Bizim ustalar ustadırlar

Bir ekonomiyi ayakta tutan unsurlardan biri de 'orta direk'tir, yani esnaf ve zanaatkârlardır. Ancak son zamanlarda öyle bir hava var ki ortalıkta sanki her şey birkaç büyük şirket ve bankanın etrafında dönüyor. Size bugün küçük bir hikâye anlatayım bu hususta... Üç yıl evvel bir Fransız marka araba aldık. Arabayı teslim aldığımız anda en arkada torunların oturmaları için düşündüğümüz iki ilave koltuğun nasıl çalışacağını gösteren görevli, arka koltukların nasıl açılıp kapanacağını gösterirken hanımın kulağına; 'Bak hanım, bu araba ilk arızasını bu koltuk mekanizmalarından yapar' deyiverdim. Gerçekten ilk arıza oradan oldu. Mekanizmanın oldukça büyük yük çeken plastikten mamul bir parçasının baş tarafı koptu. O zaman garantisi olduğu için servise götürdüm. Birkaç gün parçanın gelmesini bekledik, sonra servise tekrar gittim, arabayı bıraktım, bir koca gün de serviste kaldı. Sonuç olarak mesele halloldu... Birkaç gün önce İzmir'de yine aynı parça koptu. Kırk yıllık dostum Ahmet Beye; 'Konyalı, bana bir usta bul, bu problemi ona anlatacağım' dedim. Birlikte Balçova Oto Sanayi Sitesine gittik. Meseleyi anlattığımız bir tamirci; 'Bunu Şükrü Usta halleder' dedi. Şükrü Usta mekanizmaya bir dakika baktı. Gitti elinde bir metal parçasıyla geldi, ölçüyü aldı, metalı kıvırdı, iki delikle orijinal parçanın üstüne vidaladı ve; 'Bu artık buradan arıza yapmaz beyim' dedi. Ben diğer parçaya da aynı metali takmasını istedim, iki misli para alması mümkün olmasına rağmen; 'Ben orijinal parçayı değiştirmem' dedi. Hepsi on dakika süren tamirattan sonra borcumuzu sorduk 'At bir şeyler?siftahlık'?dedi,?yirmi lira verdim,?çok?buldu?'On?lira?yeter' dedi... Şimdi bakınız en az bir hafta beklemedim, arabamı iki gün kullanma imkânımı kaybetmedim, ülkeden döviz çıkmadı, benim bütçemden de en az bir yüz yüzeli lira çıkmadı... İşte orta direğin katkısına minik bir örnek. Bütün 'ustalar'ın ellerine sağlık, keselerine bereket...