Namazlar hangi hallerde cem edilebilir?

A -
A +

Bundan önceki iki makalemizde, bazı gazete, radyo ve televizyonlarda, namazların üç vakitte 5 adet olarak kılınabileceğine dair bazı kişilerce açıklamalar yapıldığını, fakat İslâmiyete göre namazın her gün ve gecede 5 (beş) vakit olduğunu Kur'ân-ı Kerîm, Hadîs-i şerîfler, icmâ-ı ümmet ve kıyâs-ı fukahâ'dan bazı deliller getirerek ifade etmeye çalıştık. Biz bugünkü makalemizde, konunun mütehassıslarının açıklamalarına müracaat ederek mukaddes dinimizin konuyla ilgili hükmünü tekrar ele almaya çalışacağız. Fıkıh kitaplarında, "İki Namazı Cem' Etme (Birleştirme)" konusu, iki şık halinde ele alınmaktadır: Birinci şık olarak, Hac zamanı Arafât ve Müzdelife'de cem', sefer, yağmur, hastalık, korku, ihtiyaç, su veya teyemmüm ile her namaz için abdest almaktan aciz olmak, a'mâ veya yer altında yaşayanlar gibi vakti bilmekten aciz olmak gibi özürlere göre anlatılır. İkinci şık olarak da Mezheblere göre ele alınır. Burada önce, bir hülasa olarak, neticeyi ifade edelim, sonra açıklamalara geçelim: İki namazı hangi hallerde birleştirmek caizdir? Hac zamanı, Arafât ve Müzdelife'de iki namazın cem' edilmesi dört mezhebde de sünnettir. Bunun dışında: Mâlikî ve Şâfiî mezheblerinde, sefer, hastalık, yağmur, korku ve âdet haline getirmeksizin bir ihtiyaç durumunda iki namazı cem' etmek de câizdir. Hanbelî mezhebinde ise, sefer, hastalık, yağmur, korku, vakti anlamaktan âciz olma, su ve teyemmümle abdest almaktan âciz olma, emzikli veya istihâzalı olma sebebiyle iki namazı cem' etmek câizdir. Hanefi mezhebinde hacıların Arafât'ta, öğle ile ikindiyi öğle vaktinde, Müzdelife'de ise akşam ile yatsıyı yatsı vaktinde cem ederek kılmaları gerekir. Maliki mezhebinde ise, seferde, hastalıkta, karanlıkla beraber yağmur ve çamur olunca öğle ile ikindi, akşam ile yatsı birleştirilerek kılınır. Arafat'ta öğle ve ikindi, Müzdelife'de ise akşam ile yatsı birleştirilerek kılınır. Şafiî mezhebinde ise, seferde iken, yukarıda bildirilen namazları, birleştirip, takdim veya tehir ederek kılmak caizdir. Yağmur yağarken de sadece takdim ederek birleştirmek caizdir. Arafat ve Müzdelife'de ise diğer mezheblerdeki gibi cem edilir. Mezhep taklidi Hanbeli mezhebinde ise, Arafât ve Müzdelife'de, diğer mezheplerde olduğu gibi cem edilir. Ayrıca seferde, hastalıkta, kadınların emzikli veya müstehâza olmalarında, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde, a'mâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta aciz kalanların, canından, malından ve namusundan korkanların, maişetine zarar gelecek olanların iki namazı cem edip kılmaları caizdir. Hanbelide iki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeye niyet etmek, ikisini ard arda kılmak gerekir. Bir müslüman, kendi mezhebinde yapılması güç olan bir işi, başka bir mezhebi taklid ederek yapabilir. Başka mezhebi taklid ederken, o mezhebin farzlarına ve müfsidlerine riayet eder. Misafir, seferde Şâfiî veya Mâlikiyi taklid ederek iki namazı cem edebilir mi? Şafiî veya Malikiyi taklid ederek iki namazı takdim ve tehirle, yani öğle ile ikindiyi öğle vaktinde veya ikindi vaktinde, akşam ile yatsıyı akşam veya yatsı vaktinde kılabilmek için bir ihtiyaç hasıl olması gerekir. Gerek yolda ve gerekse seferde ihtiyaç hasıl olmadan takdim ve tehir ile namaz kılınmaz. Çünkü, kolay hükümleri toplamaya telfîk denir ki, câiz olmaz. Seferde trenle giden bir kimse, trende namazlarını ayakta kılamazsa, tren durduğu zaman takdim ve tehirle kılar. Meşakkat olunca... Bir müslüman, kendi mezhebine göre ibâdet yaparken, bir meşakkat hasıl olursa, başka bir mezhebe uyarak, bu işi kolayca yapar. Birkaç örnek verelim: Şâfiî'de, kadının kan çıkan herhangi bir uzvuna elini dokundurmak abdesti bozar, fakat Hanefî ve Mâlikî'de bozmaz. Hacda bu iki mezhepten birisi taklid edilirse, abdest bozulmadan tavaf yapılabilir. Bu bir rahmettir. Bir kız, babası razı olmazsa, Şâfiî'de evlenmek caiz olmaz. Babası razı olmadığı için bir kız, her bakımdan uygun temiz bir Şâfiî gence kaçsa, babasının rızası olmadan evlenmesi mümkün değildir. O halde, Hanefî mezhebi taklit edilerek evlenilebilir. Bu da bir rahmettir. Seferde iken, üç mezhepte iki namazı cem etmek, yani öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı birleştirerek kılmak caizdir. Namazlarını kaçırma tehlikesi varsa, Hanefîler, bu 3 mezhepten birini taklit ederek iki namazı cem ederek kılabilirler. Bu da bir rahmettir. Müslüman kadının, gayr-i müslim ve fâsık kadınların ve mürted amca ve dayının yanında açık durması üç mezhepte caiz değil, Hanbelî'de caizdir. İhtiyaç olunca, müslüman bir kadın, Hanbelî'yi taklit ederek, onların (yani o kadınların, mürted amca ve dayının) yanlarında başını açabilir. Gusülde ağız ve burnu yıkamak Hanefî ve Hanbelî'de farz, Mâlikî ve Şâfiî'de farz değildir. İhtiyaç olunca diş dolgusu olan bir kimse, Mâlikî veya Şâfiî'yi taklid ederse, guslü sahih olur. Bu da bir rahmettir. Rahmete vesile olmak ve müslümanlara bir hizmet olması için, ihtiyaç olan konularda dört mezhepteki farklı hükümleri herkese bildirmek gerekir. İhtiyaç yokken mezheplerin kolay gelen taraflarını taklid etmek telfîk olur; caiz değildir, haramdır. İnşâallah bundan sonraki makalemizde de bu konuyu ele almak istiyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.