İnsanlara faydalı olmak ve onları sevindirmenin önemi

A -
A +

Bu haftaki makalemize, Sevgili Peygamberimizin iki hadis-i şerifleriyle giriş yapmak istiyoruz: Bir hadis-i şerifte: "İnsanların hayırlısı (en iyisi), insanlara faydalı olandır" buyurulmuştur. Diğer bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurulmaktadır: "Bir kavmin (topluluğun) efendisi, onlara hizmet edendir." ğ İnsanları sevindirmek İnsanlara herhangi bir şekilde hizmet etmek, onlara faydalı olmak ve yine herhangi bir suretle onları sevindirmek, mukaddes dinimiz İslâmiyette büyük sevâp kazanmaya vesiledir. Nitekim Peygamber Efendimiz buyurmuşlardır ki: "Farzlardan sonra en kıymetli amel, müslüman kardeşini sevindirmektir." [Taberânî] "Allahü teâlânın en sevdiği iş, elbise vererek veya doyurarak yahut başka bir ihtiyâcını karşılayarak, bir mü'mini sevindirmektir." [Taberânî] Bu konuda Sevgili Peygamberimizin başka müjdeleri de vardır: "Din kardeşinin bir işini yapana binlerce melek duâ eder. O işi yapmaya giderken, her adımı için bir günahı affolur ve kendisine kıyâmette ni'metler verilir." [İbn-i Mâce] "Din kardeşinin bir işini yapmak için gidenin, her adımında 70 günâhı affedilir ve 70 sevâb verilir. O iş bitene kadar, böyle devâm eder. İşi yapılınca, bütün günâhları affedilir. O işi yaparken ölürse, sorgusuz, hesâpsız Cennet'e gider." [İbn-i Ebi'd-dünya] "Bir kimse, din kardeşinin râhata kavuşması veya sıkıntıdan kurtulması için hükümet adamlarına gidip uğraşırsa, kıyâmette sırât köprüsünden, çok kişinin ayaklarının kaydığı zaman, Allah, onun sür'atle geçmesi için yardım eder." [Taberânî] ğ Ele geçen ni'metleri insanlara hizmette kullanmak Ele geçen mevkı, makam, akademik kariyer, mâlî imkân (para-pul, mal-mülk, servet ü sâmân) gibi bütün ni'metleri insanlara, millete-memlekete, vatana, devlete, müslümanlara, İslâmiyete hizmette kullanılmalıdır. Bu durum, hem o ni'metlerin kendisine verilmesinin sebebi, hem de imtihânı kazanmasının şartlarından biridir. Kendisine verilen ni'metlerle başkalarına hizmet ederse, insanlara iyilik yaparsa, onların ihtiyaçları için harcarsa hem elindeki o ni'metler kendisinde kalır, hem de nimetleri arttırılır, kendisine yeni nimetler verilir. Nitekim Peygamber Efendimiz, hadis-i şeriflerinde buyurmuşlardır ki: "Allahü teâlâ, bazılarına dünyada çok ni'met vermiştir. Bunları, kullarına faydalı olmak için yaratmıştır. Bu ni'metleri, Allahü teâlânın kullarına ulaştırırlarsa, ni'metleri azalmaz; ulaştırmazlarsa, Allahü teâlâ da, ni'metlerini bunlardan alır, başkalarına verir." [Taberânî] "Duâsının kabul, kederinin yok olmasını isteyen, darda kalanı ferâhlandırsın!" [İbn-i Ebi'd-dünyâ] "Kim, arkadaşının ihtiyâcını görürse, Allah da onun ihtiyâcını karşılar." [Taberânî] "Bir müslümanın sıkıntısını giderene, Allahü teâlâ iki nur verir. Bu iki nurla Sırât'ta o kadar çok kimse aydınlanır ki sayısını ancak Allah bilir." [Taberânî] "Müslüman kardeşini sevindirmek mağfirete sebep olur." [Taberânî] ğ İnsanların en iyileri Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: "İnsanların en iyisi, insanlara iyilik edendir." [İmâm Ahmed] "Arkadaşın iyisi arkadaşına, komşunun iyisi ise komşusuna iyilik edendir." [Tirmizî] "En iyiniz, kendisinden hep iyilik beklenen ve kötülük etmeyeceğinden emin olunandır." [Tirmizî] ğ Lâyık olana da, olmayana da iyilik edilebilir Peygamber Efendimizin, insanlara ne kadar güzel tavsiyeleri var: "Lâyık olana da, olmayana da iyilik et. Eğer lâyık olana iyilik edersen ne iyi. Eğer o kimse iyiliğe lâyık değilse, sen, iyilik ehlinden olursun." [İbnü'n-Neccâr] Atalarımız da: "İyiliği yap denize at, bilmezse balık, elbette takdir eder Hâlık" demişlerdir. "Her iyilik sadakadır." [Tirmizî] "Hayra vesile olan, hayrı işlemiş gibidir. Allahü teâlâ, sıkıntıya düşene yardım edeni sever." [İbnü'n-Neccâr] "Amellerin en faziletlisi, bir müminin aybını örtmek, karnını doyurmak ve bir ihtiyacını karşılamak suretiyle onu sevindirmektir." [Taberânî] "Kalbler, kendine ihsân edene sevgi, kötülük edene de nefret duyacak şekilde yaratılmıştır." [Ebu Nuaym] İki hadis-i şerifle bu haftaki makalemizi bitirmek istiyoruz: "Cehennemlik biri, Cennetlik birine rastlayınca ona: 'Beni tanıdın mı?' der. O da: 'Sen kimsin?' der. 'Benden abdest suyu istemiştin, ben de onu sana hediye etmiştim' der. Cennetlik olan, ona şefâat eder. Yine Cehennemlik biri Cennetlik olana: 'Beni tanıdın mı?' diye sorar. O da: 'Sen kimsin?' der. 'Bana bir iş söylemiştin, ben de o işini yapmıştım' diye cevap verir. Bunun üzerine ona şefâat eder ve şefâati kabul edilir." [İbn-i Mâce] "Fakire verilen bir lokma, sahibine beş şeyi müjdeler: 1- Bir tane iken beni çoğalttın. 2- Küçük idim, büyüttün. 3- Düşman iken, beni dost ettin. 4- Fânî (yok olmak üzere) iken, beni sonsuz kalıcı ettin. 5- Bugüne kadar sen beni muhâfaza ettin, artık ben seni muhâfaza ederim." [Miftâhu'l-Cenne]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.