BU BAŞARI ZOR HAZMEDİLİR!

A -
A +

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle iki devlet arasında doğan savaşın altıncı ayına girmiş bulunuyoruz. Çatışma, zâhiren iki devlet arasında cereyan etmekte olsa bile haddi zâtında bir Doğu-Batı muharebesidir.

İki taraf da çok kayıp verdi. Ukrayna, perişan oldu.

Ukrayna halkı, tahminlerin ötesinde dayanıklı çıktı.

Buna rağmen ileriki zamanlarda Ukrayna Devlet Başkanı Vlodomir Zelenkiy’in sorgulamalara maruz kalacağı görülüyor. Putin ise olabilir ki “yeni Stalin!’’ diye tarif edilecektir. Bu ağır itham karşısında meşru müdafaa tezini kullanarak “Memleketim, NATO tehdidi altındaydı; taarruz tek çarem kaldı!’’ diye kendini savunması beklenir. Aynı şekilde Zelenskiy de “meşru müdafaa’’ der ama aynı Zelenskiy, Enver Paşa’nın Harb-ı Umumi’de Alman tuzağına düşmesi gibi Londra-Washington, kışkırtmasına malzeme olmakla suçlanmaktan zor kurtulur. Zelenskiy, bugün bir yoruma nazaran lider, diğerine göreyse maceracıdır. Tarihin yargılama hakkını alamayız. Hüküm için vakit erkendir.

Şu da ihtimalse hiç konuşulmadı:

Moskova’da darbe geleneği yoktur. Kiev’de de de yoktur. Ne var ki yaşanmakta olan harp, daha da uzayacak görünüyor. Böyle olursa darbe sürpriz olmaz. Putin’e karşı cunta oluşması zor ihtimaldir. Zelenskiy ise aynı emniyette değil. Derin Amerika ve kurnaz İngiliz, Zelenskiy’in SKT-son kullanma tarihinin- dolduğuna kanaat getirirse Kiev’de bir darbe yaptırabilir ve kendilerine sığınma şartlarını hazırlayabilirler. Tam aksi de olabilir. Rusya, Kiev’de darbe yaptırarak Zelenskiy’i ısmarlama bir mahkeme heyeti önüne çıkarabilir. Meseleye bu zaviyeden bakınca akla istihbarat unsurları geliyor. Kiev’in şu aralar yoğun bir istihbarat kollaması içinde olduğu düşünülebilir.

Kimler yoktur ki!

Rus, Alman, İngiliz, Amerikan, İsrail, belki İran, herhâlde Çin ve mutlaka şimdilerde destanlar yazan MİT. Daha başkaları da vardır. Bu cümleyi şöyle de tercüme edebiliriz. “Rusya-Ukrayna Harbi aynı zamanda bir istihbarat savaşıdır!’’

Öyle midir?

Şüphesiz!

Baştan beri, bu kör döğüşü durdurup barışı tesis etmek isteyen tek devlet, Türkiye’dir. Nitekim geçtiğimiz aylarda Antalya ve İstanbul müzakereleriyle mütarekeye çok yaklaşılmış, Sn. Putin ve Sn. Zelenskiy’nin Sn. Erdoğan’ın ev sahipliğinde İstanbul’da aynı masa etrafında buluşmaları ihtimali kuvvet kazanmıştı. Tam bu sırada Ukrayna’da bir kundaklamayla çok sayıda sivil katledildi ve barış ihtimali zeval buldu. O ihtimal, bugün bir ümit olarak yeniden gözlerde ışımaktadır. Türkiye, Madrid Zaferi’nden sonra bir de Tahıl Mutabakatı Zaferine imza atmıştır. Her ikisi de diplomatik muvaffakiyettir. Yüksek Devlet teamülü ile bu başarıları kazandık. İstanbul’da imzalanan ve 1 Ağustos 2022 tarihi itibarıyla Lübnan’a mısır sevkiyatı ile hakikat olan Tahıl Mutabakatı, her iyi niyet sahibi sorumlu kişi tarafından temenni edildiği barışa vesile olabilir.

Ama..

Hadise bu kadar kolay değil.

Dışişleri Bakanı’mız Sn. Mevlût Çavuşoğlu, haddini aşan saygısız yabancı mevkidaşlarına ağızlarının payını verdiği zamanki gibi lafı hiç eğip-bükmeden “bu barışı istemeyenler var!’’ diyerek malum merkezlere göndermeler yapıyor.

Evet; doğrudur.

Bazı yerler, silah fabrikaları durmasın diye harbin devamından yanalar. Bu harp uzadıkça Rusya, zayıflayacaktır. Bundan dolayıdır ki Atina, Ankara’yı rahatsız eden taşkınlıklar yapmakta, Irak’ta beklenmedik kargaşalar doğmaktadır. Suriye zaten ortada. Şam-Bağdat-Atina üzerinden Ankara’nın dikkati dağıtılmak isteniyor. Her türlü unsurumuzla teyakkuzda olmamız gerekiyor. Tahıl Mutabakatının imzalanmasıyla Afrika başta olmak üzere yüz binler açlık tehlikesinden kurtulma yolundadır. Nihai barışa giden kapı aralandı. Bunlar kulağa, kalbe ve vicdana hoş gelen haberler olsa da iyi saatte olsunlara dikkat etmeli. Faraza tahıl götüren beşinci gemi tonlarca tahılla birlikte bir sabotaj sonucu batarsa o zaman gelişmeler nasıl seyreder?

Birileri, Tahıl Mutabakatı işlemesin diye her şeyi yapabilirler.

Türkiye, barış kuran devlet olmasın diye de ellerinden geleni ardlarına komazlar.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.