tam tercüme edebilen Hükûmetlerimizin rüyasıdır. Bu kutlu yürüyüşte 2023 Büyük Türkiye ve 2053 gelişme merhaleleriyle 2071 Cihan Devleti Türkiye Kızılelması vardır. İçeriden ve dışarıdan gelen türlü saldırılara rağmen son senelerde birçok dalda muazzam yatırımlar gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Anadolu’nun yarı büyüklüğünde bir Mavi Vatan inşa ettik. Bosna, Libya, Aden Körfezi, Suriye’nin Kuzeyi, Irak, Afganistan, Dağlık Karabağ’da imzamız var. Tarih, bu hamlelerin hakkını verecektir… Başkanlık Hükûmeti, şimdi yeni bir hamleye yönelmiş bulunuyor. Ekonomide yeni bir model inşa ediyor. Bu model, dört ayak üstüne oturmaktadır. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat… Böylece vatandaş faiz zulmünden kurtarılacak, ekonomi ve ticaret, verilecek bu İktisadi İstiklal Savaşıyla gelişip büyüyecek, döviz saldırısı, enflasyon ve faiz mağlup edilerek cari açık kapatılacaktır. Unutmamalı ki seçimlere sadece 18 ay vardır. Sandığa bu kadar kısa bir zaman kalmışsa eskiden hükûmetler vatandaşa mavi boncuk kabilinden seçim iltimasları sunarlardı. Şimdi ise acı reçete uygulanıyor. Ancak bu reçetenin ardından en geç 6 ay sonra ülkenin düzlüğe çıkacağı, faiz, döviz ve enflasyonun beli kırılacağı da taahhüt ediliyor. Cumhur İttifakı, modele tam inanmış olarak yoluna devam etmektedir. Emperyalist dünya yani I. Dünya Harbi’nde imparatorluğumuzu işgal edip dağıtan şer güçlerse bu defa da psikolojik savaş başlatmış bulunuyorlar. Dövizin azgınlaşmasının sebebi budur. İçeride muhalefet yanlış bir tutum içindedir. Erdoğan husumetinden dolayı vaki emperyalist taarruzu ya görmezden geliyor ya inkâr ediyor veya destek veriyorlar. Nitekim işaret ettiğimiz psikolojik savaşın gerçekliğini İngiltere’de yayınlanan Financial Times gazetesi, yaptığı haberin satır aralarında ikrar ediyor. Hedeflerinin Türkiye ekonomisi değil, Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söylüyor. Bundan dolaydır ki dövizi ateşlediler. 2023 Haziran’ında Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi için her yolu mubah saymaktalar. Garp Cephesi’nde vaziyet bu. Aslında Garp Cephesi’nde yeni bir şey yok. Bir buçuk asırlık muharebenin bugünkü tekrarı… Şark Cephesi’ne gelince: Geçen haftanın ilk yarısında "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi" İstanbul’da tarihî bir toplantı yaptı. Dâvete bütün Türk Cumhuriyetleri icabet ettiği gibi Macaristan da Gözlemci Üye sıfatıyla katıldı. Toplantıda çok isabetli bir kararla konseyin ismi "Türk Devletleri Teşkilatı" olarak değiştirildi. Kardeş devlet yöneticileri, el ve gönül birliğine dair, askerî sahadan iktisadî ilişkilere kadar birçok kararlar aldılar… Geçtiğimiz haftanın ikinci yarısındaysa Türkmenistan’ın payitahtı Aşkâbâd’da bir başka büyük toplantı oldu. Bir anlamda İstanbul’dakinin genişletilmiş şekliydi. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı adını taşıyan "ortak gelecek" mevzulu bu buluşmaya Türk Cumhuriyetlerinden başka İran, Pakistan ve Tacikistan da dâhil oldular. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 milyon sahalı ve 500 milyon nüfuslu bir zeminden yükselen bu güce ve bu gücün dayanışma hâlinde olmasının kazançlarına dikkat çekti. Ayrıca dost ve kardeş devletleri KKTC’yi de tanımaya davet etti. Sanayi hamlemiz, Ekonomide Yeni Model tarzımız Garp Cephesi’ni rahatsız ettiği gibi Türk Konseyi’nin Türk Devletleri Teşkilatı olarak hedef yükseltmesi de Şark Cephesi’ni rahatsız etti. Üstelik bir de Aşkâbâd’da ortak gelecek aranmıştı. Doğu’nun rahatsızlığına da Çinli bir akademisyen tercüman oldu. Sincan Üniversitesi Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Pan Thiping "Türkiye’nin Türk Cumhuriyetleri üzerinde artan etkisi, Çin ve Rusya için tehdittir" diyor. Veya daha doğrusu demiyor da böyle konuşturuluyor. Görüldüğü gibi Türkiye büyüdükçe, kalkındıkça, layık olduğu yere yaklaştıkça… dışımızdaki merkezler rahatsız olmaktalar. Varsın olsunlar. Biz, hak bildiğimiz yolda yürümekten vazgeçmeyeceğiz. Bu mefkûre milletin bağrından doğan Büyük Devlet Siyasetimizdir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.