Kurban hakkında birkaç kelime

A -
A +

Kurbân; koyun, koç, keçi ve [anası gibi gösterişli 6 aylık kuzu], inek, dana, öküz, boğa, manda veya deveyi, Kurbân Bayramının ilk üç gününde, kurbân niyeti ile kesmek demektir.
Kurbân nisâbına mâlik olan ve gerekli diğer şartları taşıyan bir Müslümânın kurbân kesmesi vâciptir; zarûretsiz kurbân kesmemek günâhtır. "Kurbân", "davar [koyun, koç, keçi ve anası gibi gösterişli 6 aylık kuzu], sığır [inek, dana, öküz, boğa, manda] veya deveyi, Kurbân Bayramının ilk üç gününde [Şâfiî mezhebinde 4. günde de kesmek câizdir], kurbân niyeti ile kesmek" demektir.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
"Kurbân bayramında yapılan amellerden, Allahü teâlâ katında, kurbân kesmekten daha kıymetlisi yoktur. Daha kanı yere düşmeden, Allahü teâlâ, onu muhâfaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin." [Tirmizî]
"Kurbânın derisindeki her tüy sayısınca size sevâp vardır. Kanının her damlası kadar mükâfât vardır. O sizin mîzânınıza konacaktır. Müjdeler olsun." [İbn-i Mâce]
"Kurbânların hayırlısı [en iyisi] boynuzlu koçtur." [İbn-i Mâce]
"Yâ Fâtıma, kurbânının yanına git! Kesilirken orada bulun! Yere akacak ilk kan damlası ile, geçmiş günâhların affedilir." [İbn-i Hibbân]
"Sevâp umarak kurbân kesen, Cehennemden korunur." [Taberânî]
"Kurbânlarınızı gönül hoşluğu ile kesin. Çünkü hiçbir Müslümân yoktur ki, kurbânını kıbleye döndürüp kessin de, bunun kanı, boynuzu, yünü, her şeyi kıyâmette kendi mîzânına konan sevâbı olmasın." [Deylemî]
"Kesilen kurbân, Kıyâmette, etiyle, kanıyla 70 kat büyüyerek mîzâna konur." [İsfehânî]
"Kurbânlarınız, semiz olsun. Onlar, Sırâtta bineklerinizdir." [Zâdü'l-mukvîn]
Hâli-vakti yerinde olan ve Allahü teâlânın emrine uyarak kurbân kesen, kendisini Cehennemden âzâd etmiş olur. Hadîs-i şerîflerde: "Hasîslerin [Cimrilerin] en kötüsü, (kesmesi vâcib olduğu hâlde) kurbân kesmeyendir", "Hâli vakti yerinde olup da kurbân kesmeyen, namaz kıldığımız yere gelmesin" [Hâkim]  buyurulmuştur.
Kurbân hayvânını fakîrlere veya hayır ve yardım cemiyetlerine diri olarak sadaka vermek kurbân olmaz. Kurbânlık hayvânı kesmek, kanını akıtmak şarttır.
Hem Fıtır (yani Ramazân) Bayramı, hem de Adhâ (Kurbân) Bayramı, Allahü teâlânın, ümmet-i Muhammed'e ihsân buyurduğu iki dînî bayramımızdır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz: "Allahü teâlâ, size Câhiliye döneminden kalma bayramlardan daha hayırlı iki bayramı (Ramazân ve Kurbân Bayramlarını) ihsân etti" buyurmuştur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.