MAHKEME TANIMAZLIK!..

A -
A +

İstanbul’da CHP’ye oy vermiş seçmen arasında bir soruşturma yapılsa ancak çok az bir CHP’li yüzdesi Canan Kaftancıoğlu’nun dediklerine iştirak eder, yaptıklarını tasvip eder kanaatindeyiz. Buna rağmen bu partinin genel başkanı, adı geçen il başkanını sabit olan suçlarından dolayı mahkûm eden mahkemeyi de hâkimleri de tanımadıklarını ilân etmektedir?

Sn. Kılıçdaroğlu’nun köpürmesi, kudretinden değil, mecburiyetinden olmalı. CHP Genel Başkanı, partisinden seçilmiş olan başkanına da partisinin İl Başkanına da söz geçiremiyor. Her iki isim, kendi bildiklerince koşturmaktalar. Eğer aksi olsa ve genel başkan, maiyetindeki bu kişilere güç yetirebilseydi onlar, ya yerlerini bilip itaat eder veya yerlerini koruyamazlardı.

CHP’de durum böyle değildir.

Böyle olmayınca da başlarındaki insan, bükemediği eli havaya kaldırmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki partinin ilgili organlarına ve genel başkana rağmen bu iki isim sırtlarını, çok güvendikleri dağlara dayamaktalar...

Kaftancıoğlu’nun güvendiği dağlara kar yağıp yağmadığı meçhul fakat şunlar malumdur:

Kendi özelinde kalması gereken ateistlik anlamlı cümlelerle diğer birçok hususta attığı tweetler, yaptığı konuşmalardan dolayı partisini sıkça zora sokmuştur. Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam ile alay etmeye yeltenmek hangi dünya görüşünün eseri, hangi edebin ve ruh sağlığının mahsulüdür?

Nitekim mahkûmiyetine yol açan suçları da sosyal medyada işlemiştir. Bu mecrada kontrol, kullanıcının kendi iradesindedir. İradi zaaf içinde olanlar anlık tatmin uğruna kendisini de aidiyetini de zora sokabiliyor. Canan Kaftancıoğlu, sosyal medya adlı dünyada at koştururken hıncını paylaştı ama bunlar suçtu. Nitekim İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, uzun bir muhakeme safahatından sonra kendisini 5 ayrı suçtan mahkûm etti.

Mahkemenin sabit gördüğü suçlarla nihâi ceza şöyledir:

1-Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret etmek.

2-Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak.

3-Cumhurbaşkanına hakaret.

4- PKK/KCK silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak.

5-Halkı alenen kin ve düşmanlığa tahrik.

Alt dereceli mahkeme, yargılama sonucunda bu suçların tamamından 8 buçuk yıl civarında mahkûmiyet verdi. Sanık, kararı temyiz etti. Temyiz incelemesini Yargıtay 3. Ceza Dairesi yaptı. Bu daire, son iki suçu, sanık lehine bozdu. Bu suçlardan beraat etmiş oldu. Diğer 3 suçtan ikisini aynen tasdik etti. Cumhurbaşkanına hakaret suçuna dair verilen cezayı ise 2 yıl 4 aylık mahkûmiyeti, 1 yıl 9 aya düşürmek suretiyle tasdik etti.

Canan Kaftancıoğlu, böylece müsned iki suçtan beraat ederken 3 suçtan mahkûmiyet almıştır. Mahkûmiyet aldığı ceza miktarı tashih edilmiş şekliyle 4 yıl 11 ay 20 gündür. Cezanın infazı ise ayrı bir süreçtir. Buna infaz indirimi, şartlı tahliye, mahkûmiyetin açık cezaevinde çekilmesi, iyi hâl, infazın bitmesine 1 yıldan az zaman kalması unsurları tesir eder.

Mahkûmun, Temyizden başka Anayasa Mahkemesine ve ardından AİHM’ye gitme hakları da vardır. Ancak, bunları yapmak, hükmün infazını yani cezanın çekilmesini durdurmaz.

Derecattan geçmiş mahkûmiyet, mahkûmun seçme, seçilme ve temsil yetkisini ortadan kaldırmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu, ne derse desin Canan Kaftancıoğlu il başkanlığını koruyamaz.

Bir kere daha ifade edelim ki verilen karar, Yargıtay Ceza Dairesi tarafından yarı yarıya düşürülmüştür. Başta Cumhurbaşkanına hakaret suçu olmak üzere bu 5 suçun birkaçı şikâyete bağlı değildir. Savcı, haberdar olur olmaz dâvâ açmak zorundadır. Suçu işleyenin hangi siyasi görüşte olduğuna ve ne iş yaptığına bakılmaz.

Mesele bundan ibarettir.

Buna rağmen “tayin edilmiş bu mahkemeleri de bu hâkimleri de tanımıyoruz?” demek neyin nesidir? Yukarıda yorumladığımız gibi ya maiyetindeki yöneticilere söz geçiremediği için mecburen böyle konuşuyor. Veya dosya münderecatı kendisinden saklanmıştır. Yahut tam aksine gerçeği bütün çıplaklığı ile biliyor da olabilir. O zaman sırtındaki kamburdan kurtulmanın keyfiyle böyle bir konuşma yapıyordur.

Her ne olursa olsun:

Bu millet, Peygamberiyle alay etmeye kalkışan, Devletine “seri katil” deme cür’etini gösteren birini bağışlamaz. Samimi veya gayrı samimi şekilde ona sahip çıkan parti ve lideriyle de sandıkta hesaplaşır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.